Ziraat Katılım 2024 Yılı Ünvanda Yükselme Sınavı Çalışma Dokümanı PDF
Document Details
Uploaded by Deleted User
null
2024
Ziraat Katılım
null
Tags
Summary
This document is a study guide for a promotion exam at Ziraat Katılım in 2024. It covers legal processes related to banking and finance.
Full Transcript
2024 YILI UNVANDA YÜKSELME SINAVI ÇALIŞMA DOKÜMANI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞI EĞİTİM VE GELİŞTİRME SERVİS YÖNETİCİLİĞİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞI İÇİNDEKİLER 1. HUKUKİ GÖRÜŞ SÜRECİ..........................................................................
2024 YILI UNVANDA YÜKSELME SINAVI ÇALIŞMA DOKÜMANI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞI EĞİTİM VE GELİŞTİRME SERVİS YÖNETİCİLİĞİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞI İÇİNDEKİLER 1. HUKUKİ GÖRÜŞ SÜRECİ.................................................................................................. 2 1.1. Hukuki Görüş Talebi........................................................................................................... 2 1.2. Hukuki Görüş Verme Alanları............................................................................................ 2 2. İCRA TAKİPLERİ................................................................................................................. 2 2.1. İlamlı İcra Takibi................................................................................................................. 2 2.2. İlamsız İcra Takibi................................................................................................................ 2.2.1. Genel Haciz Yolu............................................................................................................. 3 2.2.2. Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile Takip........................................................ 3 3. BANKA UYGULAMASINDA ÖNEM TAŞIYAN HUKUKİ MÜESSESELER................ 4 3.1. Temsil.................................................................................................................................. 4 3.1.1. Kanuni Temsil.................................................................................................................. 4 3.1.1.1. Veli................................................................................................................................ 4 3.1.1.2. Vasi................................................................................................................................ 4 3.1.1.3. Kayyım.......................................................................................................................... 5 3.1.2. İradi Temsil...................................................................................................................... 6 3.1.2.1. Vekil.............................................................................................................................. 6 3.1.2.2. Şirketlerde Temsil Yetkisi............................................................................................. 7 3.1.2.2.1. Adi Şirket................................................................................................................... 7 3.1.2.2.2. Kollektif Şirket........................................................................................................... 7 3.1.2.2.3. Komandit Şirket......................................................................................................... 8 3.1.2.2.4. Anonim Şirket............................................................................................................ 8 3.1.2.2.5. Limited şirket............................................................................................................. 9 3.1.2.2.6. Kooperatifler............................................................................................................... 9 3.1.2.2.7. Birlikler....................................................................................................................... 9 3.1.2.3. Dernek ve Vakıflar...................................................................................................... 10 3.1.2.4. Kamu Tüzel Kişileri.................................................................................................... 10 3.2. Ayni Haklar....................................................................................................................... 10 3.2.1. Mülkiyet Hakkı.............................................................................................................. 10 3.2.1.1. Müşterek Mülkiyet (Paylı mülkiyet)........................................................................... 11 3.2.1.2. İştirak Halinde Mülkiyet (Elbirliği mülkiyeti)............................................................ 11 3.2.2. Sınırlı Ayni Haklar......................................................................................................... 11 3.2.2.1. Taşınmaz Rehni (İpotek)............................................................................................. 11 3.2.2.2. Taşınır (Menkul) Rehni............................................................................................... 13 3.2.2.2.1. Taşınır Rehni Kanunu.............................................................................................. 13 3.2.2.2.2. Taşınır Rehninin Kurulması ve Sözleşmenin Unsurları........................................... 14 3.2.2.2.3. Katılım Fonu Rehni.................................................................................................. 14 3.3. Kambiyo Senetleri............................................................................................................. 14 3.3.1. Poliçe............................................................................................................................ 