Feminist Siyaset Bilimi

Choose a study mode

Play Quiz
Study Flashcards
Spaced Repetition
Chat to Lesson

Podcast

Play an AI-generated podcast conversation about this lesson

Questions and Answers

Feminist siyaset bilimcilerin, geleneksel siyaset bilimi yaklaşımlarına yönelik temel eleştirisi aşağıdakilerden hangisidir?

  • Siyaset biliminin cinsiyet körü olması ve kadın deneyimlerini göz ardı etmesi (correct)
  • Siyaset biliminin ideolojik bir bilim dalı olması
  • Siyaset biliminin sadece devletle ilgilenmesi
  • Siyaset biliminin nicel yöntemlere ağırlık vermesi

Aşağıdakilerden hangisi feminist siyaset biliminin temel kavramlarından biri değildir?

  • Sınıf bilinci (correct)
  • Toplumsal cinsiyet
  • Ataerkillik
  • Cinsiyetçilik

Liberal feminizm, kadınların eşit haklara sahip olmasını sağlamak için öncelikle hangi yola başvurulmasını savunur?

  • Yasal ve siyasi reformlar yapılması (correct)
  • Ataerkil değerlerin dönüştürülmesi
  • Ekonomik sistemin kökten değiştirilmesi
  • Devletin tamamen ortadan kaldırılması

Radikal feminizmin temel iddiası nedir?

<p>Kadınların ezilmesi ataerkil sistemin temel bir özelliğidir. (A)</p> Signup and view all the answers

Aşağıdakilerden hangisi feminist siyaset biliminin eleştirilerinden biridir?

<p>Sadece kadınların deneyimlerine odaklandığı ve diğer ezilen grupları yeterince dikkate almadığı (B)</p> Signup and view all the answers

Feminist siyaset biliminin siyaset bilimine katkılarından biri aşağıdakilerden hangisidir?

<p>Siyaset biliminin cinsiyet körlüğünü ortadan kaldırmıştır. (D)</p> Signup and view all the answers

Aşağıdakilerden hangisi feminist siyaset biliminin güncel konularından biri değildir?

<p>Nükleer enerji (A)</p> Signup and view all the answers

Türkiye'de feminizm hareketinin öncelikli gündemlerinden biri aşağıdakilerden hangisidir?

<p>Siyasette kadın temsilinin azlığı (D)</p> Signup and view all the answers

İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi Türkiye'deki feministler tarafından nasıl karşılanmıştır?

<p>Tepkiyle (A)</p> Signup and view all the answers

Aşağıdakilerden hangisi postmodern feminizmin temel argümanlarından biridir?

<p>Toplumsal cinsiyetin sürekli olarak değiştiği ve yeniden tanımlandığı (B)</p> Signup and view all the answers

Flashcards

Feminizm

Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğini savunan ideoloji.

Siyaset Bilimi

Devlet, iktidar, siyasi kurumlar ve siyasi davranışlar gibi konuları inceleyen bilim dalı.

Toplumsal Cinsiyet

Toplumun kadınlara ve erkeklere atfettiği roller, davranışlar ve özellikler.

Ataerkillik

Erkeklerin kadınlar üzerinde tahakküm kurduğu toplumsal sistem.

Signup and view all the flashcards

Cinsiyetçilik

Kadınlara karşı ayrımcılık ve önyargı içeren tutum ve davranışlar.

Signup and view all the flashcards

Temsil Sorunu

Kadınların siyasi karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmemesi.

Signup and view all the flashcards

Liberal Feminizm

Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğini savunan feminizm türü.

Signup and view all the flashcards

Marksist Feminizm

Kadınların ezilmesinin kapitalist sistemle bağlantılı olduğunu savunan feminizm türü.

Signup and view all the flashcards

Radikal Feminizm

Kadınların ezilmesinin ataerkil sistemin temeli olduğunu savunan feminizm türü.

Signup and view all the flashcards

Sosyalist Feminizm

Hem kapitalist hem de ataerkil sistemlerin kadınların ezilmesine katkıda bulunduğunu savunan feminizm türü.

