Summary

The document is an İspanyolca 24-25.pdf file containing Spanish vocabulary, greetings, despedidas, and phrases for different situations, as well as details about professions and more.

Full Transcript

EL ABECADERIO (ALFABE) -ce, ci- s -ca, co, cu- k -cc- ks -ge, gi- h -ga, go, gu- g (g har nden sonra ince sesli geliyorsa) -gue, gui- ge, gi -x- ks SALUDAS (SELAMLAŞMA); Hola- Merhaba Buenos Dias- Günaydın Buenas Tardes- İyi Günler/Akşamlar...

EL ABECADERIO (ALFABE) -ce, ci- s -ca, co, cu- k -cc- ks -ge, gi- h -ga, go, gu- g (g har nden sonra ince sesli geliyorsa) -gue, gui- ge, gi -x- ks SALUDAS (SELAMLAŞMA); Hola- Merhaba Buenos Dias- Günaydın Buenas Tardes- İyi Günler/Akşamlar Buenas Noches- İyi Geceler DESPEDİDAS( VEDALAŞMA); Adios- Hoşçakal/ın Hasta luego- Sonra görüşürüz. Hasta pronto- Yakında görüşürüz Hasta manana- Yarın görüşürüz Hasta la vista- Görüşmek üzere Nos vamos- Görüşürüz(çoğul) Chao- Görüşürüz(tekil) -Que a ciones tienes(tu)/tiene(usted)? (Hobileriniz neler?) -Leer, viajar y el futbol / Y tu?/ Y usted? Encantado/a- Memnun oldum. Lo mismo- Bende Mudno gusto- Çok memnun oldum. I gualmente- Bende Como te Illamas/ se Illama? (Adın/Adınız ne?) -Me Illamo Daniel. Yo- me Illamo Tu- te Illamas El/ella/ustedd- se Illama Nosotros/nosotras- nas Illamamos Vosotras/vosotros- os Illamais Ellos/ellas/ustedes- se Illaman Cual es tu/ su nombre? (Adınız ne?) -Mi nombre es Daniel. (Y su?/ Y tu?) Cual es tu/su apellido? (Soyadın/ız ne?) -Mi apellido Vigny. Como te apellidas(tu)/ se apellida(usted)? -Me apellido Gonzales. (Y tu?/ Y usted?) Como estas(tu)/ esta(usted)? (Nasılsın/ız?) -(Estoy) bien, gracias -(Estoy) genial, gracias Muy bien- çok iyiyim Mal- kötüyüm Muy mal- Çok kötüyüm Mas o menos- idare eder/ Asi asi- şöyle böyle fi fi Pais- ülke Idioma- dil, lisan (erkek adıyla aynı) Turquia- turco/a Rusia- ruso/a Suecia- sueco/a Suiza- suizo/a De donde eres/es?- Nerelisin/iz? -Soy de Turquia, de Trabzon Cual es tu/su nacionalidad?- Milliyetin/iz neresi? -Soy turco/a Cuantos anos tienes/tiene?- Kaç yaşındasın/ız? -Tengo 19 anos. !!! Uno+isim (o yok olur) -Tengo 21 anos. (Veintiun) Cual es tu/su numero de telefono?- Sizin telefon numaranız nedir? -Mi numero de telefono es… !!! @-arroba !!!.-punto Deletrea(tu)/Deletree(usted), por favor? (Heceler misiniz lütfen?) LAS PROFESIONES(MESLEKLER); abogado/a: Avukat actor/actriz: Erkek/Kadın oyuncu agente de viaje: Seyahat acentesi (Tatiller ve seyahatler için müşterilere yardımcı olan kişi.) arquitecto/a: Mimar (Binalar ve diğer yapıların tasarımını yapan kişi.) camarero/a: Garson (Restoranlarda müşterilere hizmet veren kişi.) cantante: Şarkıcı (Müzik yapan ve şarkı söyleyen kişi.) cocinero/a: Aşçı (Yemek hazırlayan kişi.) contable: Muhasebeci (Şirketlerin nansal kayıtlarını tutan kişi.) dentista: Diş hekimi (Dişlerle ilgili sorunları tedavi eden kişi.) diseñador/a: Tasarımcı (Ürünler, kıyafetler veya gra kler tasarlayan kişi.) futbolista: Futbolcu (Futbol oynayan profesyonel sporcu.) médico/a: Doktor (Hastalıkları teşhis ve tedavi eden kişi.) empresario/a: İş insanı (Kendi işini kuran veya yöneten kişi.) enfermero/a: Hemşire (Hastaların bakımını yapan sağlık çalışanı.) periodista: Gazeteci (Haberleri toplayan ve yayınlayan kişi.) pintor/a: Ressam (Resim yapan sanatçı.) policía: Polis (Hukuku koruyan ve suçluları yakalayan kişi.) político/a: Politikacı (Siyasetle uğraşan ve kamu görevlerinde bulunan kişi.) profesor/a: Öğretmen (Öğrencilere bilgi ve beceri öğreten kişi.) secretario/a: Sekreter (O slerde yöneticiye yardımcı olan kişi.) taxista: Taksi şoförü (Taksiyle yolcu taşıyan kişi.) traductor/a: Çevirmen (Diller arasında çeviri yapan kişi.) informático/a: Bilgisayar bilimci (Bilgisayarlarla ilgili çalışmalarda bulunan kişi.) ingeniero/a: Mühendis (Mühendislik alanında çalışan ve teknik sorunları çözmeye çalışan kişi.) intérprete: Tercüman (Konuşulan dilleri anında çeviren kişi.) escritor/a: Yazar (Kitap, makale veya senaryo yazan kişi.) fi fi fi Cual es tu/su Profesion? (Mesleğiniz ne?) -Soy estudiante en la universidad Kültür. Donde vives(tu)/vive(usted)? (Nerede yaşıyorsun/uz?) -Vivo en Estambul. !!!