144 3.3.2. Bono............................................................................................................................... 15 3.3.3. Çek................................................................................................................................. 15 3.3.4. Kambiyo Senetlerinin Dolaşımı (Ciro).......................................................................... 16 3.3.5. Kambiyo Senetlerinde Aval........................................................................................... 16 3.3.6. Kambiyo Senetlerinden doğabilecek hukuk ihtilaflar.................................................... 16 3.3.6.1. Kambiyo Senetlerinin Kaybolması ve İptali............................................................... 16 3.3.6.2. Sahtecilik..................................................................................................................... 17 1 1. HUKUKİ GÖRÜŞ SÜRECİ 1.1 Hukuki Görüş Talebi Hukuki görüş talebi, Şube tarafından ve Birimler tarafından yapılır. Müşavirlikten görüş talebinde bulunulurken; Konu hakkında, detaylı bir şekilde bilgi verilerek ve tereddüt edilen hususlar açıkça belirtilerek konuyla ilgili mevcut tüm bilgi ve belgeler Müşavirliğe gönderilir. Süreli işlerde, yeterli incelemenin yapılabileceği, işin niteliğine uygun makul bir süre önce görüş talep edilir. Müşavirlikten alınan hukuki görüşler Banka uygulamaları ile birlikte değerlendirilerek, tereddüt edilen konu hakkında mahalline gerekli talimat ilgili Birim tarafından verilir. 1.2. Hukuki Görüş Verme Alanları Soruşturmalar, Banka İçi Düzenlemeleri, Resmi Gazete' de Yayımlanan Düzenlemeler, Bankamız Ortaklıklarının Hukuki İhtiyaçları, Üçüncü Kişilerin Taleplerinin İncelenmesi. 2. İCRA TAKİPLERİ 2.1. İlamlı İcra Takibi İlamlı icra takibi, alacaklının elinde bir mahkeme kararı (ilam) ya da ilam mahiyetinde belge (mahkeme huzurunda yapılan sulh, kabul ve feragatler, kayıtsız şartsız para borcunu içeren noter senetleri, icra dairesinde verilen kefealetler gibi) bulunduğu hallerde başvurulan takip yoludur. İlamlı takip yoluna başvurabilmek için, zamanaşımı süresi 10 yıldır. Alacaklının ilamlı icra takip talebinde bulunması üzerine, icra dairesi tarafından borçluya icra emri gönderilir. İcra emri ile borçluya verilen süre içerisinde ilamın gereğini yerine getirmesi istenir. Borçlu, kendisine verilen bu süre içerisinde icra emrini yerine getirmezse, ilam, icra dairesi tarafından zorla tatbik edilir. Kural olarak icra emrine itiraz edilemez, 7 gün içinde ödeme zorunluluğu vardır. Ancak, üç halde icranın geri bırakılması icra hukuk mahkemesinden istenebilir. İcranın geri bırakılması halleri: Zamanaşımı: İlamlı icra takibine konu edilen borç zamanaşımına uğramış ise zamanaşımı itirazında bulunulabilir. İfa: İlama konu borç takipten önce ödenmiş ise ödeme itirazında bulunulabilir. İmhal: Alacaklı tarafından borçluya süre verildiği itirazında bulunulabilir. Ayrıca, ilamlı icra takibine konu mahkeme kararına karşı üst yargı yoluna başvurulmuşsa, inceleme sonuna kadar icranın durdurulması istenebilir. İcra takibine konu karar kesinleşmiş ise tebliğden itibaren 7 günlük süre içerisinde dosya borcu, icra dosyasına ödenir. Karar kesinleşmemiş ve üst yargı yoluna başvurulmuş ise tebliğden itibaren 7 günlük süre içerisinde, üst yargı yoluna başvurulduğuna dair mahkemeden alınacak belge ibraz edilerek tehir-i icra kararı getirilmek üzere icra dairesinden mehil talep edilir. Mehil 2 vesikası alınabilmesi için ilgili icra dosyasına, dosya borcu kadar teminat (teminat mektubu) verilir. İcra dairesinden alınacak mehil vesikası, üst yargı incelemesini yapacak olan makama dosya ile birlikte gönderilir. Mehil vesikası ile verilen süre içerisinde alınan tehir-i icra kararı icra dosyasına ibraz edilir. Kararın bozulması/ üst yargı mercii tarafından lehe karar halinde, bozma kararı icra dosyasına ibraz edilerek teminat mektubunun iadesi sağlanır. Kararın onanması/üst yargı mercii tarafından da aynı yönde karar verilmesi halinde ise teminat mektubunun nakde çevrilmesine sebebiyet verilmeksizin dosya borcu ödenerek mektubun iadesi sağlanır. 2.2. İlamsız İcra Takibi İlamsız icra yolu ile takipte alacaklı, alacağını mahkeme hükmü ile tespit ettirmeden yani bir ilama ya da ilam mahiyetinde belgeye gerek duymaksızın, doğrudan icra dairesine başvurarak, borçluya karşı icra takibi talebinde bulunabilir. İlamsız icrada, alacaklının icra takibi yapabilmesi için, elinde bir ilam bulunması gerekmemekte ve ayrıca alacağın bir senede bağlı olması şartı da aranmamaktadır. İlamsız icra takibi için icra dairesine başvurulması halinde, ilgili icra dairesi bir ödeme emri düzenleyerek borçluya gönderir. Bu ödeme emrinde, borçlunun, borcunu yedi gün içinde ödeyebileceği veya borçla ilgili herhangi bir itirazı varsa borca karşı itirazda bulunabileceği yazılır. Borçlu yedi gün içinde borcu ödemez, itiraz da etmezse veya itiraz etse dahi alacaklı açacağı davada itirazın gerçeğe dayanmadığını ispatlarsa, takip kesinleşmiş olur. Bunun üzerine, borçlunun borcuna yetecek kadar malı haczedilir, satılır ve bedeli alacaklıya ödenir. İlamsız icra, para alacaklarına özgü takip yoludur. İlamsız icra yolları üçe ayrılır: Genel haciz yolu, Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu, Kiralanan taşınmazların tahliyesi. 2.2.1. Genel Haciz Yolu İlama veya kambiyo senedine bağlı olmayan ve rehinle de teminat altına alınmamış olan, belirli bir miktar para (veya teminat) alacağının tahsili için başvurulan ilamsız icra yoluna genel haciz yolu ile takip denir. Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrini alan borçlu, çeşitli nedenlerle (imzanın kendisine ait olmadığı, borçlu olmadığı, alacağın zamanaşımına uğradığı gibi) takibe itirazda bulunabilir. İtirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde yapılması gereklidir. Borçlunun süresi içinde yaptığı itiraz üzerine icra takibi durur. 2.2.2. Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile Takip Alacaklının kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takip yoluna başvurabilmesi için, alacağının mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir. Kambiyo senetleri, TTK' da düzenlenmiş olan bono, poliçe ve çektir. 3 Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte de, alacaklı yetkili icra dairesine bir takip talebi ile başvurur. Takip talebini alan icra dairesi, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini kontrol edip, borçluya senet sureti ile birlikte ödeme emri gönderir. Kambiyo senetlerine mahsus takipte; takip talebine senedin aslının eklenmesi gerekir. İtiraz süresi 5, ödeme süresi 10 gündür. Ödeme emrine itiraz icra hukuk mahkemesine yapılır, ancak itiraz takibi durdurmaz. İcra hukuk mahkemesi takibin durdurulmasına karar verebilir. Bu nedenle, itiraz dilekçesi ile birlikte takibin durdurulması da istenmelidir. Aksi halde haciz uygulanabilir. 3. BANKA UYGULAMASINDA ÖNEM TAŞIYAN HUKUKİ MÜESSESELER Bu bölümde, Bankamızda uygulama alanı olan bir kısım hukuki müesseselere ilişkin genel açıklamalar yer almaktadır. Aşağıda yer alan hukuki müesseselere ve bunlara ilişkin bankacılık işlemleri ile Bankamız uygulamalarına dair ayrıntılı düzenlemeler ilgili Birimlerin mevzuatında yer almakta olup işlemlerin, ilgili Birimlerin mevzuatında belirlenen esaslara uygun olarak tesis edilmesi gerekmektedir. 3.1. Temsil 3.1.1. Kanuni Temsil Kanuni temsilci, bir kişiyi, bir malvarlığını veya belirli bir takım hakları korumak için yasa tarafından kendisine temsil yetkisi verilmiş olan kişidir. Kanuni temsilciler; veli, vasi ve kayyımdır. 3.1.1.1.Veli Henüz ergin (reşit) olmamış küçükler ile ergin olmakla birlikte kısıtlanan çocuklar, ana ve babalarının velayeti altındadır. Velayet hakkı, birbiriyle evli olan ana ve babaya aittir. Çocuk üzerinde ana, baba ve evlat edinenden başka kişilerin velayet hakkı yoktur. Ana ve babanın, çocuk üzerindeki velayet hakkı, evli olmaları kaydıyla çocuğun dünyaya geldiği anda doğrudan doğruya kanundan doğmaktadır. Kural olarak velayet hakkı ana ve babanın ikisine birden tanınan bir yetki olmakla birlikte, bazı hallerde ana ve babadan birinin tek başına veli sayılması söz konusu olmaktadır. Ana ve babanın evli olmaması, birinin ölmesi, gaipliğine karar verilmesi, velayet hakkını kullanamayacak duruma düşmesi gibi haller örneklenebilir. Ana ve babanın velayet hakkı çocuğun 18 yaşını tamamlamasıyla veya evlenmesiyle ya da mahkeme kararı (kazai rüşt) ile sona erer. 3.1.1.2.Vasi Vasi, vesayet altındaki küçük veya kısıtlının şahsi hak ve menfaatlerini korumak için üçüncü kişilerle olan işlemlerinde onları temsil etmek üzere sulh hukuk mahkemesince tayin olunan kişidir. Vasilik süresi kural olarak 2 yıldır. Vesayet makamı bu süreyi, her defasında ikişer yıl uzatabilecektir. Vasilik görevi, uzatılmadığı takdirde sürenin dolmasıyla sona erecektir. Ancak, kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır. Vasi atanmak yerine velayete terk etme durumunda velayet hükümlerinin uygulanacağı tabiidir. Mahkeme tarafından vesayet altına alınan kişiye vasi atamak yerine, anne veya babasının 4 velayetine bırakılmasının tercih edilmesi halinde, bunun kararda açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Velayet niteliği gereği belirli bir süreye tabi olmadığından, bu şekilde tesis edilen kararlarda da 2 yıllık süre sınırı uygulanmaz. Vasinin vesayet altındaki kişi adına yapabileceği işlemler kanunda belirlenmiştir. Buna göre; Vasinin yapamayacağı işlemler: a) Kefil olmak, b) Vakıf kurmak, c) Önemli bağışlarda bulunmaktır. Vasinin vesayet makamının (sulh hukuk mahkemesi) izni ile yapabileceği işlemler: a) Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir ayni hak kurulması, b) Olağan yönetim ve işletme ihtiyaçları dışında kalan taşınır veya diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi, c) Ödünç verme ve alma (kredi kullanımı), d) Kambiyo taahhüdü altına girme (kambiyo senedi düzenlenmesi), e) Bir yıl veya daha uzun süreli ürün ve üç yıl veya daha uzun süreli taşınmaz kirası sözleşmeleri yapılması, f) Vesayet altındaki kişinin bir sanat veya meslekle uğraşması, g) Acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması, h) Mal rejimi sözleşmeleri, mirasın paylaştırılması ve miras payının devri sözleşmeleri yapılması, i) Borç ödemeden aciz beyanı, j) Vesayet altındaki kişi hakkında hayat sigortası yapılması, k) Vesayet altındaki kişinin yerleşim yerinin değiştirilmesi sayılabilir. Vasinin denetim makamının (asliye hukuk mahkemesi) izni ile yapabileceği işlemler: a) Vesayet altındaki kişinin evlat edinmesi veya evlat edinilmesi, b) Vesayet altındaki kişinin vatandaşlığa girmesi veya çıkması, c) Bir işletmenin devralınması veya tasfiyesi, kişisel sorumluluğu gerektiren bir ortaklığa girilmesi veya önemli bir sermaye ile bir şirkete ortak olunması, d) Ömür boyu aylık veya gelir bağlama veya ölünceye kadar bakma sözleşmeleri yapılması, e) Mirasın kabulü, reddi veya miras sözleşmesi yapılması, f) Küçüğün ergin kılınması, g) Vesayet altındaki kişi ile vasi arasında sözleşme yapılması. 3.1.1.3.Kayyım Vasi gibi kayyım da temsil yetkisini kullanan yasal temsilcilerden biridir. Ancak, kayyım vasiye göre daha kısıtlı yetkilere sahiptir. Kayyım, sadece belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için görevlendirilir (yönetim kayyımı). Bu nedenle, kayyımın her konuda temsil yetkisi yoktur. Kayyımın temsil yetkisi, atama kararında açıkça gösterilen konu ve işlerle sınırlıdır ve vesayet makamı tarafından açıkça yetkili kılınmadığı işlemleri yapamaz. 5 Bazı durumlarda da kayyımın doğrudan temsil yetkisi bulunmaz. Bu hallerde işlem kendisine kayyım atanan kişi tarafından yapılır, ancak bu işlemlerde kayyımın onayı zorunludur (denetim kayyımı). 