Signup and view all the flashcards

Study Notes

    • Feminizm, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğini savunan bir ideolojidir. Bu ideolojinin temelinde; toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların sosyal, ekonomik ve politik alanda eşit fırsatlara ulaşması ve tüm toplumsal katmanlarda yer alması gibi prensipler yatar. Feminist düşünce, tarih boyunca farklı dalga ve akımlarla gelişerek çeşitli sosyal ve kültürel bağlamlarda kendini göstermiştir.
    • Siyaset bilimi, devlet, iktidar, siyasi kurumlar ve siyasi davranışları inceleyen bir disiplindir. Bu alan, sadece siyasi teorileri değil, aynı zamanda toplumsal yapıları, güç dinamiklerini ve bu dinamiklerin nasıl işlediğini anlamaya çalışır. Siyaset bilimi; güç, iktidar, otorite ve demokratik süreçler gibi kavramlar üzerinde yoğunlaşarak, bireylerin ve grupların siyasi tutum ve davranışlarını analiz etme amacı güder.
    • Feminizm ve siyaset bilimi arasındaki ilişki, feministlerin siyaset biliminin geleneksel yaklaşımlarını eleştirmesiyle başlamıştır. Feminist düşünce, siyaset biliminin cinsiyet-bilinçsiz bir bakış açısıyla yürütülen çalışmalarına karşı örnekler ve karşıt argümanlar geliştirmiştir. Feminizm, siyasi teorilerin toplumsal cinsiyet rolü, cinsiyet temelli ayrımcılık ve kadınların seçimlerdeki temsili gibi konuları inceleyerek söz konusu alanın genişlemesine katkıda bulunmuştur.
    • Feminist siyaset bilimciler, siyaset biliminin cinsiyet körü olduğunu, kadınların deneyim ve perspektiflerini dikkate almadığını savunur. Bu durum, feminist eleştirilerle birlikte, siyasetin işleyişinde kadınların rolünü ve katkılarını daha görünür hale getirmek için bir zorunluluk doğurmuştur. Feminizm, bu bağlamda sosyal bilimlerin belirli bir tarafsızlık ve nesnellik ile çalıştığını iddia ederken, aynı zamanda genç kadınların ve toplumsal grupların meselelerine daha eğilimli bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğine vurgu yapmaktadır.
    • Feminizm, siyaset bilimini toplumsal cinsiyetin siyasetteki rolünü anlamaya teşvik eder. Bu, iktidar ilişkilerinin sadece erkekler ve erkek egemen yapılar tarafından belirlendiği anlayışına meydan okur. Feminist perspektifler, toplumsal cinsiyet ilişkisinin sadece nitel bir sözleşme değil, aynı zamanda güç dinamiklerinin ve iktidarın nasıl yapılandığını gün yüzüne çıkarmada önemli bir rol oynamaktadır.
    • Feminist siyaset bilimi, iktidarın sadece devletle sınırlı olmadığını, aile, işyeri ve sivil toplum gibi alanlarda da var olduğunu savunur. Bu anlayış, iktidarın günlük yaşamda nasıl işlerlik kazandığını ve bu durumun kadınlar üzerindeki etkilerini anlamakta önemli bir temel oluşturur. Bunun yanı sıra, çoğu zaman görünmeyen bu güç yapılarının toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki engelleri nasıl oluşturduğunu da analiz eder.
    • Feminist siyaset bilimi, siyasetin sadece rasyonel değil, duygusal, kültürel ve sembolik bir süreç olduğunu vurgular. Burada, dayanışma, empati ve duyguların siyasetin temel bir parçası olarak görülebileceği önermesi dikkat çekmektedir. Siyasette duygusal unsurların, bireylerin siyasi davranışları üzerinde önemli bir etkisi olduğu ve siyasetin genellikle toplumsal normlar ve değerler tarafından şekillendirildiği üzerinde durulmaktadır.

