Dentin Yapısı ve Bileşenleri
10 Questions
1 Views

Choose a study mode

Play Quiz
Study Flashcards
Spaced Repetition
Chat to lesson

Podcast

Play an AI-generated podcast conversation about this lesson

Questions and Answers

Dentinin inorganik materyal oranı hacimce % kaçtır?

  • %50
  • %30
  • %40
  • %45-50 (correct)
  • Ağırlıkça dentinin inorganik yapısının ana bileşeni nedir?

  • Karbonat
  • Florür
  • Hidroksiapatit (correct)
  • Magnezyum
  • Dentinin içerdiği organik materyal oranı hacimce ne kadardır?

  • %35
  • %20
  • %25
  • %30 (correct)
  • Dentinin inorganik yapısındaki minor bileşenlerden biri hangisidir?

    <p>Bakır</p> Signup and view all the answers

    Dendin içindeki flor miktarı hangi faktörlere bağlı olarak değişir?

    <p>Kişinin yaşına ve vücuda giren flor miktarına</p> Signup and view all the answers

    Kollagen liflerin birbirleriyle nasıl bir ilişki içerisinde bulunduğu belirtilmiştir?

    <p>Sıkı temasta olup demetler yaparlar.</p> Signup and view all the answers

    Dentin yüzeyinde kollagen lifler hangi yönde uzanır?

    <p>Paralel, kanallara dik ve çapraz.</p> Signup and view all the answers

    Dentin yapısının niteliği nedir?

    <p>Organo-inorganik bir yapıdır.</p> Signup and view all the answers

    Kollagen liflerin geniş açıda duruşu ile ilgili olarak ne ifade edilmektedir?

    <p>Geniş açıda birbirlerini çaprazlar tarzda uzanırlar.</p> Signup and view all the answers

    Dentin yüzeyinde kollagen liflerin organizasyonu hakkında hangisi doğrudur?