3.1.2. İradi Temsil İradi temsilci, tam ehliyetli kişinin kendi adına ve hesabına hukuki işlemler yapmak üzere temsil yetkisi verdiği kişidir. İradi temsilciler; Vekil, vekâlet sözleşmesi gereğince vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlenen kişidir. Ticari mümessil (ticari temsilci), işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir. Ticari vekil, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir. 3.1.2.1.Vekil Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlet, somut herhangi bir belirleme yapmadan pek çok hukuki işlemin vekâlet yoluyla gerçekleştirilmesi amacıyla verilebileceği gibi, belirli bir veya birkaç işlemi gerçekleştirmek üzere de verilebilir. Vekilin ancak özel yetki ile yapabileceği işlemler: dava açmak, sulh olmak, hakeme başvurmak, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep etmek, kambiyo taahhüdünde bulunmak, bağışlama yapmak, kefil olmak, taşınmazı devretmek ve bir hak ile sınırlandırmak (ipotek vs). Banka uygulamasında özel yetki aranan haller; Tacir sıfatını taşıyan Bankanın, iş ve işlemlerinde basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü bulunduğundan yukarıda sayılan işlemlerin yanı sıra; bankadan para çekilmesi, kredi kullandırılması, mevduat araştırması talebi, hesaplar hakkında bilgi talep edilmesi, kiralık kasa kullandırılması, halleri ile ilgili mevzuatta özel yetki aranması gerektiği belirtilen sair işlemlerin vekaleten yapılmak istenilmesi halinde, vekaletnamede bu işlemlere açıkça yetki verilmiş olması gerekmektedir. 6 Vekâlet veren ve vekil, her zaman vekâlet sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirebileceğinden, vekilin azli veya vekilin istifası halinde vekaletname ile işlem tesis edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Vekâletnameden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekalet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona erdiğinden, bu hallerden birinin varlığı halinde vekaleten işlem tesis edilmemesi gerekmektedir. Ayrıca, süreli vekâletnamelerde belirtilen tarihte vekâlet ilişkisi sona ereceğinden, bu tarihten sonra vekilin işlem tesis etmesi mümkün değildir. 3.1.2.2. Şirketlerde Temsil Yetkisi Temsil yetkisi, yaptığı işlemlerle tüzel kişiyi hak sahibi yapabilme ve borç altına sokabilme yetkisini ifade eder. Şirketlerle yapılan işlemlerde, şirket sözleşmesi veya esas sözleşme (ticaret sicil gazetesine ve varsa değişikliklerine) ve imza sirkülerine bakılmak suretiyle, yapılmak istenen işlem için tüzel kişiliği temsile yetkili olanların belirlenmesi gerekmektedir. 3.1.2.2.1. Adi Şirket Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Ortaklar, ortaklık borçlarından bütün malvarlıklarıyla birinci derecede ve müteselsilen sorumludurlar. Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur, burada yönetim, sözleşme veya ortaklık kararıyla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış olmadıkça, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir. Sözleşmede aksi belirtilmemişse ortaklığın kararları, bütün ortakların oybirliğiyle alınır. Sözleşmede kararların oy çokluğuyla alınacağı belirtilmişse çoğunluk, ortak sayısına göre belirlenir. Ortaklığa genel yetkili bir temsilci atanması ve ortaklığın olağan dışı işlerinin yürütülmesi için, bütün ortakların oybirliği gereklidir. Kendisine yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisi var sayılır. Ancak, temsil yetkisine sahip yönetici ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olması şarttır. 3.1.2.2.2. Kollektif Şirket Kollektif Şirket, ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamış olan şirkettir. Ortaklardan her biri, ayrı ayrı şirketi yönetme hakkını ve görevini haizdir. Ancak, şirket sözleşmesiyle veya ortakların çoğunluğunun kararıyla yönetim işleri ortaklardan birine, birkaçına veya tümüne verilebileceği gibi, ortak olmayan şirket müdürlerine de bırakılabilir. Temsilciler, belgeleri şirket unvanı altında imzalamalıdır. Şirketin yönetimi kapsamındaki hususlar, şirketin amacını ve konusunu elde etmek için yapılması gereken olağan işlem ve işler ile sınırlıdır. Şirketi yönetenler, şirket menfaatine uygun 7 gördükleri işlerde, olağan işlem ve işlerle sınırlı olmak şartıyla, sulh, feragat ve kabul ile tahkime de yetkilidirler. Bağışta bulunmak, kefil olmak, üçüncü kişi lehine garanti vermek, ticari mümessil tayin etmek ve şirket konusuna girmiyorsa taşınmazları satmak, satın almak, teminat göstermek, şirketin özüne ilişkin üretim araçlarını elden çıkarmak, rehnetmek veya ticari işletme rehni kurmak gibi olağan iş ve işlemler dışında kalan hususlarda ortakların oybirliği şarttır. Şirket sözleşmesinde, şirketi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları ile bunların tek başına mı, yoksa birlikte mi imza koymaya yetkili olduklarının belirtilmesi zorunludur. Gösterilmediği takdirde adi şirkette olduğu gibi her bir ortak temsil yetkisine sahip olacaktır. 3.1.2.2.3. Komandit Şirket Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan, şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket türüdür. Sorumluluğu sınırlı olmayan ortaklara komandite, sorumluluğu sınırlı olanlara komanditer denir. Komandite ortakların gerçek kişi olmaları gerekir. Tüzel kişiler ancak komanditer ortak olabilirler. Şirket yönetimi ve temsili kural olarak komandite ortaklara aittir. Şirketin yönetim hakkının kullanılması ve sınırlandırılması ile temsil yetkisinin kapsamı ve sınırlandırılması Kollektif Şirketlerdeki hükümlere tabidir. Komanditer ortaklar, ortak sıfatıyla şirketi temsile yetkili olamazlar. Ancak, şirket sözleşmesinde aksine hüküm bulunmamak şartıyla, komanditer ortak ticari mümessil veya ticari vekil olarak atanabilir. 3.1.2.2.4. Anonim Şirket Sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Temsilciler, belgeleri şirket unvanı altında imzalamalıdır. Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. Anonim şirketlerde, yönetim kurulu, temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyelerini/müdürleri veya şirkete hizmet akdi ile bağlı olanları sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atayabilir. Bu şekilde atanacak olanların görev ve yetkileri, şirket yönetim kurulu tarafından hazırlanan iç yönergede açıkça belirlenir. Bu iç yönergenin tescil ve ilanı zorunludur. Temsile yetkili kişiler ve bunların temsil yetkilerinin kapsamı ve sınırlandırılması ticaret siciline tescil ve ilan edilir. 