grenme ppt psik giri_b5d7a01e139dcdf4aedd951b1a046e15(1).PDF
Document Details

Uploaded by FunTrombone2503
Full Transcript
ÖĞRENME Öğrenme: Bireyin yaşantılar sonucu davranışlarda meydana gelen izli-sürekli olan değişikliklere öğrenme denilir. Organizmanın değişen çevresel koşullara uyum sağlama yetisi. Her öğrenmede olumlu ve olumsuz gözlenebilir bir davranış değişikliği olmalıdır. Öğrenmede söz kon...
ÖĞRENME Öğrenme: Bireyin yaşantılar sonucu davranışlarda meydana gelen izli-sürekli olan değişikliklere öğrenme denilir. Organizmanın değişen çevresel koşullara uyum sağlama yetisi. Her öğrenmede olumlu ve olumsuz gözlenebilir bir davranış değişikliği olmalıdır. Öğrenmede söz konusu olan davranış değişikliği tekrar ya da yaşantı sonucu oluşmalıdır. Davranış değişikliği nispeten kalıcı olması gerekir. Davranış; Bir varlığın direkt ya da dolaylı olarak gözlemlenebilen her türlü etkinliğe davranış denir. Davranışlar zıplama, yürüme, gülme gibi izlenebilen eylemleri içerdiği gibi, korkma,öğrenme, düşünme gibi izlenemeyen eylemleri de içerebilmektedir. Gözlenebilen davranışlar açık, gözlenemeyen davranışlar da kapalı davranışlardır. Bir davranışın öğrenme olabilmesi için; Davranışta gözlenebilir bir değişme meydana gelmeli. Davranışta değişme nispeten kalıcı izli olmalı. Davranışta değişme yaşantı sonucu meydana gelmeli. Kazanılan davranış farklı durumlarda kullanılabilmeli. Önceki öğrenmelerden farklı olmalı. Davranış sakatlık, hastalık, yorgunluk, ilaç, alkol, uyuşturucu kullanımı sonucu ortaya çıkmamalı. Refleksif ve içgüdüsel davranışlar olmamalı. Büyüme ve olgunlaşma sonucu ortaya çıkmamalı.(yürüme, ayakta durabilme, değişik sesler çıkarma gibi) Öğrenme sonucu yeni farklı sonuçlara varılmalı-eskisinden farklı tepkilerde bulunma. Öğrenme sonucunda yaşantıya dayalı ilişkiler kurulabilmeli. Geçici davranış değişiklikleri öğrenme değildir.Kolu kırıldığı için yüzemeyen bir çocuğun durumu Davranış değişmesinde birey aktif ve etkileşim içindedir. Refleks Doğuştan getirilen, basit, belli bir uyarıcısı olan, otomatik ve ani tepkilere denir. Örneğin; Göz kırpmak, dize vurulduğu zaman ayağın kalkması. İçgüdü Doğuştan getirilen, türe özgü, kalıplaşmış, karmaşık davranışlardır. Evrimleşmezler. Örneğin; Arıların bal yapması, ipek böceğinin koza örmesi vs. İçgüdü Refleks Ertelenmez, zamanı geldiğinde Ertelenebilir ortaya çıkar Basittir Karmaşıktır Uyarıcı vardır Belli bir uyarıcı yoktur Türe özgü değildir Türe özgüdür Öğrenme Türleri ve Süreçleri Deneme-Yanılma Yoluyla Öğrenme Motor Öğrenme Bilişsel Öğrenme Koşullanma Yoluyla Öğrenme Deneme Yanılma Yoluyla Öğrenme Yapılan birçok tekrar ve denemeler sonucunda yeni davranışların kazanılması esasına dayanır. Bu denemeler esnasında olumlu nitelikteki davranışlar sürdürülür, olumsuz nitelikteki davranışlar terkedilir. Böylece tekrar sayısı arttıkça hata miktarı azalır, hata miktarı azaldıkça da öğrenme düzeyi artar. Örnek: Televizyonun uzaktan kumanda düğmelerinin nasıl bir fonksiyona sahip olduğunun deneme – yanılma yoluyla öğrenilmesi gibi. Motor Öğrenme Bedensel davranışların düzenli olarak gösterilmesi, kaslara dayalı beden hareketlerine beceri kazandırılması esasına dayanır. Örnek: Jimnastik, bale hareketlerinin kurallarına uygun olarak yapılması motor öğrenmeyi gösterir. Bilişsel Öğrenme Kavrayış yoluyla öğrenme: Olaylar ve durumlar arası ilişkinin bir anda görülmesiyle, problemin zihinde çözülmesi esasına dayanır. Örnek: Arşimed’in suyun kaldırma kuvvetini bulması buna örnektir. Model alarak öğrenme: Bazı davranışların kazanılması örnek alma, taklit yoluyla gerçekleşmektedir. Örnek: Modanın öğrenilmesi, göreneklerin öğrenilmesi bu yolla gerçekleşir. Sözel öğrenme: Bireyler tarafından nesnelerin yerini tutan sözcüklerin, kavramların kazanılmasından sonra, sözel anlatımlarla gerçekleşen öğrenmelerdir. Örnek: Organizmadaki kalp, böbrek gibi iç organların nasıl faaliyet gösterdiklerinin sözle anlatılması