    <p>Bir araya gelerek demetler oluştururlar.</p> Signup and view all the answers

    Study Notes

    Dentin

    • Dentin, mezenşimal bağ dokusundan köken alan odontoblast hücreleri tarafından oluşturulur.
    • Odontoblast hücre uzantıları, dentin fizyolojik ve patolojik uyarılara karşı reaksiyon gösterebilen canlı bir doku olarak kabul edilir.
    • Odontoblastlar, hem dentin hem de pulpa dokusunun bir parçasıdır.
    • Odontoblastların hücre gövdeleri pulpa odasında bulunur; hücre uzantıları ise mineralize dentin tübülleri içindedir.
    • Dentin, diş dokusunun büyük bir kısmını oluşturur.
    • Dentin kalınlığı, insizal kenarlarda ve kuspal yüksekliklerde, servikal alanlara göre daha fazladır.
    • Koronal yüzeylerde dentin kalınlığı 3-3,5 mm'dir.
    • Dentin, damarsız, sarımsı beyaz renkte ve ışığı yarı geçirgen özelliğe sahip sert bir dokudur.
    • Genç bireylerde genellikle hafif sarımsı, yaşla birlikte koyulaşır.
    • Ağız sıvıları veya diğer irritasyonlara sürekli maruz kalındığında açık kahverengi veya siyah olur.
    • Mineden ve sementten daha yumuşak, ancak kemikten daha serttir.
    • Kısmen kemiğe benzer bir gelişme ve yapıya sahiptir.
    • Sertliği minenin ortalama 1/5'i kadardır ve mine-dentin sınırında, pulpaya yakın kısımlarda 3 kat daha fazladır.
    • Mineral içeriğindeki artışa bağlı olarak yaşla birlikte sertleşir.
    • Sert, mineralize bir doku olmasına rağmen, sert ve kırılgan olan minenin aksine hafif deformasyonlara karşı koyabilir ve elastiktir.
    • Mineye gelen kuvvetlerin minede kırılmalara sebep olmaması için mineye yastık görevi görür.
    • Ağırlıkça %70 (75) inorganik madde, %20 organik madde ve %10 (5) su içerir.
    • Hacimce %45-50 inorganik madde, %30 organik madde ve %20-25 su içerir.
    • Major inorganik bileşenler: Hidroksiapatit, Kalsiyum fosfat, Karbonat, Magnezyum, Potasyum, Demir, Çinko, Stronsiyum, Kurşun.
    • Minor inorganik bileşenler: Florür, Manganez, Brom, Bakır, Altın, Krom, Kobalt, Gümüş, Selenyum, Tungsten.
    • Organik kısım ağırlıkça %91-93'ü kollajendir.
    • Kollajen, 18 değişik aminoasitten oluşur; aminoasitlerin %75'i glisindir.
    • Kollagen fibriller 0.05–0.2 mikron çapındadır.
    • Kollagen lifler birbirleriyle çok sıkı temasta olup demetler oluşturur ve dentin yüzeyine paralel, kanallara dik ve geniş açıda uzanır.
    • Dentin, organik veya inorganik değil, organo-inorganik bir yapıdır.
    • Asit çözeltileri, dentin yapısını organik ve inorganik bir karışıma dönüştürür ve çürüğün başlangıcı bu olaydır.
    • Dentin dokusunun ana elemanları: Dentin kanalları, İntertübüler dentin, Peritübüler dentin, Tomes lifleri.
    • Dentin kanalları, pulpa-dentin sınırından başlayıp mine-dentin sınırına kadar kesintisiz olarak bir S şekli çizerek uzanır.
    • Kanal uzunluğu kronda hafif kıvrımlı, insizal kenarda, kasplarda ve kökte daha düzdür.
    • Kanal uçları, mine-dentin birleşimine ve sement-dentin birleşimine diktir.
    • Dentinin mine-dentin veya sement-dentin birleşimindeki yüzey alanı, pulpa kavitesi tarafındakinden çok daha geniştir.
    • Dentin kanalları (tübülleri); tüm dentin boyunca, mine-dentin veya sement-dentin birleşiminden pulpaya doğru uzanan küçük kanallardır.
    • Kimyasal, bakteriyel, fiziksel, termal ve travmatik uyaranlar dentin kanalları vasıtasıyla pulpaya iletilir.
    • Dentin kanalları, odontoblastik uzantı (Tomes lifi) ve plazma sıvısı (dentin lenfi) ile doludur.
    • Odontoblast uzantısı etrafında, ışığı iyi geçiren ve dentin kanallarının iç yüzeyini bir kılıfa benzer şekilde kaplayan kısma peritübüler (intratübüler) dentin adı verilir.
    • Peritübüler (intratübüler) dentinin arasında kalan ve daha az kalsifiye kısım ise intertübüler dentin olarak adlandırılır.
    • Peritübüler dentin, yaş ilerledikçe kalınlaşır. Az kollagen içerdiği için asitlerle muamele edilince intertübüler dentinden daha çabuk çözünür.
    • Peritübüler , intertübüler dentininden daha fazla mineralize olduğundan dolayı daha serttir.
    • Tomes lifi; dentin kanallarının içinde, pulpanın çeperlerine sıralanmış olan odontoblast hücrelerine ait uzantılara verilen isimdir.
    • Dentin lenfi; dentin kanallarının çeperi ve Tomes liflerinin arasında kalan, kalsiyum ve fosfata doymuş olan sıvıdır.
    • Pulpa kapillerlerinde dolaşan kanın bir ultrafiltratıdır ve yapı olarak plazmayı andırır.
    • Dentin lenfinin dentin duyarlılığına neden olduğu düşünülmektedir.
    • Adeziv bağlanmasında önemli rol oynar.
    • Dentin hacminin %22'sini oluşturur.
    • Dentin lenfinin pulpadan mine-dentin sınırına doğru ortalama 25-30 mm/Hg'dır.
    • Dentin kanallarının diş kesimi sırasında açığa çıkması halinde dışarı akar.
    • Mineralizasyon sırasında oluşan değişikliklere bağlı inkremental oluşum çizgilerine Owen Çizgileri denir.
    • Owen Çizgileri, minedeki Retzius Çizgilerine benzer ve kendileri ile aynı zamanda oluşmuş olan Retzius Çizgileri ile mine-dentin sınırında kesişirler.
    • İntertübüler dentin de kollagen fibrillerden oluşan demetler görülür; von Ebner lifleri ve von Korff lifleri.
    • Dentin kanallarına dik açı yapacak şekilde uzanan lifler Von Ebner lifleridir.
    • Dentin kanallarına paralel uzanan lifler Von Korff lifleridir.
