Beslenme İlkeleri Final Özeti PDF

Summary

Bu belgede proteinler, yapıları, denatürasyon, kaynakları ve vücuttaki fonksiyonları gibi konular ele alınmaktadır. Belge, amino asitler, protein yapıları, denatürasyon ve protein kaynakları hakkında temel bilgileri içeren kapsamlı bir özettir.

Full Transcript

Proteinler Vücutta 20 çeşit amino asit bulunmaktadır. 1. Kimyasal özelliklerine göre 2. Elzem olma durumlarına göre Elzem aa’ler: Fenilalanin, valin, treonin, metiyonin, triptofan, izolösin, lösin, lizin, histidin Glukojenik aminoasit: glukoz eldesi Ketojenik aminoasit: keton cisimcik...

Proteinler Vücutta 20 çeşit amino asit bulunmaktadır. 1. Kimyasal özelliklerine göre 2. Elzem olma durumlarına göre Elzem aa’ler: Fenilalanin, valin, treonin, metiyonin, triptofan, izolösin, lösin, lizin, histidin Glukojenik aminoasit: glukoz eldesi Ketojenik aminoasit: keton cisimcikleri eldesi Tam olarak elzem olan aa’ler Ketoasitleri alınsa bile vücutta transaminasyonla sentez edilemeyenler: Lizin Treonin Histidin Ketoasitleri elzem aminoasitler: Ketoasit formunda verildiğinde vücutta transaminasyon ile sentez edilebilenler Fenilalanin Valin Metiyonin Triptofan İzolösin Lösin Protein yapıları Primer Yapı: Düz zincir şeklindedir. Tekrarlayan yapı. Zincirin bir ucunda karboksil diğer ucunda ise amin grubu Sekonder Yapı: Sarmal. Aa’ler arası etkileşimler bu yapıdan sorumlu. (Hidrojen bağları) Bu etkileşimler sonucu oluşan yapılar; α-heliks ve β-sheet yapılar α-heliks Yapı: Bu yapıdan sorumlu bağlar, H bağlarıdır, C=O ile N-H arasında oluşur. ß-sheet Yapı: H bağları tek bir polipeptit zincirinin farklı bölgeleri arasında ortaya çıkar. Tersiyer Yapı: Proteinlerin 3 boyutlu yapısı. Hidrojen bağları, Disülfit bağları İyon etkileşimleri (Tuz köprüleri), Hidrofobik etkileşimler. Birçok æ-heliks ve ß-sheet yapıları içerir. Globular proteinlerin yapısında yer alır. Kuaterner Yapı: İki ya da daha fazla polipeptit zincirinin bir araya gelmesiyle oluşur. Sekonder ve tersiyer yapının oluşmasından sorumlu bağ ve etkileşimler aracılığıyla oluşur. Denatürasyon Peptid bağları kopmadan bir proteinin üç boyutlu yapısının bozulması Proteinlerin sarmal yapısı bozulur, polipeptit duruma gelirler. Fonksiyonlarını kaybederler. Bu durum besin değerini pek etkilemez. Yapısı bozulan proteine sindirim enzimlerinin etkisi kolaylaşır, sindirim daha kolay gerçekleşir. Denaturasyona örnekler: Yumurtanın pişirme ile katılaşması, Yumurta beyazı çırpıldığında fom oluşması, Asit ilavesi ile sütün pıhtılaşması Ham Protein Miktarı Proteinlerin yaklaşık %16sını azot oluşturur. Hesaplamada kullanılan spesifik dönüşüm faktörleri; Genel ortalama:6.25 Süt ve süt ürünleri için:6.38 Diğer hayvansal ürünler için : 6.25 Buğday:5,83 Soya : 5,71 PROTEİN KAYNAKLARI Amino Asit Kaynakları - Endojen Protein Kaynakları: Dökülen mukozal hücreler; her gün yaklaşık 50 g protein. Sindirim enzimleri ve glikoproteinler; her gün 17 g protein - Diyetsel Protein Kaynakları: Protein kaynağı besin Protein Kalitesine Göre Besinlerin Sınıflandırılması - Örnek protein: anne sütü, yumurta - Yüksek kaliteli/Tam protein: Et, tavuk, balık, süt, peynir ve yoğurt, albumin, globulin - Düşük kaliteli/Eksik protein: Kurubaklagiller, tahıllar, sebzeler. (istisna: soya, kinoa ve amaranth gibi tohumlar) Protein Kalitesini Belirleyen 2 Temel Faktör: 1. Sindirilebilirlik: Yüksek olması kaliteyi arttırır. 