-en: -de, -da Estas/esta casado/a? (Evli misin/iz?) -No, no(olumsuzluk eki) estoy casado/a. (Evli değilim.) -Estoy soltero/a. (Bekarım.) Yo- tengo Tu- tienes El/ella/usted- tiene Nosotros/nosotras- tenemos Vosotros/vosotras- teneis Ellos/ellas/ustedes- tienen EL GENERO DE LOS SUSTANTIVOS(İSİMLERİN CİNSİYETLERİ) MASCULİNO -o -aje -on -r FEMENİNO -a -cion -sion -dad -tad EL ARTICULO DETERMİNADO; El- masculino La- femenino Los- masculino plural Las- femenino plural PLURAL DE LOS SUSANTIVOS -s, -es Libro-libroS Ordenador-ordenadorS Z-cES Voz-vocES 1-Sadece tekil; Tijeras, gafas 2-Çoğul ve tekil; Pelo, dinero, gente EL ARTICULO INDETERMİNADO; UN MASCULİNO UNA FEMENINO UNOS(BELİRSİZ)- PLURAL MASCULİNO UNOS- PLURAL FEMENINO PRESENTE DE INDICATIVO(GENİŞ ZAMAN); Hablor(konuşmak); Yo-o Tu-as El/ella/usted-a Nosotros/nosotras-amos Vosotros/vosotras-ais Ellos/ellas/ustedes-an Comprender(anlamak); Yo-o Tu-es El/ella/usted-e Nosotros/nosotras-emos Vosotros/vosotras-eis Ellos/ellas/ustedes-en Escribir(yazmak); Yo-o Tu-es El/ella/usted-e Nosotros/nosotras-imos Vosotros/vosotras-is Ellos/ellas/ustedes-en EXPRESAR INTENCIONES(İSTEKLERİ DİLE GETİRMEK) QUERER(İSTEMEK); Yo quiero Tu quieres El/ella/usted quiere Nosotros/nosotras queremos Ellos/ellas/ustedes quieren Viajar: seyahat etmek Aprender idiomas: yeni dil öğrenmek Vivir en Espana: ispanyada yaşamak Pasear: dolaşmak !!! Birinci olarak il çekimleniyor, sonra ise mastarda kullanılıyor. Que quereis hacer este n de semana? (Bu hafta sonu ne yapmak istiyorsun/uz?) -Yo quiero leer y pasear. (Y tu?) VERBOS Y PREPOSICIONES(FİİLLER VE EDATLAR); Conocer: tanımak Descubrir: keşfetmek De compras: alışverişe gitmek !!!al=a+el (Kimin? Sorusuna cevap verilirken (a) har kullanılır.) fi fi f LOS ADJETIVOS (SIFATLAR) Como es? (Ser)-tekil-nasıl? Como son? (Ser)-çoğul-nasıl? !Bir sıfat -o ile bitiyorsa 4 eki vardır. (-o,-a,-os,-as) (cinsiyet önemli) Pequeno (küçük) Pais pequeno-küçük üllke Ciudad pequena-küçük kasaba Paises pequenos-küçük ülkeler Ciudades pequenas-küçük kasabalar !(-e,-s)-sayı önemli Grande-büyük Armario grande-büyük dolap Bolsa grande-büyük çanta Armarias grandes-büyük dolaplar Bolsas grandes-büyük çantalar !sessiz ile bitenler(-es)-sayıya göre Joven-genç Abogado joven-genç avukat (erkek) Abogada joven-genç avukat (kadın) Abogados jovenes-genç avukatlar (erkek) Abogadas jovenes-genç avukatlar (kadın) Como es la silla? (Sandalye nasıldır?) -La silla es alta (sandalye yüksektir.) Como son las sillas? -Las sillas son altas. Muy-çok Demasiado-oldukça Bastante-yeterince Relativamente-nispeten corto - kısa largo - uzun grande - büyük pequeño - küçük ancho - geniş estrecho - dar bueno - iyi malo - kötü nuevo - yeni viejo - eski joven - genç pobre - fakir rico - zengin caliente - sıcak frío - soğuk gordo - şişman delgado - zayıf guapo - yakışıklı feo - çirkin bonito - güzel luminoso - aydınlık oscuro - karanlık sucio - kirli limpio - temiz alto - uzun boylu bajo - kısa boylu simpático - sempatik antipático - antipatik ordenado - düzenli desordenado - dağınık alegre - neşeli triste - üzgün caro - pahalı barato - ucuz dulce - tatlı amargo - acı divertido - eğlenceli aburrido - sıkıcı famoso - ünlü desconocido - bilinmeyen antiguo - eski (tarihi) moderno - modern moreno - esmer rubio - sarışın precioso - değerli conocido - tanınmış turístico - turistik histórico - tarihi interesante - ilginç húmedo - nemli seco - kuru tropical - tropikal típico - tipik lindo - sevimli oficial - resmi importante - önemli diferente - farklı delicioso - lezzetli corto - kısa largo - uzun grande - büyük pequeño - küçük ancho - geniş estrecho - dar bueno - iyi malo - kötü nuevo - yeni viejo - eski joven - genç pobre - fakir rico - zengin caliente - sıcak frío - soğuk gordo - şişman delgado - zayıf guapo - yakışıklı feo - çirkin bonito - güzel luminoso - aydınlık oscuro - karanlık sucio - kirli limpio - temiz alto - uzun boylu bajo - kısa boylu simpático - sempatik antipático - antipatik ordenado - düzenli desordenado - dağınık alegre - neşeli triste - üzgün caro - pahalı barato - ucuz dulce - tatlı amargo - acı divertido - eğlenceli aburrido - sıkıcı famoso - ünlü desconocido - bilinmeyen antiguo - eski (tarihi) moderno - modern moreno - esmer rubio - sarışın precioso - değerli conocido - tanınmış turístico - turistik histórico - tarihi interesante - ilginç húmedo - nemli seco - kuru tropical - tropikal típico - tipik lindo - sevimli oficial - resmi importante - önemli diferente - farklı delicioso - lezzetli COLORES -De que color es el libro? (Kitabın rengi nedir?) -El libro es de color rojo. (Kırmızı)-nitelendirdiğimiz için -de color -alto(uzun boylu ya da yüksek-insan) -largo(nesne için uzun veya yüksek) blanco/a/os/as - beyaz negro/a/os/as - siyah gris/es - gri azul/es - mavi rojo/a/os/as - kırmızı verde/s - yeşil amarillo/a/os/as - sarı naranja/s - turuncu anaranjado/a/os/as - turuncu (daha koyu) marrón/marrones - kahverengi morado/a/os/as - mor granate/s - bordo lila/s - lavanta beis - bej rosa/s - pembe rosado/a/os/as - pembe (daha koyu) claro/a/os/as - açık (renkli) oscuro/a/os/as - koyu (renkli) de(diferentes) colores = coloreado/a/os/as - renkli (farklı renklerde) monótono/a/os/as - tek renkli, monoton transparente/s - şeffaf EXPRESAR UBICACION (ESTAR) Yo estoy Tu estas El/ella/usted esta Nosotros/nosotras estamos Vosotros/vosotras estais Ellos/ellas/ustedes estan Ser(olmak) Yo soy Tu eres El/ella/usted es Nosotros/nosotras somos Vosotros/vosotras sois Ellos/ellas/ustedes estan !!! Betimleme yapmak için ve milliyet söylemek için ‘ser’ ili kullanılır. ARTICULOS INDETERMINADOS/CUANTIFICADORES Mucho-a-as-as Poca-a-as-as Un-una-unos-unas Cuantıfıcadores(isimden önce) Mucho-mucha-muchos-muchas Muy+adjetivo (sıfattan önce) Muy bonito-a-as-os Verbo+mucho ( il ile) (tek bir eki oluyor ve illerde cinsiyet yok) Llueve mucho-yağmur Nieva mucho-kar EL CLIMA (HAVA/İKLİM) Hace calor/frio- sıcak ve soğuk Hace viento- rüzgarlı Esta nublado- bulutlu Llueve- yağmurlu Nieva- kar Templado- ılıman Hay niebla- sisli En invierno- kış En primavera- ilkbahar En verano- yaz En otono- sonbahar Que tiempo hace boy? (Bugün hava nasıl?) -Hoy hace muy bien tiempo. (Bugün hava çok güzel.) PREGUNTAR Y RESPONDER (SORMAK VE CEVAP VERMEK) Como?-Nasıl? Tanım yapmak için; Que (Nedir?) !que den sonra isim geliyosa hangi ve hangileri? (Cual ve cuales) Cual-Hangisi Cuales-Hangileri Tekiller için- cual es Çoğullar için- cuales son !el superlativo fi fi fi NUMERALES 100- cien 101- ciento uno/una 200- doscientos 300- trescientos 400- cuatrocientos 500- quinientos 700- setecientos 900- novecientos 1000- mil 10.000- diez mil 100.000- cien mil 1.000.000- un million Euro y dolares- o Pound/libras esterlina- a HAY Y ESTAR “Hay” is a xed form of the verb haber ("to have"), used as the third person form singular and plural. It is used to talk about existence in the present tense and it means “there is/there are.” Furthermore, it is an impersonal verb, which means that there is no speci c subject, and it is