Periapikal Radyolüsent Lezyonlar Quiz

Kronik Apikal Periodontitis (KAP)

• Kök kanal sisteminde bulunan patojenler uzaklaştırılmadığında, akut apikal periodontitis ilerleyerek KAP'ye dönüşebilir.
• KAP, enflamatuar uyaranların sürekliliği, adaptif immün yanıtın bulunması ve tamir sürecinin başlaması ile karakterizedir.
• Zararlı, düşük dereceli patojenik faktörler nekrotik pulpadan salınır veya AAP’nin oluşumuna neden olan ajanlar yavaş yavaş salınır.

KAP ve Periapikal Granülom

• KAP ve periapikal granülom terimleri, birbirlerinin yerine kullanılabilir.
• Fakat, bunlar birbirinden ayırabilmek için histolojik inceleme gerekir.
• Granülom, kronik iltihabi reaksiyon için kullanılan histolojik bir terimdir.
• KAP, çok damarlı bir yapıdadır, जबकi granülom, nispeten damarsızdır.

Yabancı Cisim Reaksiyonu

• Yabancı cisim reaksiyonu, kronik iltihabın özel bir alt grubudur.
• Pamuk lifleri, kağıt konlar ve kanal dolgu materyalleri gibi yabancı cisimler, yabancı cisim dev hücreli granülomu tetikleyebilir.
• Selüloz granülom: Selüloz içeren endodontik materyallere karşı gelişen bir reaksiyondur.
• Oral pulse granülom: Gıda maddelerinin ve tohumların oral dokulara yerleşmesi sonucunda oluşur.

KAP'ın Klinik Bulguları

• Diş genellikle asemptomatiktir.
• Radyografide, sınırları belirgin olan veya olmayan periapikal radyolüsent lezyon görülür.
• Apse ile birlikte görülen KAP lezyonlarında, her zaman drene olan bir sinüs yolu görülür.
• Hasta, kendiliğinden düzelen bir akut ağrı (pulpitis) ya da bir travma öyküsü anlatabilir.

Tedavisi

• Tedavisi, kök kanal tedavisidir.
• Kök kanal tedavisinin ardından periapikal dokularda rejenerasyon veya tamir görülür.

Apse

• Apse, dokuların parçalanması sonucunda oluşan kavitenin içinde lokalize pü (iltihap) veya eksüda birikimidir.
• Apse, akut veya kronik enflamasyonların morfolojik bir formasyonudur.

İnatçı Apikal Periodontitis-Genetik Hastalık Risk Faktörleri

• Genetik polimorfizm, toplumun en az %1’inde görülür ve alleller ya da varyantlar olaraj tanımlanır.
• Genetik polimorfizm, bireyler arasında, hastalığa karşı duyarlılık ve hastalık gelişimi açısından farklılıklara sebep olur.
• Bazı genetik polimorfizmlerin hücre fonksiyonları üzerinde herhangi bir etkisi olmazken, bazıları, bireyleri hastalığa karşı daha yatkın hale getirebilir ya da ilaçlara karşı yanıtı etkileyebilir.
• En sık görülen genetik polimorfizm türü: Tek baz varyasyonuna sahip tek nükleotidli polimorfizmler (SNAP).
• Çalışmalarda, apikal periodontitis ya da periodontitis ile IL-1, IL-6, IL-8, TNF reseptör süper ailesi 1B (TNFRSF1B), FcƔR, selenoprotein S (SEPS1) ve MMP’ler gibi bazı gen polimorfizmleri arasında bağlantılar bulunmuştur.