2. Esansiyel amino asit içeriği: en az günlük ihtiyacı karşılayacak düzeyde olması protein kalitesinin yüksek olduğunu gösterir. Protein Tamamlama Stratejisi: Bitkisel proteinleri karışım halinde tüketerek eksik proteinleri tam proteinlere benzer hale getirmek PROTEİNLERİN VÜCUTTAKİ FONKSİYONLARI Moleküler yapı ve hücrelerin aktivitesi büyük ölçüde proteinlere bağlıdır. Hücrelerin katı içeriğinin yarısını oluşturur. - Katalizör proteinler - Mesajcı proteinler - Yapısal proteinler - İmmün koruyucular - Taşıyıcı proteinler - Tampon proteinler - Sıvı dengesini sağlayan proteinler - Akut faz yanıtı oluşturma - Diğer roller Katalizör proteinler: Enzimler. Vücutta gerçekleşen reaksiyonların hızını değiştirirler. - Hidrolaz: bileşikleri parçalar - İzomeraz: atomların yerlerinde değişiklik yaparlar - Ligaz (sentetaz): maddeleri birleştirirler. - Oksidoredüktaz: elektron transferi yaparlar. - Transferazlar: moleküllerin fonksiyonel gruplarını hareket ettirirler Mesajcı Proteinler: Bazı proteinler hormon yapıdadır. Bir ya da daha fazla aa’ten sentezlenirler. Örn.: - Tirozin – tiroid hormonu/katekolaminler - Triptofan – melatonin - Polipeptid – insülin (2 polipeptid zincir) - Glukagon, kalsitonin (tek polipeptid zincir) Yapısal Proteinler: - Kontraktil proteinler: Aktin, miyozin - Fibröz proteinler: Kolajen, elastin, keratin İmmün Koruyucu Proteinler: 4 polipeptid zincirinden oluşurlar. B-lenfositler tarafından üretilirler. Antijenlere bağlanıp, onları etkisiz hale getirerek fonksiyon gösterirler. İmmünoglobulinler; - IgG - IgA - IgE - IgM - IgD Taşıyıcı Proteinler: besin öğelerinin kanda, hücre içerisine, hücreden dışarı ve hücre içerisinde taşınmalarını sağlarlar. - Uniporters: hücre zarından sadece bir madde taşıyan - Symporters: birden fazla maddeyi aynı anda taşıyan - Antiporters: bir maddeyi diğeriyle değiştirerek taşırlar Kanda bulunan taşıyıcı proteinler; - Hemoglobin: Kırmızı kan hücrelerinde O2 ve CO2 transportu - Albumin: Kanda en bol bulunan plazma proteini, triptofan, yağ asitleri, Ca, Zn, vit B6, bazı ilaçlar, vb. - Transthyretin (Prealbumin): Retinol bağlayıcı protein ve tiroksin taşınmasında rol alır - Retinol bağlayıcı protein (RBP): Retinolü (A vitamininin bir formu) ve tiroid hormonunu taşır. - Transferrin: Demir taşıyıcısı - Seruloplazmin: Bakır taşıyıcısı - Lipoproteinler: Lipid taşıyıcısı (kolesterol, TAG) Tamponlayıcı Proteinler: asit baz dengesinin düzenlenmesinde rol alır. Kan pH aralığı 7.35-7.45. Tamponlama kabiliyetleri; H+ alma ve H+ vermeleri ile gerçekleşir. Sıvı Dengesini Sağlayan Proteinler: Suyun belirli bir alana çekilmesi ve tutulmasını sağlarlar, ozmotik basınca katkı verirler. Akut Faz Proteinleri: ani olarak gelişen bir duruma yanıt olarak oluşurlar. İmmün sistemi uyarma, yara iyileşmesini sağlama, serbest demirin dolaşımdan alınarak bakterilerin kullanımının