    Feminist Siyaset Biliminin Temel Kavramları

    • Toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyetten farklı olarak, toplumun kadınlara ve erkeklere atfettiği rolleri, davranışları ve özellikleri ifade eder. Bu kavram, toplumsal normlar ve kültürel inançlarla şekillenen bir yapı sunar ve her bir cinsiyetin toplum içindeki konumunu belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Toplumsal cinsiyet rolleri genellikle eğitim, aile yapısı ve medya gibi pek çok alanda içselleştirilmiştir ve bu durum kadınların ve erkeklerin toplumsal hayattaki yerlerini belirlemede önemli bir etki yaratmaktadır.
    • Ataerkillik, erkeklerin kadınlar üzerinde tahakküm kurduğu ve kadınların sistematik olarak ezildiği toplumsal bir sistemdir. Bu yapının temelinde erkeklerin sosyal, politik ve ekonomik güç elde etme biçimleri yatmakta olup, kadınların bu sistem içerisindeki yerleri genellikle marjinalleştirilmekte veya belirli kalıplara hapsedilmektedir. Ataerkil sistemler, yalnızca kadınlar için değil, toplumun tamamı için olumsuz sonuçlar doğurabilen hiyerarşik yapılar veya normlar oluşturur.
    • Kamusal alan/özel alan ayrımı, kamusal alanın erkeklere (siyaset, ekonomi, hukuk), özel alanın ise kadınlara (aile, ev işleri) ait olduğu varsayımını içerir. Bu ayrım, toplumsal cinsiyet rolü ile o alanlardaki etkinlikleri belirleyerek kadınların kamusal hayatta yer almasını engelleyici bir faktör olarak işler. Kamusal alanın erkekler tarafından egemenliği, kadınların toplumsal hayatta daha az yer almasına ve toplumsal değerlendirmelerde geri planda kalmalarına yol açmaktadır.
    • Cinsiyetçilik, kadınlara karşı ayrımcılık ve önyargı içeren tutum ve davranışlardır. Bu ergisine, kadınları olumsuz şekilde etiketleyici ve ötekileştirici söylemler ile ortaya çıkan bir düşünce biçimini de içermektedir. Cinsiyetçilik, toplumsal hayatta kadınların görünürlüklerini azaltarak, onları başarılı bir şekilde toplumsal ve politik hayatta var olma şansını düşürmektedir.
    • Temsil, kadınların siyasi karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmemesi sorununu ifade eder. Bu durum, kadınların politik alandaki temsilinin özünde, karar verme mekanizmalarının dışında kalmasına ve bu mekanizmalarda seslerinin duyulmamasına yol açar. Temsili sorgulayan feminist yaklaşımlar, kadınların görünürlüğünü artırmak ve karar alma süreçlerinde yer alma olayını ön planda tutmayı amaçlar.

    Feminist Siyaset Biliminin Yaklaşımları

    • Liberal feminizm, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğini ve bu eşitliğin yasal ve siyasi reformlarla sağlanabileceğini savunur. Liberal feministler, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için hukuksal düzenlemelerin ve eşitlik prensiplerinin önemine dikkat çeker. Bu yaklaşımlar, kadınların eğitim, çalışma ve hukuk alanında eşit fırsatlara ulaşmalarını sağlamayı hedefler.
    • Marksist feminizm, kadınların ezilmesinin kapitalist sistemle bağlantılı olduğunu ve ekonomik eşitsizliğin giderilmesiyle kadınların özgürleşebileceğini savunur. Marksist feministler, ekonomik yapının kadınların hayatındaki belirleyici rolünü vurgular ve sınıf mücadelesinin kadınların özgürleşmesinde merkezi öneme sahip olduğunu savunurlar. Bu bağlamda, kadınların ekonomik bağımsızlık kazanmasının, patriyarkayı aşmanın anahtarlarından biri olduğuna inanılır.
    • Radikal feminizm, kadınların ezilmesinin ataerkil sistemin temel özelliği olduğunu ve ataerkilliğin ortadan kaldırılmasıyla kadınların özgürleşebileceğini savunur. Radikal feministler, patriyarkayı köktenci bir biçimde ele alarak, kadına yönelik şiddet, cinsellik ve toplumsal cinsiyet normları gibi konuları inceleyerek sistem içindeki köklü değişimleri savunurlar.
    • Sosyalist feminizm, hem kapitalist hem de ataerkil sistemlerin kadınların ezilmesine katkıda bulunduğunu ve her iki sistemin de ortadan kaldırılması gerektiğini savunur. Bu yaklaşım, ekonomik ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri arasındaki bağlantıyı vurgulayarak, kadınların toplumsal mücadelelerinde iki boyutu birden ele almayı önerir. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını ve toplumsal eşitliklerini sağlama çabaları arasındaki ilişkiyi incelemekte önemli bir yere sahiptir.
    • Postmodern feminizm, toplumsal cinsiyetin sabit bir kategori olmadığını, sürekli değiştiğini ve yeniden tanımlandığını savunur. Bu çalışma disiplini, cinsiyetin çok katmanlı bir yapıya sahip olduğunu, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabileceğini ve bireyler arasında farklı yollarla deneyimlenebileceğini öne sürer. Cinsiyet kavramının sürekli sorgulanması ve yeniden onun üzerine düşünülmesi gerektiğine vurgu yapar.