8 3.1.2.2.5. Limited Şirket Bir veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulan, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan şirket türüdür. Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumludurlar. Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile şirketin yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. Temsilciler, belgeleri şirket unvanı altında imzalamalıdır. Limited şirketlerde, ortaklar kurulu, temsile yetkili olmayan müdürleri veya şirkete hizmet akdi ile bağlı olanları sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atayabilir. Bu şekilde atanacak olanların görev ve yetkileri, şirket ortaklar kurulu tarafından hazırlanan iç yönergede açıkça belirlenir. Bu iç yönergenin tescil ve ilanı zorunludur. Müdürler, kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidirler. Müdürlerin temsil yetkilerinin kapsamı ve sınırlandırılması ticaret siciline tescil ve ilan edilir. 3.1.2.2.6. Kooperatifler Kooperatifler Kanunu’na göre; tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir. En az yedi ortak tarafından kurulabilir. Kooperatifler ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Kooperatif ana sözleşmesinde aksine hüküm yoksa kooperatif alacaklılarına karşı yalnızca mal varlığı ile sorumludur. Ana sözleşme, kooperatifin varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği hallerde, ortaklarının da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulacaklarını hüküm altına alabilir. Kooperatiflerin hak ehliyeti işletme konusu ile sınırlıdır. Yani işletme mevzu çerçevesinde kalmak şartıyla hakları iktisap, borçları iltizam edebilirler. Kooperatifler, kanun ve kooperatif ana sözleşmesinde belirtilen yetkili organları aracılığıyla haklarını kullanır ve borç altına girerler. Temsile yetkili şahıslar, verilen yetki çerçevesinde kooperatif namına onun amacının gerektirdiği hukuki işlemleri yapabilir. Dolayısıyla temsilcilerin yetkilerini de bu yetkiye ilişkin esas sözleşme hükümlerinin yanı sıra kooperatifin amacı belirler. Bu itibarla, kooperatiflerle yapılacak her işlemde, kooperatifin ehliyeti ve temsilcilerin yetkileri, kooperatif ana sözleşmesine göre belirlenmelidir. Temsilciler, belgeleri kooperatif unvanı altında imzalamalıdır. 3.1.2.2.7. Birlikler Tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri 1581; tarım satış kooperatif ve birlikleri de 4572 sayılı Kanunlara tabidir. 4572 sayılı Kanuna göre; üreticiler, karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarını sağlamak, ürünlerini daha iyi şartlarla değerlendirmek ve 9 ekonomik menfaatlerini korumak amacıyla, aralarında sınırlı sorumlu, değişir sayıda ortaklı ve değişir sermayeli, tüzel kişiliği haiz tarım satış kooperatifleri kurabilirler. 1581 sayılı Kanun’a göre; üreticiler, aralarında ekonomik menfaatlerini korumak ve özellikle meslek ve geçimleriyle ilgili ihtiyaçlarını sağlamak amacıyla karşılıklı yardım ilkesine dayanan ve tüzel kişiliği olan değişir ortaklı, değişir sermayeli tarım kredi kooperatifleri kurabilirler. Tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri ile tarım satış kooperatif ve birliklerine öncelikle belirtilen kanunlar uygulanır. Bu kanunlarda hüküm bulunmayan hallerde (kanunda belirtilen istisnalar dışında) Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Bu sebeple, belirtilen birliklerde temsil hususu da bunların tabi olduğu mevzuat gereğince belirlenir. 1581 sayılı Kanun’a göre kooperatifler ve bölge birliklerinde işler; kanun, ana sözleşme ve diğer mevzuat ile kooperatif üst kuruluşlarının belirleyeceği esaslara, genel kurul ve yönetim kurulu kararlarına uygun olarak müdürlük, bölge müdürlüğü ve genel müdürlük tarafından yürütülür. 4572 sayılı Kanun’a göre, Tarım Satış Kooperatifleri ve Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin organları genel kurul ve yönetim kuruludur. Yönetim kurulu asıl ve yedek üyeleri genel kurulca seçilir. 3.1.2.3. Dernek ve Vakıflar Dernekler, gerçek ve tüzel kişiler tarafından kazanç paylaşımı dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır. Derneğin, yürütme ve temsil organı yönetim kurulu olup, yönetim kurulunca üyelerden birine veya üçüncü kişiye derneği temsil yetkisi verilebilir. Vakıflar; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleri ile oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. Vakıfların amacı, vakfın örgütlenme ve yönetim şekli tescil edilen vakıf senedinde gösterilir. Vakıflar, yerleşim yeri mahkemesinde tutulan sicile tescil edilmekle tüzel kişilik kazanır. Vakıf tüzel kişiliğini temsil edecek olan organ, vakıf tüzüğünde gösterilir. Uygulamada genellikle, vakfı temsil edecek olan organ, icra komitesi veya yönetim kurulu adıyla anılır. 3.1.2.4. Kamu Tüzel Kişileri Kamu tüzel kişileri, devlet, bakanlık, vilayet, belediyeler, ticaret odaları gibi kuruluşlar olup, kanunla kurulurlar. Kamu tüzel kişilerini kimin temsil edeceği kuruluş kanununa göre belirlenir. 3.2. Ayni Haklar Eşya üzerinde doğrudan doğruya mutlak egemenlik yetkisi veren ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. 3.2.1. Mülkiyet Hakkı Mülkiyet, sahibine bir eşyayı kullanma, ondan faydalanma ve onunla ilgili her türlü tasarrufta bulunma yetkisi veren sınırsız ve tam bir ayni haktır. Mülkiyet hakkı sahibi (malik), bu hakkın konusu olan eşyayı hukuk düzeninin belirlediği sınırlar içerisinde kalmak şartı ile dilediği gibi 10 kullanabilir. Mülkiyet hakkının kapsamını bütünleyici parçalar (mütemmim cüz), doğal ürünler (tabii semereler) ve eklentiler (teferruat) oluşturur. Birden fazla kimsenin aynı zamanda mülkiyet hakkına sahip olması halinde birlikte mülkiyet vardır. Birlikte mülkiyet; müşterek mülkiyet (paylı mülkiyet) veya iştirak halinde mülkiyet (elbirliği mülkiyeti) şeklinde olabilir. 