engellenmesi gibi koruyucu fonksiyonları bulunmaktadır. Karaciğerde üretilirler. Diğer Rolleri: Hücre membranında Hücre adhezyonu, Sinyal iletimi (hücre içi ve dışına), Reseptör görevi. Depo rolü; Demir, bakır ve çinko gibi mineraller vücut dokularında proteinlere bağlı olarak depo edilir. Diğer besin öğeleri ile konjuge formda bulunabilirler; - Glikoproteinler: CHO’lar ile bağlı formda (Glukoz, galaktoz, mannoz, fukoz, N-asetilglukozamin) - Proteoglikanlar: Bir veya daha fazla glikozaminoglikana bağlanarak oluşan makromoleküller Protein Gereksinimi Yetişkinler için; EFSA; - Average Requirement (AR): 0,66 g/kg - Population Reference Intake: 0,83 g/kg IOM; - EAR: 0,66 g/kg - RDA: 0,80 g/kg - AMDR: % 10-35 Eksik protein alımı Kwashiorkor: Yeterli enerji tüketiliyor ancak yetersiz protein alımı mevcut Marasmus: Uzun süreli enerji ve protein alımının yetersizliğine bağlı ortaya çıkar. Fazla protein alımı İleri sürülen olası zararları; - Dehidrasyon - Böbrek fonksiyonları - Kemik sağlığı üzerine etkiler - Kanser - Kolon mikrobiyotasında bozulma ‘disbiyozis PROTEİNLERİN SİNDİRİM & EMİLİMİ Sindirim: Ağız: sindirim yok Mide: Protein sindirimi hidroklorik asit (HCl) yardımıyla başlar. HCl, gastrik pH’ının 1-2 aralığında tutulmasını sağlar, proteinlerin denatürasyonunu sağlar. Kuaterner, tersiyer ve sekonder yapılar bozulur. Peptid bağlarını etkilemez. Pepsinojeni aktifleştirir. Şef hücrelerden pepsinojen salgılanır. Karboksil ucundan başlayarak parçalama yapar. Sonuçta büyük polipeptidler, bir miktar oligopeptidler ve serbest aa’ler oluşur. İnce bağırsak: Asidik pH’a sahip olan chyme duodenuma geldiğinde mukozal endokrin hücrelerden düzenleyici hormonların salınımını uyarır (sekretin, kolesistokinin) Tripsinojen aktivasyonu enteropeptidaz tarafından gerçekleştirilir. Tripsin, bazik aa’lerin (lizin, arjinin) karboksil ucundan başlayarak peptid bağlarını parçalar. - Aminopeptidaz: oligopeptidlerin NH3 ucundan aa’leri parçalar. - Dipeptidilaminopeptidaz: dipeptidleri parçalar, magnezyuma bağımlıdır. - Tripeptidazlar: özellikle tripeptidleri dipeptid ve serbest aa’e parçalarlar. Sindirim Sonucu Oluşan Ürünler 3 ana ürün: 1. Dipeptidler 2. Tripeptidler (istisna durumlar: triglisin ve prolin içerenler doğrudan emilip enterosit içerisinde hidrolize olurlar) 3. Serbest aa’ler Emilim Apikal membran; Aa emilimi ince bağırsak boyunca gerçekleşir. Ancak, çoğunun emilimi duodenum ve jejenumun üst kısımlarında gerçekleşir. Çoğunlukla bir taşıyıcıya gereksinim duyarlar. Taşıyıcılar genellikle Na’a bağımlı çalışır ve bazı aa’lere özeldir. Nötral aa’ler; asidik veya bazik olanlardan daha yüksek oranda emilirler. Elzem olanlar; elzem olmayanlardan daha hızlı emilirler. En yavaş emilenler asidik yapıdaki glutamat ve aspartatdır. Aynı taşıyıcı sistemi kullanan aa’ler birebirleriyle yarış ederler, takviye olarak fazladan alınanlar diğerlerinin emilimini bozabilir. Peptitlerin (tripeptit ve dipeptid) emilimi; PEPT1 aracılığıyla gerçekleşir. H+ ile hücre içerisine taşınırlar Peptitlerin emilimi aa’lerden daha hızlı gerçekleşir. Enterosite girdikten sonra hücre içerisindeki