    Feminist Siyaset Biliminin Eleştirileri

    • Esasıcılık, tüm kadınların ortak bir deneyime sahip olduğu ve kadınların özünde farklı olduğu fikrini eleştirir. Bu, kadın deneyiminin tekliğine dair yapılan genelleme ve stereotiplerin reddedilmesi anlamına gelmektedir. Feminizmin çeşitli deneyimlere ve kimliklere sahip kadınları temsil etmesi gerektiğini savunarak, kadınların farklı etnik kökenler, sınıf durumları ve cinsel yönelimleri göz önünde tutularak, çeşitliliğin tanınması gerektiğinin altını çizer.
    • Batı merkezcilik, Batılı kadınların deneyimlerini evrenselleştirdiği ve diğer kültürlerdeki kadınların deneyimlerini göz ardı ettiği yönünde eleştirilir. Bu eleştiriler, feminist teori ve hareketlerin, sadece Batı perspektifine dayanarak kadınları anlamaya çalıştıklarını ve farklı kültürel bağlamlardan gelen kadınların deneyimlerini yeterince dikkate almadığını belirtmektedir. Bu eleştiriyi geliştiren feministler, farklı kültürlerin ve yerel deneyimlerin önemini vurgular.
    • Ayrımcılık, sadece kadınların deneyimlerine odaklandığı ve diğer ezilen grupların deneyimlerini yeterince dikkate almadığı şeklinde eleştirilir. Feminizm tartışmalarında, kadınların yaşadığı baskıya yönelik odaklanmak elbette önemlidir; fakat bu, diğer toplumsal cinsiyet kimlikleri, etnik gruplar veya cinsel yönelimlerden kaynaklanan sorunları dışlamak anlamına gelmemelidir. Feminizmin, yalnızca kadın deneyimlerine odaklanan bir alan olmaktan çıkıp, farklı toplumsal grupların haklarını savunma yönünde evrilmesi gerektiği ifade edilir.

    Feminizmin Siyaset Bilimine Katkıları

    • Siyaset biliminin cinsiyet körlüğünü ortadan kaldırmıştır. Feminist yaklaşım, toplumsal cinsiyetin siyasetteki rolünü ve etkisini vurgulayarak, toplumsal cinsiyet perspektifinin mutlaka göz önünde bulundurulması gereken bir değişken olduğunu ortaya koyar. Bu bakış açısı, siyasetin dini ve kültürel dinamiklerle nasıl şekillendiğini anlamada yadsınamaz bir katkıda bulunmaktadır.
    • Toplumsal cinsiyetin siyasetteki rolünü anlamayı sağlamıştır. Feminist araştırmalar, kamu politikaları, seçim süreçleri ve demokratik katılımlar gibi konularda toplumsal cinsiyet faktörlerinin etkilerini analiz ederek, kadınların politikaya daha aktif bir şekilde katılmasını sağlamak adına bir temel oluşturur.
    • İktidarın farklı boyutlarını ortaya çıkarmıştır. Feminist politik teoriler, gücün sadece resmi siyasi yapılarla sınırlı olmadığını, gündelik yaşamda da kadınların maruz kaldığı güç dinamiklerini incelemektedir. Böylelikle, iktidarın farklı biçimlerinin, toplumsal tabağının nasıl şekillendiği ve bu yapıların nasıl değiştirilebileceği hakkında daha derin bir anlayış geliştirilmiştir.
    • Siyasetin sadece rasyonel bir süreç olmadığını göstermiştir. Feminist çalışmalar, siyasetin duygusal, psikolojik ve kültürel boyutlarını inceleyerek, insan davranışlarının çok yönlülüğünü ve kolektif katılımın önemini ortaya koyar. Bu, siyasi eylemlerin anlaşılması ve dönüştürülmesi için gerekli olan çok katmanlı bir analiz sağlar.
    • Kadınların siyasi katılımını artırmaya yönelik çalışmalar yapmıştır. Feminist yaklaşımlar, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla kadınların siyasi katılımını teşvik edici stratejiler geliştirmekte ve bu bağlamda çeşitli kampanya ve projeler oluşturarak, kadınların güçlenmesine yardımcı olmaktadır.
    • Siyasi kurumların ve politikaların toplumsal cinsiyet etkilerini analiz etmiştir. Feminist araştırmalar, yasalar, politikalar ve uygulamaların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini nasıl etkilediğini ve güçlendirdiğini inceleyerek, cinsiyetin siyasi kararlar üzerindeki etkilerini ve sonuçlarını açığa çıkarmıştır.
    • Yeni siyasi kavramlar ve teoriler geliştirmiştir. Feminist düşünce, cinsiyet, ırk, sınıf ve cinsellik gibi kavramlar arasındaki etkileşimleri inceleyerek, politika ve toplumsal yapı üzerine yeni teorik çerçeveler önerip sundu. Bu durum, daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir politik tartışma ortamının oluşturulmasına zemin hazırlamıştır.