3.2.1.1. Müşterek Mülkiyet (Paylı mülkiyet) Birden fazla kimsenin, aynı eşya üzerinde paylara ayrılmış olmakla birlikte fiilen taksim edilmemiş hisselere malik bulunmalarından doğan mülkiyet şeklidir. Müşterek mülkiyette, eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı söz konusu olmaktadır. Bu hak, aynı anda birden fazla kişiye ait bulunmaktadır. Müşterek maliklerden her biri eşya üzerindeki mülkiyetin sadece bir bölümüne ve her biri kendi hissesi üzerinde mülkiyet hakkına sahiptir ve tek başına bu hisse üzerinde tasarrufta bulunabilir. 3.2.1.2. İştirak Halinde Mülkiyet (Elbirliği mülkiyeti) Aralarında kanun veya sözleşme gereğince ortaklık bağı bulunan kimselerin hep birlikte bir şeyin tamamına malik olmalarından doğan mülkiyet şeklidir. Ortaklık ilişkisi sözleşmeden veya kanundan doğmuş olabilir. Bu mülkiyet şeklinde, ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların/payların tamamına yaygındır. Sadece kanunun açıkça öngördüğü durumlarda iştirak halinde mülkiyet söz konusu olabilir. İştirak halinde mülkiyette, müşterek mülkiyetten farklı olarak üzerinde serbestçe tasarruf edilebilecek paylar yoktur. Eşya tek bir mülkiyet konusudur. Her ortağın (malikin) mülkiyet hakkı ortaklığa giren malların tamamını kapsar. Bu nedenle, bir ortak kendi payı üzerinde tek başına tasarrufta bulunamaz. Elbirliği mülkiyeti, mülkiyete konu olan malın devredilmesi veya ortaklığın ortadan kalkması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Örneğin, murisin Bankadaki para ve diğer hak ve alacakları üzerinde, mirasçılarının iştirak halinde mülkiyet hakkı vardır. 3.2.2. Sınırlı Ayni Haklar Bu haklar sahiplerine mülkiyet hakkının tanıdığı yetkilerin hepsini değil, fakat bir kısmını kullanma yetkisi verdiği için sınırlı ayni haklar olarak adlandırılırlar. TMK’ da irtifak hakkı ve taşınmaz mükellefiyeti yanında sınırlı ayni hakların bir türü olarak düzenlenmiş bulunan rehin, bankacılık uygulamasında en çok karşılaşılan sınırlı ayni hak çeşididir. Hak sahibine rehin konusu alacağı öncelikle elde etme yetkisi vermek sureti ile alacağa ayni bir teminat sağlamaktadır. Rehin hakları, sahibine (alacaklıya), alacağını borçludan alamadığı takdirde rehin konusu eşyayı paraya çevirterek alacağını bu suretle elde etme yetkisini verir. 3.2.2.1. Taşınmaz Rehni (İpotek) Bir taşınmazın rehnedilebilmesi için tapuda kayıtlı olması gerekir. Birden fazla kimse bir taşınmaza müştereken malik bulunuyorlarsa, müşterek maliklerden her biri kendi hissesini bağımsız olarak rehnedebilir. 11 İştirak halinde mülkiyette ise ancak taşınmazın tamamı bütün ortakların oy birliği ile rehnedilebilir. İpotek edilecek taşınmazın borçluya ait olması şart değildir. Üçüncü şahıslar da dilerse taşınmazlarını borca teminat olmak üzere ipotek ettirebilir. İpotek, belirli borçları temin için tesis edilebileceği gibi ileride doğması muhtemel borçlar için de tesis edilebilir. Alacak miktarı belirli değil ise, taşınmazın azami ne miktar için ipotek edildiğinin belirtilmesi gerekmektedir. Buna azami had (üst sınır) ipoteği denilmektedir. Alacağın faiz ve masrafları için bu miktar tavan teşkil edecektir. İpotek tesisi sırasında, kredi alacaklarının takibe intikal etmesi halinde doğacak toplam Banka alacağı belirlenemeyeceğinden, kural olarak Banka ipotekleri üst sınır ipoteği şeklinde kurulmaktadır. Birden fazla taşınmazın teminat alınması halinde her bir taşınmaz üzerinde, alacağın tamamı üzerinden ipotek tesis edilmesine kollektif veya müteselsil ipotek denilmektedir. Bu ipotek türünde taşınmazlar ayrı ayrı borcun tamamından sorumlu olur. Birden fazla taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin, aynı alacağa ilişkin riski karşılamak üzere farklı tutarlar üzerinden tesis edilmesi halinde; tesis edilen ipotek kollektif olarak kabul edilmez. Bu durumda, her bir taşınmaz, üzerinde tesis edilen ipotek miktarı ile ayrı ayrı sorumlu olur. Tüzel kişiler tarafından kendisi ve/veya üçüncü kişinin Bankamızdan kullanacağı kredinin teminatı olarak ipotek verilecekse; tüzel kişilik esas sözleşmesinde kendisi ve/veya üçüncü kişi lehine ipotek verebileceğine dair açık bir hüküm yer alması gerekmektedir. Ticaret şirketleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin ise, merkez veya şubelerinin bulundukları yerin en büyük mülki amirinden, tüzüklerine göre, taşınmaz tasarrufuna izinli bulunduklarına ve temsil işini yapacak mümessilin yetkisine dair bir belge almaları gerekir. Vekaletname ile ipotek tesisinde ise vekaletnamede, ipotek tesisi konusunda vekile özel yetki verilmiş olması, bu kapsamda vekaletnamede; İpotek edilecek taşınmazın tapu kaydında yer alan ada parsel numaraları ile birlikte açık adresinin belirtilmesi, Vekilin, üçüncü kişilerin veya malikin (vekalet verenin) borcundan dolayı ipotek verebilmesi için, bu hususun açıkça belirtilmesi, Vekil taşınmazı malikin değil de üçüncü bir şahsın kredilerinin teminatı olarak ipotek edecek ise; dilediği lehine, dilediği bedel ve derecede ipotek verebileceğine dair yetkinin açıkça kendisine tanınmış olması, Eğer vekil, kendi borcu için ipotek tesis edecek ise bu yetkinin; yani, vekilin şahsi nam ve hesabına müvekkilinin mallarını tasarruf edebileceğine dair kaydın, hiç bir tereddüde yer vermeyecek kadar açık bir şekilde vekaletnamede yer alması, Ayrıca; vekilin, malikin gayrimenkullerini serbest dereceden istifade kaydıyla ipotek verebilmesi için, bu konuda da yetkili kılınmış olması gerekir. Aile konutu, TMK’nın 194. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde ve gerekçesi ile konu hakkındaki yargı kararlarına göre; aile konutu eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği ve içinde yaşadığı alandır. Aile konutu 12 olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. TMK’ da aile konutlarıyla ilgili hukuki işlemlerde eşlerin serbestliği ilkesine istisna getirilmiş ve aile konutu ile ilgili bazı hukuki işlemlerin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kabul edilmiştir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Dolayısıyla aile konutu üzerinde rehin tesisi diğer eşin rızasına bağlıdır. 