followed by a direct object. This direct object can be a singular or plural noun. Singular: Hay una maleta (There is a suitcase) Plural: Hay maletas (there are suitcases) (Note: Whether the noun is singular or plural, the form hay stays the same.) HAY + Example Hay unas sillas. Inde nite articles (un, una, unos, unas) + noun There are chairs. Hay lugar. Noun with no article There is room. singular Hay amor. abstract noun There is love. plural noun Hay tareas que hacer. There are chores to do. Hay un kilo de azúcar. Partitive nouns There is a kilo of sugar. fi fi fi Hay 12 estudiantes. Numbers or amounts There are twelve students. Hay un poco de café. There is a bit of coffee. Quanti ers Hay mucho ruido. There is a lot of noise. ¿Hay alguien aquí? Is there someone here? Inde nite pronouns No hay nadie. There is nobody. So, let’s get into the details of hay. It can be used to express the mere existence of something or someone: Hay ores aquí. There are owers here. Hay muchas personas. There are many people. It can also be used with abstract concepts: Hay felicidad por todos lados. There is happiness everywhere. It can also express availability: ¿Hay lugar para alguien más? Is there room for someone else? ¿Hay boletos para la obra de teatro? Are there tickets for the play? Besides talking about whether a concept, person, or object exists or is available, it can also be used to express location: ¿Hay galletas en la alacena? -Sí, compré una caja nueva ayer. Are there cookies in the pantry? - Yes, I bought a new box yesterday. ¿Dónde hay una farmacia? -Hay una en la esquina. Where is a pharmacy? There’s one in the corner. fi fl fi fl When to use ‘hay’ and when to use ‘estar’? Let’s begin with the meaning: If you already know about the person/concept/place/thing and you just want to know where it is, use estar. –¿Dónde está el teatro en esta ciudad? –Where is the theater in this city? –El teatro está en la avenida principal. –The theater is on the main avenue. Here, you know there’s a theater but you just don’t know where. But, if you don’t know if such person/concept/place/thing exists, then use hay: –¿Hay un teatro en esta ciudad? –Is there a theater in this city? –Sí, hay uno en la avenida principal. Está cerca del banco. –Yes, there’s one on the main avenue. It is close to the bank. Notice that we asked if the city had a theater using hay, and once we knew about the existence of the theater then we speci ed its location by using estar. Pretty cool, huh? The same idea applies if we want to express availability. For example: ¿Hay alguien que me pueda ayudar? Is there someone who can help me? In this case we are asking if there is someone available to help, the person may or may not exist, so we use hay. In some cases we can use estar for availability as well, but only if we talk about a speci c person/object: -¿Está Sara? -Is Sara (available)? -No está, salió a comer. -She isn’t, she went out to lunch. Las sillas están junto a la mesa. de nite article (el, la, los, las) + noun The chairs are next to the table. Esa ropa vieja está en el clóset. possessive adjective (mi, tu, su…) + noun Those old clothes are in the closet. demonstrative adjective (este, ese, aquel…) + Juan está en la entrada. noun Juan is at the entrance. fi fi fi HABER Yo he Tu has El/ella ha; hay Nosotros/as hemos; habemos Vosotros/as habeis Ellos/ellas han ESTAR Yo estoy Tu estas El/ella esta Nosotros/as estamos Vosotros/as estais Ellos/ellas estan Basitçe söylemek gerekirse ser, kalıcı durumlardan bahsetmek için kullanılırken, estar geçici durumlardan bahsetmek için kullanılır. ser bir şeyin ne olduğundan, estar ise nasıl olduğundan bahseder.

Use Quizgecko on...
Browser
Browser