    Feminist Siyaset Biliminin Güncel Konuları

    • Toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları güncel bir konudur ve bu alanda yapılacak olan yasal ve politik reformların önemi büyüktür. Siyasi yapılanmaların cinsiyet eşitliğini sağlamada yeterli etkiyi yaratması için toplumsal cinsiyet bakış açısının tüm politikaların ve uygulamaların merkezine yerleştirilmesi gerekmektedir.
    • Kadınların siyasi temsili güncel bir konudur. Kadınların siyasi karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmediği ve erkek egemen bir temsil yapısının hüküm sürdüğü gerçeği, günümüz feminist hareketinin en önemli gündem maddelerinden biridir. Kadınların, toplumsal karar verme süreçlerine katılımları için daha çok fırsat tanınması gerektiği düşünülmektedir.
    • Cinsiyet temelli şiddet güncel bir konudur. Aile içi şiddet, cinsiyet eşitliğini sağlama çabalarını olumsuz yönde etkileyen önemli bir sorun olarak görülür. Feminist hareketler, bu sorunun çözümüne yönelik stratejiler geliştirerek yasal düzenlemelerin ve toplumsal farkındalığın artırılmasını talep etmektedir.
    • Cinsel sağlık ve üreme hakları güncel bir konudur. Kadınların sağlık haklarının güvence altına alınması ve bu kapsamda cinsellik eğitiminin artırılması, feminizmin önemli konularındandır. Bu haklar, kadınların bedenlerinin kontrolünü yeniden kazanmaları açısından kritik bir öneme sahiptir.
    • LGBTİ+ hakları güncel bir konudur. Feminist hareketler, toplumsal cinsiyet kimliklerinin tanınması ve baskı altındaki grupların hakları için savaşmakta, LGBTİ+ bireylerin keşfi, görünürlüğü ve kabulünü artırmaya yönelik çeşitli kampanyalar ve etkinlikler düzenlemektedir.
    • Göç ve toplumsal cinsiyet güncel bir konudur. Göç süreçlerinin farklı cinsiyetler üzerindeki etkileri ve mülteci kadınların karşılaştığı zorluklar, feminist yaklaşımın ele aldığı önemli konulardan biridir. Bu bağlamda, göçmen kadınların haklarının korunması ve sosyal entegrasyonlarına yönelik girişimlerin önemi sıklıkla vurgulanmaktadır.
    • İklim değişikliği ve toplumsal cinsiyet güncel bir konudur. İklim sağlığının ve çevresel adaletin sağlanması, kadınların özellikle tarım, su yönetimi ve doğal kaynakların korunması konusundaki rolünü ortaya koymaktadır. Feminist yaklaşımlar, iklim politikalarının cinsiyet boyutunu göz önünde bulundurmakta ve bu uğurda çabaların artırılmasını savunmaktadır.