3.2.2.2. Taşınır (Menkul) Rehni Taşınır rehni, bir alacağa teminat teşkil etmek üzere taşınabilir bir mal veya hak üzerinde kurulan sınırlı ayni haktır. Bu hak, alacağını alamayan alacaklıya rehin olarak verilen şeyin satış bedelinden alacağını elde etme imkanı verir. TMK’ ya göre, taşınır mal rehninin tesisi ve rehnin hukuken geçerli olabilmesi için rehnedilen taşınır malın alacaklıya teslimi, yani zilyetliğin devri şarttır. Ancak taşınır mal, bir sicile tescilli ise zilyetlik devredilmeden de taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabilir. 3.2.2.2.1. Taşınır Rehni Kanunu Teslimsiz taşınır rehin hakkının güvence olarak kullanımının yaygınlaştırılması, bu rehne konu taşınırların kapsamının genişletilmesi, taşınır rehninde aleniyetin sağlanması ile rehnin paraya çevrilmesinde alternatif yolların sunulması suretiyle finansmana erişimi kolaylaştırmak amacıyla hazırlanan 6750 sayılı Taşınır Rehni Kanunu 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6750 sayılı Kanun; a) Alacaklar b) Çok yıllık ürün veren ağaçlar c) Fikri ve sınai mülkiyete konu haklar ç) Hammadde d) Hayvan e) Her türlü kazanç ve iratlar f) Başka bir sicile kaydı öngörülmeyen ve idari izin belgesi niteliğinde olmayan her türlü lisans ve ruhsatlar g) Kira gelirleri ğ) Kiracılık hakkı h) Makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makinalan, elektronik haberleşme cihazları dâhil her türlü elektronik cihaz gibi menkul işletme tesisatı ı) Sarf malzemesi i) Stoklar j) Tarımsal ürün k) Ticaret unvanı ve/veya işletme adı l) Ticari işletme veya esnaf işletmesi m) Ticari plaka ve ticari hat n) Ticari proje o) Vagon ö) Bu fıkrada sayılanlardan üçüncü kişiler zilyetliğindeki taşınır varlık, hak ve paylı mülkiyet haklarını kapsamaktadır. 13 Sermaye piyasası araçları ile türev araçlara ilişkin fınansal sözleşmeleri konu edinen rehin sözleşmeleri ile mevduat rehnine uygulanmaz. 3.2.2.2.2. Taşınır Rehninin Kurulması ve Sözleşmenin Unsurları Kanuna tabi taşınırlar için rehin hakkı, rehin sözleşmesinin Rehinli Taşınır Siciline tescil edilmesiyle kurulur. Rehin sözleşmesi elektronik ortamda ya da yazılı olarak düzenlenir. Yazılı olarak düzenlenen rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilebilmesi için tarafların imzalarının noterce onaylanması veya sözleşmenin Sicil yetkilisinin huzurunda imzalanması şarttır. Rehin sözleşmesinde aşağıdaki hususların yer alması zorunludur: a) Rehin sözleşmesinin tarafı; 1) Ticari işletme ise ticaret unvanı, MERSİS numarası, temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı ve imzası, 2) Gerçek kişi veya esnaf ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası, 3) Çiftçi ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası ile Çiftçi Kayıt Sistemi numarası, 4) Üretici örgütü ise üretici örgütü belge numarası ile temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı ve imzası. b) Borcun konusu, borcun miktarı, borcun miktarı belirli değilse rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarı. c) Rehne konu varlık ile bu varlığın ayırt edici özelliklerini belirten seri numarası, markası, üretim yılı, şasi numarası, belge seri numarası, varsa GTİP ya da PRODTR sanayi ürünü kodu gibi hususlar. Rehin hakkı, rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilmesiyle üçüncü kişilere karşı hüküm ifade eder. 3.2.2.2.3. Katılım Fonu Rehni Bankadaki katılım fonları bankaya karşı hak sahibinin bir alacağı niteliğinde olduğundan katılım fonları üzerine konulan rehin, TMK hükümlerine tabidir. Rehin sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerekir. Kar payı gibi dönemsel gelir getiren alacakların rehnedilmiş olması halinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bunlardan yalnız vadeleri henüz gelmemiş olanlar rehnin kapsamına girer ve rehin, vadeleri geçmiş olan edimleri kapsamaz. 3.3. Kambiyo Senetleri Alacak hakkını temsil eden kambiyo senetleri çek, bono, poliçe olup, bankacılık uygulamasında en sık karşılaşılan kambiyo senedi türleri bono ve çektir. 3.3.1. Poliçe Poliçe daha çok uluslararası ticarette ve bankaların taraf olduğu borç ilişkilerinde kullanılan bir kambiyo senedidir. Poliçe, üçlü ilişkiyi düzenleyen bir senettir. Senedi düzenleyen (keşideci), diğer bir kişiye (muhatap), belirli bir bedeli poliçede gösterilmiş olan şahsa (lehdar) ödeme talimatı verir. 14 Poliçenin Unsurları Poliçe Kelimesi, senet metninde “poliçe” kelimesinin, senet Türkçeden başka bir dille yazılmış ise o dilde poliçe karşılığı olarak kullanılan kelimenin yazılmış olması gerekir. Belirli Bir Bedelin Kayıtsız Şartsız Ödenmesi Hususundaki Havale, Borçlunun (Muhatabın) Adı ve Soyadı Poliçe bedelini ödeyecek gerçek veya tüzel kişi olarak poliçede belirtilmelidir. Poliçede birden fazla muhatap gösterilmesi mümkündür. Vade, Belirli bir günde, düzenleme tarihinden itibaren belirli bir süre sonra, görüldüğünde veya görüldükten belirli bir süre sonra ödenmek üzere düzenlenebilir. Ödeme Yeri, poliçe üzerinde ödeme yerinin belirtilmesi esas olmakla birlikte, ödeme yeri belirtilmemişse poliçenin düzenlendiği yer ödeme yeri olarak kabul edilir. Lehtarın Adı ve Soyadı Düzenlenme Tarihi ve Yeri Düzenleyenin İmzası, poliçede imzanın el yazısı ile atılması zorunludur. El ile atılan imza yerine noter tarafından onaylanmış olsa dahi mühür, parmak izi vb. herhangi bir araç, işaret kullanılamaz. 3.3.2. Bono Bono, belirli şekil şartlarına tabi ve belirli bir miktar paranın ödenmesi taahhüdünü içeren kıymetli evrak vasfına sahip bir borç senedidir. Bonoda borçlu (düzenleyen) ve alacaklı (lehtar) olmak üzere iki taraf bulunmaktadır. Bono, borçlu tarafından düzenlenerek alacaklıya verilir. Bononun Unsurları “Bono” veya “Emre Yazılı Senet” Kelimesi, Kayıtsız ve Şartsız Belirli Bir Bedeli Ödeme Vaadi, Vade, Ödeme Yeri, Lehtarın Adı ve Soyadı, Düzenlenme Tarihi ve Yeri, Düzenleyenin İmzası. 