bu öğrenmeye girer. Koşullanma Yoluyla Öğrenme Organizmanın önceleri tepki göstermediği bir uyarıcıya belli koşullar altında (ödül veya ceza uygulamasının yapılmasıyla) tepki göstermeye başlaması bu öğrenmenin esasını oluşturur. Klasik Koşullanma Başlangıçta nötr olan bir uyarıcının ödül veya ceza ile birlikte verilmesiyle gerçekleşir. Bu durumda başlangıçta nötr olan uyarıcı ödül veya ceza uyarıcısının yerine geçerek organizmayı tepkiye yöneltir. Örnek: Kızgın saç üzerine çıkarılan bir ayı, aynı zamanda def çalınmasıyla, kızgın saç üzerindeki tepkisini bir zaman sonra sadece def çalındığında da göstermeye başlar. Amaç en başta tepki verilmeyen bir nötr uyarıcıya (zil) doğal tepki (salya) verilmesini sağlamaktır. Klasik koşullanma bir yapay uyarıcıdan (zil) sonra doğal uyarıcının (et) verilmesine ve bu olayın koşullanma gerçekleşinceye kadar tekrarlanmasına dayanır. köpeğe verilen et(koşulsuz uyarıcı) > salya tepkisi (koşulsuz tepki) zil sesi(nötr uyarıcı) > tepki yok Örnekler Köpek görünce korkma Para görünce sevinme Işık sarı olunca geçmeye hazırlanma İğne görünce ağlama Kırmızı ışıkta durma İstiklal marşında hazır ola geçme Zil çalınca tenefüse çıkma Ezan okunurken doğrulma Bayrak görünce saygı durma Okul → Sinirli (bağıran öğretmen) → Nefret (Okuldan soğuma Kırmızı ışık (Koşullu uyarıcı) → Durma (Koşullu tepki) (Birey kırmızı ışıkla durma eylemi arasında ilişki kuruyor) Edimsel Koşullanma Edimsel davranış bilinen bir uyarıcı tarafından oluşturulmaz, organizma tarafından ortaya konur. Edimsel davranış, kendiliğinden ortaya çıkar ve sonuçları tarafından kontrol edilir. Örnek: Çocuğun ayağa kalkma, yürüme, konuşma gibi davranışları edimsel davranıştır. Çocuğun ayağa kalktığını gören yetişkinler sevinç çığlıkları atar. Çevrenin bu ilgisi çocuğu mutlu eder ve çocuk aynı davranışı tekrarlar. Yani çocuğun ayağa kalkma davranışı sonuçları (yetişkinlerin ilgisi) tarafından kontrol edilir. Önce tepki sonra uyarıcı gelir ve tepkiler uyarıcılar tarafından kontrol edilir. Davranıştan sonra gelen uyarıcı haz verirse davranış tekrar eder, davranıştan sonra gelen uyarıcı acı, üzüntü verirse davranış tekrar edilmez. Fare Skinner kutusuna bırakılır. Fare için butona basma davranışı önceleri karmaşık gelmiştir. Bu yüzden öğrenemez. Skiner, fare butona yaklaşınca yiyecek verir. Bu şekilde aşama aşama butona basma davranışını aşama aşama öğretir. Edimsel koşullanmada davranış, pekiştireç almak için yapılan bilinçli tepkilerdir. Davranışın sonucu doyumla sonuçlanırsa, aynı davranış tekrar edilir. Örnek: Ders çalışıp yüksek not alan öğrenci ders çalışmaya devam eder. – Girdiği lokantada lezzetli yemek yiyen biri, aynı lokantada yemek yeme alışkanlığı kazanır. Edimsel koşullanma, organizmayı ödüle götüren ya da cezadan kurtaran davranışın (tepkinin) öğrenilmesidir. Pekiştirme tepkiyi kuvvetlendirir. Edimsel koşullanmada pekiştireç tepkiye bağlıdır. Doğru davranış gösterilirse pekiştireç verilir. Klasik şartlanmada pekiştireç davranıştan önce verilir ve davranışa bağlı değildir. Davranışlar pekiştirilmezse söner. İstenilen davranış pekiştirilerek devamı sağlanır. İstenmeyen davranış ise pekiştirilmeyerek söndürülür. (görmezden gelinerek) Öğrenmeyi Etkileyen Faktörleri Öğrenen Bireyden Kaynaklanan Faktörler Güdülenme Zeka Yaş ve olgunlaşma Bilgi birikimi Fizyolojik durum Psikolojik durum Öğrenme Yönteminden Kaynaklanan Faktörler Aralıklı ya da toplu öğrenme Öğrenmeye aktif olarak katılma Sonucun bilinmesi Bütün ya da parçalara bölerek öğrenme Programlı öğrenme Tekrarlara yer verme Öğrenilen Malzemeden Kaynaklanan Faktörler Uzun, soyut ve anlamsız olması İlgi ve ihtiyaca uygun olması Sistemli düzenlenmiş olması Birbirini destekleyici olması Beden ve zihin gelişimine uygun olması Öğrenmenin Yapıldığı Ortam Örneğin öğrenmenin yapıldığı ortamın sıcak olması, gürültülü olması, havasız veya pis kokulu olması öğrenme için uygun olmayan bir ortamı hatıra getirmektedir.