    • Von Korff lifleri gümüşle boyanınca siyah renk aldıkları için bunlara argirofil lifler de denir.
    • Dentin çeşitleri: Primer dentin, Sekonder dentin, Tersiyer/Reactif dentin, Sklerotik dentin, İnterglobüler dentin, Mantle dentin, Sirkumpulpal (circumpulpal) dentin.
    • Primer dentin, dişin ilk şeklini oluşturan dentin dokusudur.
    • Primer dentinin iki tabakası vardır: Mantle dentin ve sirkumpulpal dentin.
    • Mantle dentin, primer dentinde yer alan mine-dentin sınırında oluşan ilk dentin tabakasıdır ve dentinin mine dokusuna yakın olan en dış tabakasıdır.
    • Yeni diferansiye olmuş odontoblastlar tarafından oluşturulur ve yaklaşık 150 mikrometre genişliğindedir.
    • Sirkumpulpal dentin, mantle dentinin altında yer alır ve pulpaya doğru uzanır.
    • Mantle dentinin oluşumu sağlandıktan sonra, odontoblastlar küçük farklılıklarla sirkumpulpal dentin yapımına devam eder.
    • Dentinin büyük bir kısmını kaplar ve mantle dentinden daha fazla mineralized bir dokudur.
    • Sirkumpulpal dentinin en büyük özelliği, yüksek mineralizasyon ve yüksek fosforilize fosfoprotein içeriğidir.
    • Sekonder dentin, dişin gelişiminin tamamlanmasından sonra, çok daha yavaş bir tempo ile hayat boyu yapılan dentindi.
    • Sekonder dentin, diş oklüzyona geldiğinde oluşmaya başlar ve ömür boyu devam eder.
    • Sekonder dentin oran ve miktarı bireyler arasında farklılık gösterir.
    • Sekonder dentinde, kanalların yönleri primer dentine göre farklıdır ve düzenli değildir.
    • Sekonder dentin, pulpa kavitesinin her yüzünde oluşur, ancak çok köklü dişlerin pulpa odasının taban ve tavanında, yan duvarlara göre daha kalın olma eğilimindedir.
    • Sekonder dentinin oluşturulmasında inaktif odontoblastların rolü vurgulanır.
    • Predentin, sekonder dentinin veya henüz oluşmamış ise primer dentinin pulpaya komşu olan yüzünde tam kalsifiye olmamış tabakadır.
    • Predentin, odontoblastlar ve mineralize dentin arasında yerleşmiş mineralize olmamış organik matriksten oluşur.
    • Dentin kanalları predentinde kesintisiz olarak devam eder.
    • Bu tabakaya dentinoid tabaka da denir.
    • En son oluşan dentin tabakası her zaman pulpa yüzeyindedir ve 10-30 μm kalınlığındadır.
    • Sekonder dentin yapımı devam ederken dış uyaranlar (çürük, travma vb.) halinde, lokalize veya geniş bir alanda dentin yapımı hızlanır. Bu durumlarda odontoblastlar tarafından üretilen dentine Tersiyer/reaktif dentin veya tamir dentini adı verilir.
    • Eğer hasar şiddetliyse odontoblast uzantıları ölür; yaklaşık 15 gün içerisinde hasarlı bölgeye komşu pulpa hücrelerinden yeni odontoblastlar farklılaşarak tamir dentini üretir.
    • Tamir dentininin diğer isimleri: aselyüler irrgeural, sekonder irrgeural, reparatif, irritasyon, reaktif, response (cevap), reaksiyonel dentin.
    • Tamir dentini, genelde mekanik diş preparasyonu sırasında pulpaya yaklaşık 1,5 mm mesafeye kadar yaklaşıldığında oluşur.
    • Tamir dentini, uyarının başlangıcından yaklaşık 1 ay sonra mikroskobik olarak görünür hale gelir.
    • Tamir dentininin yapısı, yapısal ve kimyasal olarak primer ve sekonder dentinden farklıdır ve kanal sayısı az, çapları dar ve düzensizdir.
    • Yüksek oranda kanalsız dentin yapısı, çoğunlukla irritanlardan etkilenmez.
    • Kanal sayısının azlığı nedeniyle bakteri istilası çoğunlukla tamir dentini sınırında sona erer; dentine koruyucu dentin adı da verilir.
    • Sklerotik dentin, yaşlanmaya bağlı veya orta düzeydeki irritanlara (yavaş ilerleyen çürük) bağlı olarak meydana gelir.
    • Odontoblastlar ve uzantıları dejenerasyona uğrar, dentin kanalları mine-dentin sınırından başlayarak pulpaya doğru kalsifikasyon materyaliyle dolar (intratübüler kalsifikasyon).
    • Peritübüler dentin, mine-dentin sınırından pulpaya doğru ilerleyen kalsifiye materyalin kanallara dolması ile genişler; kanallar önce daralır sonra tamamen tıkanır.
    • Bu alanlar daha sert, yoğun, daha az duyarlı ve daha geçirmgen bir yapıya sahiptir ve pulpayı irritasyonlardan koruyabilir.
    • Fizyolojik dentin sklerozu, yaşlanmaya bağlı oluşan sklerozdur.
    • Reaktif dentin sklerozu, orta düzeyde irritanlara bağlı oluşan sklerozdur.
    • Reaktif dentin sklerozu, radyografik olarak daha radyoopaktır ve S formunda kanalların oluşumu izlenir, sert, koyu renkli ve temizlenebilir bir yüzey sunar.
    • Dentinde kalsifikasyon küçük kürecikler şeklinde başlar, sonra birleşerek homojen ve kalsifiye olmuş bir dentin (globüler dentin) üretir.
    • Dişin kron kısmındaki mineye yakın bölgelerde kalsifikasyon kürelerinin birleşmesinde bir değişme olur.
    • Microskopik açıdan boş görünen bu alanlara Czermak Boşlukları veya İnterglobüler Dentin denir.
    • İnterglobüler dentin, tüm dişlerde bulunan fizyolojik bir oluşumdur.
    • İnterglobüler dentin, bir oluşumudur ancak fonksiyonu tam olarak bilinmemektedir.
    • Dentin kanalları vardır ancak peritübüler dentin bulunmaz.
    • D vitamini eksikliği ve fazla flor alımında bu alanların daha belirgin olduğu gözlenmiştir.
    • İnterglobüler dentin, çok daha küçük boyutlarda kök dentininde de bulunur.
    • Semente yakın ve tanecikler şeklinde görülen bu tabakaya Tomes'un granüler tabakası adı verilir.