3.3.3. Çek Çek, keşidecinin (hesap sahibinin) muhataba (bankaya) karşı belli bir meblağın, çekte yazılı lehdara ödenmesi talimatını içeren bir kıymetli evraktır. Türk hukukunda çek, ancak bir bankaya muhatap keşide edilebilir. Çekin Yasal Unsurları (Şekil Şartları) TTK’ nın 780. maddesi, çekte mutlaka bulunması gereken unsurları belirlemiştir. Sayılan unsurlardan birinin yokluğu, çekin çek olma niteliğini ortadan kaldırır. Çek Kelimesi, senet metninde “çek” kelimesinin, eğer Türkçe' den başka bir dilde yazılmış ise o dilde “çek” karşılığı olarak kullanılan kelimenin bulunması zorunludur. Kayıtsız Şartsız Muayyen Bir Meblağın Ödenmesi İçin Havale Niteliği Ödeyecek Kimsenin (Muhatabın) Ticaret Unvanı Ödeme Yeri, ödeme yeri çek hesabının bulunduğu şubedir. Düzenlenme Günü (Tarihi) ve Yeri, Düzenleyenin İmzası, 15 Banka tarafından verilen seri numarasını, Karekodu, 15.07.2016 tarih ve 6728 sayılı Kanun ile TTK’ nın 780. maddesinin 1.fıkrasına çekin geçerlilik unsurları arasına seri numarası ve karekodu eklenmiştir. Anılan Kanun’da 01.01.2017 tarihinden itibaren Bankalarca karekod ve seri no içermeyen çek verilemeyeceği belirtildiğinden, 01.01.2017 tarihinden sonra basılan çeklerde, yukarıdaki 8 unsurun tamamının bulunması zorunlu olup, bunlardan birinin bulunmaması halinde çek geçerli sayılmayacaktır. Ancak, 31/12/2016 tarihinden önce basılan çeklerde ilk 6 unsurun bulunması, çek vasfını haiz olma için yeterlidir. Ayrıca yabancı banka tarafından bastırılan çeklerde de ilk 6 unsurun bulunması yeterli olup seri numarası ve karekod unsurlarının bulunmaması çekin geçerliliğini etkilemeyecektir. 3.3.4. Kambiyo Senetlerinin Dolaşımı (Ciro) Ciro; bono, poliçe, çek gibi kanunen emre kabul edilen bir senetteki hakkı devretmek, rehnetmek ya da senette belirlenen hakkın bedelini tahsil etmek için senet hamilinin kullanabildiği bir hukuki olanaktır. Bu senetlerde yer alan hakkın devri için ciro ile beraber senedin teslimi de gerekir. Yani ciro, teslim ile birlikte kambiyo senetlerinin tedavülünü sağlar. Ciro, tam ciro (ciro yapılacak kişinin adı/soyadı ve ödeyiniz ibaresi) veya beyaz ciro (isim belirtilmeksizin) senedin imzalanması suretiyle yapılabilir. Ciro, senette oluşan hakkın, ciro edilen kimseye devrini (temlik cirosu) sağlayabileceği gibi senet bedelini tahsil etmek için (tahsil cirosu) veya rehin için (rehin cirosu) de yapılabilir. Cironun geçerli olabilmesi için ciro yapan şahsın yetkili olması gerekir. Ciroların teselsülü, keşideciye, cirantalara ve muhataba karşı meşru hamili belirler. Cirolar birbirini takip etmiyorsa, kambiyo senedini elinde bulunduran kişi yetkili hamil sayılmaz. 3.3.5. Kambiyo Senetlerinde Aval Kambiyo senedi ile sorumluluk altına giren keşiler lehine verilen bir tür kefalettir. Aval, “aval içindir” gibi bir ifadenin yazılıp, altının imzalanmasıyla yapılır. Avalist, aval verilen kimseye denir. Avalist kimin lehine aval vermişse onun yanında ve sırasında sorumludur. Avalin kimin lehine olduğu belli değilse, “keşideci” lehine verilmiş sayılır. 3.3.6. Kambiyo Senetlerinden doğabilecek hukuk ihtilaflar Poliçe, bono, çek’in unsurları ile Bankaca yapılacak işlemlere ilgili Birimlerin mevzuatında ayrıntılı olarak yer verilmiş olup ilgili Birim mevzuatında belirtilen açıklamalara göre işlem yapılmalıdır. Kambiyo senetlerine ilişkin hukuki ihtilaflarda aşağıdaki açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir. 3.3.6.1. Kambiyo Senetlerinin Kaybolması ve İptali Kambiyo senedi rızası dışında elinden çıkan hamil tarafından, mahkemeye başvurularak senedin iptali ve senet hakkında ödeme yasağı konulması talebinde bulunulabilir. Mahkemece, gösterilen gerekçeler ve kanıtlar yerinde görülürse, dava bitimine kadar senet hakkında ödeme yasağı konulmasına ve yargılama sonucunda kambiyo senedinin iptaline karar verilir. İptal 16 kararını müteakip hamil borçludan ya yeni bir senet düzenlemesini veya borcunu senetsiz olarak ödemesini isteyebilir. Senedin Bankada kaybolması halinde; Bankada kaybolduğuna ilişkin bilgi ve belgeler ile senedin içeriği hakkındaki bilgiler (alacaklısı, borçlusu, tutarı, düzenlenme ve vade tarihleri) ile hasımsız olarak senet iptal davası açılması gerekir. Ancak, keşideci tarafından henüz düzenlenmemiş, boş senet/çek yapraklarının kaybolması halinde, senet iptali davası açılamaz. Boş çek karnelerinin kaybı, çalınması veya gaspı halinde sadece muhatap banka uyarılır, iptal davası açılamaz. Ortada geçerli bir çek olmadığından, ödeme yasağı konulmasına gerek bulunmaksızın uyarı üzerine bu tür çeklerin ödememesi, boş çek yapraklarının doldurulması halinde ise çek sahtekarlığı söz konusu olacağından, sahteciliğe ilişkin işlem yapılması gerekmektedir. 3.3.6.2. Sahtecilik Bir kambiyo senedi olan çekin sahte basılması, sahte düzenlenmesi, tahrifat yapılması gibi suçlar, resmi belgede sahtecilik suçudur. Bu suçun işlendiğine vakıf olunduğu takdirde Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunulması gerekmektedir. Bankaca basılması gereken çekin, sahte basılmış olması veya Bankamızca basılmış olmakla birlikte basılan bölümlerde başkalarını aldatıcı mahiyette sahtecilik (değişiklik/tahrifat) yapılmış olması halinde, Bankamız aleyhine resmi belgede sahtecilik suçu işlenmesi söz konusu olduğundan, Banka zararı olup olmadığına bakılmaksızın çek aslı alınarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunulmalı ve açılan kamu davasına müdahale edilerek sanığın cezalandırılması talep edilmelidir. Bankamızca basılan ve keşideciye (Bankamız çek müşterisine) teslim edilen bir çek üzerinde Bankamızca basılan bölümler dışında sahtecilik ve tahrifat bulunması halinde, işlenen suçun Bankamız aleyhine değil keşideci aleyhine olması nedeniyle Bankamız zararının bulunmaması durumunda açılan davaya müdahil olunmasına gerek bulunmamaktadır. 17