    Türkiye'de Feminizm ve Siyaset Bilimi

    • Türkiye'de feminizm hareketi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde başlamıştır. Bu dönem, kadınların toplumsal hayattaki rollerini ve haklarını sorgulamaları açısından kritik bir dönüm noktası olmuştur. Osmanlı kadınları, batılı kadınların deneyimlerinden etkilenerek eğitim hakkı, oy verme hakkı gibi sosyal ve politik haklar talep etmeye başlamışlardır.
    • Cumhuriyet döneminde kadınların eğitim ve çalışma hayatına katılımı arttı. Bu süreç, kadınların toplumsal hayatta daha aktif roller üstlenmelerini sağlarken, aynı zamanda çeşitli reformlar ve yasal düzenlemelerin de önünü açmıştır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yürürlüğe giren yasalar, kadınların sosyal statüsünü güçlendiren adımları içermiştir.
    • 1980'lerden sonra feminizm güçlenmiş ve farklı feminist gruplar ortaya çıkmıştır. Türkiye'deki feminist hareket, çeşitli ideolojik temellere dayalı olarak farklı akımlara bölünmüştür. Bu dönemde, hem sosyalist hem de liberal feminist akımlar açığa çıkmış, kadın hakları konusunda daha geniş bir konuşma platformu sağlanmıştır.
    • Türkiye'de feminist siyaset bilimi, üniversitelerde ve araştırma merkezlerinde gelişmektedir. Bu anlamda, kadın siyaset bilimciler, feminist perspektiflere sahip araştırmalar yaparak cinsiyet eşitliği konusunu ön planda tutan çalışmalar ortaya koymaktadır. Feminist yaklaşım, bu alanda yapılan akademik çalışmaları zenginleştirerek toplumsal cinsiyet konusunun daha fazla görünür hale gelmesine olanak tanımaktadır.
    • Türkiye'deki feministler, kadınların siyasi katılımını artırmak, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve cinsiyet temelli şiddetle mücadele etmek için çalışmaktadır. Bu bağlamda, feminist aktivistler, toplumsal farkındalık yaratmak, destekleyici ağlar oluşturmak ve politika yapıcılarla iş birliği yapmak amacıyla çeşitli kampanyalar yürütmektedir. Kadınların oy verme ve karar alma süreçlerinde daha etkili bir şekilde temsil edilmesi için stratejiler geliştirmektedirler.
    • Aile içi şiddet, töre cinayetleri, kadın işsizliği ve siyasette kadın temsilinin azlığı, Türkiye'deki feministlerin öncelikli gündemlerindendir. Bu konular, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile doğrudan ilişkili olup feminist hareketin çözümler üretmeye çalıştığı temel alanlar arasında yer alır. Feminizm, bu meselelerin çözümüne yönelik farkındalık yaratmakta ve toplumsal dayanışmayı teşvik etmektedir.
    • Türkiye'deki feminist hareket, farklı siyasi görüşlere sahip kadınları bir araya getiren geniş bir yelpazeye sahiptir. Farklı ideolojik bakış açılarına sahip feminist gruplar, ortak hedefler doğrultusunda çalışarak, cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmekte ve kadın haklarını savunmaya yöneliktir.
    • Kürt feministler, İslamcı feministler ve sosyalist feministler gibi farklı gruplar bulunmaktadır. Bu gruplar, kendi özgün deneyimlerine ve perspektiflerine dayanarak, kadın hakları ve eşitlik mücadelelerinde farklı stratejiler geliştirmekte, toplumsal ve siyasi düzlemde kadınların rolünü artırmaya yönelik çabalar sergilemektedir.
    • Türkiye'deki feministler, devletin kadın politikalarını eleştirmekte ve kadınların haklarını savunmaktadır. Devletin kadın politikalarının toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik etkili stratejiler geliştirmede yetersiz kaldığı sıklıkla vurgulanmakta ve bu konuda aktif bir eğilim sergileyerek eleştiriler yöneltmektedirler.
    • İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi, Türkiye'deki feministlerin tepkisini çekmiştir. Bu olay, hem kadın hakları konusunda geri adım atılması hem de toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin geriletilmesi açısından önemli bir kaygı yaratmıştır. Feminist gruplar, sözleşmenin korunması için çeşitli kampanya ve protestolar düzenleyerek, toplumsal farkındalığı artırma amacına yönelmektedirler.

Studying That Suits You

Use AI to generate personalized quizzes and flashcards to suit your learning preferences.

Quiz Team
Use Quizgecko on...
Browser
Browser