    Dentin Kanalları ve Dentin Lenfi

    • Dentin lenfi ,pulpa kapillerlerinde dolaşan kanın bir ultrafiltrtidir ve yapı olarak plazmayı andırır.
    • Dentin lenfinin akışı pulpadan mine-dentin sınırına doğru ortalama 25-30 mm/Hg'dır.
    • Dentin kanallarının dişin kesimi, kavitesi açılması, kırılması vb. nedenlerle açığa çıkması halinde dentin lenfi küçük damlacıklar halinde diş yüzeyinden dışarı akar.

    Odontoblastlar

    • Pulpa dokusunun dentine komşu yüzeyinde yer almış unipolar hücrelerdir.
    • İleri derecede diferansiye olmuş özel bağ dokusu hücreleridir.
    • İki ana bileşenden oluşur; hücre gövdesi ve hücre uzantıları.
    • Hücre gövdesi; mineralize olmamış dentin matriksin (predentin) alt komşuluğundadır, çekirdeği bazalde konumlanmıştır ve sentezden sorumludur.
    • Hücre uzantısı; predentin ve dentini aşıp dentin kanalcıklarının içinde çeşitli mesafelere kadar uzanır, dentin dokusu ile iyon ve diğer maddelerin alışverişini yürütür.
    • Odontoblastlar erken diferansiyel fazda yuvarlak ve küçüktür. Büyürken ve fonksiyona gelirken silindirik hal alırlar.
    • Pulpa boşluğunun koronal kısmında sayıları fazladır, daha büyüktürler ve silindirik şekildedirler.
    • Radiküler pulpada odontoblast hücreleri kübik, apikal bölgede ince ve yassıdırlar.
    • Kron pulpasında yer alan silindirik odontoblastlar düzenli kanallar taşıyan dentin dokusu yaparlar.
    • Apikal bölgeye yakın alan ve şekil itibariyle fibroblastları andıran odontoblastlar ise iyi histodiferansiyasyon göstermedikleri için, daha az sayıda kanal içeren dentin dokusu yaparlar.
    • Odontoblast hücre tabakasının dentine komşu yüzeyinde yer alan odontoblastlara aktif odontoblastlar adı verilir.
    • Odontoblast hücre tabakasının pulpaya komşu olan ilk sırasında yer alan odontoblastlar ise inaktif odontoblastlar diye isimlendirilir.
    • Hücre organelleri ve endoplazmik retikulumdan fakirdirler.
    • Aktif odontoblastların zarar görmesi durumunda inaktif odontoblastların dentin yapımı görevini üstlendiğini ileri sürülmektedir.
    • Odontoblastlarda aktif dentin yapımı esnasında endoplazmik retikulum ve golgi aygıtı baskın oranda bulunur, mitokondri ve veziküllerin sayısı da yüksektir.
    • Odontoblast hücrelerinin biçimi hücre aktivitesi hakkında bilgi verir; daha büyük hücrelerde sentezle ilgili kısımlar daha iyi gelişmiştir ve matriks sentezleme kapasitesi (kollagen sentezi ve dentinoid doku) daha fazladır.

    Diğer

    • Dentin kanalları predentinde kesintisiz devam eder, buna dentinoid tabaka da denir.
    • En son oluşan dentin tabakası her zaman pulpa yüzeyindedir ve 10–30 μm kalınlığındadır.

    Studying That Suits You

    Use AI to generate personalized quizzes and flashcards to suit your learning preferences.

    Quiz Team

    Related Documents

    Dentin - 2. 3. Hafta - PDF

    Description

    Bu quiz, dentin yapısının organik ve inorganik bileşenleri hakkında sorular içermektedir. Dentin içindeki flor, kollagen lifler ve inorganik materyal oranları gibi konulara odaklanmaktadır. Dentinin yapısına dair temel bilgilerinizi test edebilirsiniz.

    More Like This

    Dentin Structure and Development
    30 questions
    Dentin Structure and Function
    10 questions
    Oral Biology I: Dentin Structure
    48 questions
    Use Quizgecko on...
    Browser
    Browser