peptidazlar ile hidroliz edilirler. Bazolateral membran: Buradaki taşıyıcılar ile önce interstisyel sıvıya ardından da kapiller damarlara geçerek dolaşıma katılır. Taşıyıcıların çoğu sodyumdan bağımsız çalışır. PROTEİN KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Kaliteyi belirleyen 2 temel faktör; - Diyetin/besinin sindirilebilirlik değeri - Diyetin/besinin EAA içeriği Hesaplamada iki temel adım; - Sindirilebilirliğin hesaplanması - Ardından aa skorunun bulunması Ham Protein Sindirimi Ham protein sindirim oranını gösterir. 1. Tüketilen diyetin 1 günlük protein içeriği hesaplanır 2. Proteinlerin yaklaşık % 16’sını azot oluşturduğu düşünülerek N içeriği bulunur 3. Tüm gıdaların N içeriklerine tablolardan ulaşılabilir 4. Diyet N alımı izlenirken aynı süreçte dışkı toplanır 5. Dışkıda N analizi yapılır 6. Alınan ile atılan arasındaki fark bulunur ve sindirilebilirlik hesaplanır PDCAAS: Amino Asit Skoru hesaplanır. Ham protein sindirilebilirliğine göre bu skor düzeltilir DIAAS: revize edilmiş bir yöntemdir. Önce sindirilebilirliğine göre elzem aa içerikleri düzeltilir, sonra skor hesaplanır. DIAAS %= 100x (1 gram diyet proteini içerisinde bulunan sindirilebilir elzem aa miktarı(mg)/ 1 gram referans protein içerisinde bulunan sindirilebilir elzem aa miktarı(mg)) Aa Skoru için (her iki yöntemde de) : - Lizin - S’li aa - Treonin - Triptofan LİPİDLER Batı tarzı diyetlerde günlük 100-150 g lipid yer alır (enerji alımının % 35 ve üzeri) Akdeniz tipi diyetlerde enerjinin yağdan gelen oranı % 36-39 (bilinen en sağlıklı diyet) Katı yağlar: genellikle hayvansal gıdalardan elde edilir. Balık yağı istisnai olarak oda sıcaklığında sıvı formdadır Sıvı yağlar: Genellikle bitkisel gıdalardan elde edilir. 3 tanesi istisnai olarak oda sıcaklığında katı formdadır: - ¤ Hindistan ceviz yağı - ¤ Kakao yağı - ¤ Palmiye yağı 1. Basit Lipidler: Yağ asitleri, Triaçilgliseroller, diaçilgliseroller, monoaçilgliseroller, Steroller, Mumlar 2. Bileşik lipidler: fosfolipitler, glikolipitler, lipoproteinler 3. Lipid türevleri: Grup 1 ve 2’de yer alan lipidlerin hidrolizi ile elde edilen lipid türevleri Yağ Asitleri: lipidlerin en basit formu. Karboksil grubu ile sonlanan düz hidrokarbon zincirleridir. Zincir uzunlukları C atomunun sayısına göre değişir. Doymamışlık dereceleri farklılık gösterir. Yağ Asitlerinin Sınıflandırılması: 1. Hidrokarbon zincirinin uzunluğuna göre - Kısa zincirli yağ asitleri (SCFA): 8 C’dan daha az olanlar/6 C’dan az olanlar - Orta zincirli yağ asitleri (MCFA): 8-14 C / 6-12 C - Uzun zincirli yağ asitleri (LCFA): 16 C ve üzeri / 14 C ve üzeri - Çok uzun zincirli yağ asitleri (VLCFA): 22 C’dan daha fazla C içerenler 2. Hidrokarbon zincirinde çift bağ içerme durumuna göre Doymuş yağ asitleri (SFA): karbonlar arası tek bağ bulunması Doymamış yağ asitleri (UFA): karbonlar arası bir veya daha fazla çift bağ bulunması durumunda - Tekli doymamış yağ asitleri (MUFA): tek çift bağ mevcut - Çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA): 2 veya daha fazla çift bağ mevcut 3. Elzem olma durumuna göre 2 elzem yağ asidi vardır; - ¤ Linoleik asit (n-6) - ¤ Alfa linolenik asit(n-3) 4. Hidrokarbon zincirindeki çift bağların konfigürasyonuna göre Yağ asitlerinde cis ve trans konfigürasyon mevcut; “cis” konfigürasyonunda çift bağa göre 2 metilen grubu ve iki H atomu aynı tarafta “trans” konfigürasyonunda ise çift bağa göre metilen gurupları ve H zıt tarafta Yağ asitlerinin doğal çift bağ konfigürasyonu “cis” formundadır. Trans form lineer şekle sahiptir Yağ Asitlerinin Adlandırılması Delta sistem (Δ); Çift bağın pozisyonunu gösteren numaralandırma yağ asidinin karboksil ucundan sayılarak yapılır. Omega sistem (ω); Çift bağın C atomları üzerindeki pozisyonu molekülün CH3 (omega) ucundan sayılarak yapılır, bu sistem yağ asidindeki çift bağların 3 karbon aralıklı oluştuğunu vurgular. - Omega-3 (n-3) yağ asitleri; Metil ucundan sayıldığında ilk çift bağını 3. karbon atomunda içerenler - Omega-6 (n-6) yağ asitleri; Metil ucundan sayıldığında ilk çift bağını 6. karbon atomunda içerenler - Omega-9 (n-9) yağ asitleri; Metil ucundan sayıldığında ilk çift bağını 9. karbon atomunda içerenler Triaçilgliseroller (Trigliseridler) Diyet yağının % 95’i TAG yapısındadır. - ¤ Gliserol + 3 yağ asidinden oluşurlar - ¤ Aralarında oluşan ester bağıdır, - ¤ 1 mol su çıkışı gerçekleşir. Steroller 2 temel kaynak; - ¤ Hayvansal steroller (kolesterol) - ¤ Bitkisel steroller (bitki sterolleri) Kolesterol: 4 halkalı bir yapı. Serbest formda bulunabilir ya da –OH ile esterleşmiş olarak bulunabilir. ¨ Vücutta bazı önemli moleküllerin öncü maddesidir; ¤ Safra asitleri, ¤ Cinsiyet hormonları (östrojen, androjen, progesteron) ¤ Adrenokortikal hormonlar ¤ D vitamini Endojen olarak sentezlenen; Kolesterolün 2/3’si karaciğerde sentezlenir. Diyetle alınan; Kolesterolün 1/3’i besinlerle alınır. Bitki Sterolleri: Soya başta olmak üzere meyve-sebze, sert kabuklu yemişler, yağlı tohumlar, kurubaklagiller, tam tahıllar. Fonksiyonları bitki hücrelerinin yapısal bütünlüğünün sürdürülmesi. En yaygın çeşitleri: ¤ Sitosterol ¤ Kampesterol ¤ Stigmastrol Fosfolipitlerle birlikte diyet lipidlerinin % 5’ini oluşturur. Kolesterole benzer özelliklerde olduklarından bağırsaktan emilim için kolesterol ile yarışarak serum kolesterol düzeylerini düşürücü etki gösterir. Emülsiyon: Birbiri ile karışmayan en az iki sıvının her ikisi ile karışabilen bir madde (emülsifiyer) aracılığıyla birbiri içerisinde oluşturduğu karışımdır. Lesitin: - Lesitinin fosfokolin grubu – polar, - Yağ asidi kısmı – nonpolar olduğundan yağ ve suyun birbiri içerisinde karışmasına yardımcı olur. Sfingolipidler Sfingomyelin, Hücre zarı, özellikle sinir sistemi hücrelerinin miyelin kılıfında bulunur. Lipoproteinler: Lipidlerin proteinlerle yaptıkları bileşiklerdir - ¤ Şilomikron - ¤ VLDL - ¤ LDL - ¤ HDL Karaciğerde sentezlenirler (şilomikron hariç, o bağırsakta) Yağın kanda dolaşımını sağlarlar. Protein kısmı ‘apoprotein’ olarak adlandırılır. Sn pozisyonları Sn-2 pozisyonu en stabil pozisyondur. Sindirim enzimlerine karşı daha fazla direnç gösterir. Sn-1/3 pozisyonlarındaki yağ asitleri sindirim sırasında pankreatik lipaz tarafından tamamen hidrolize olurken; Sn-2 pozisyonundaki yağ asitlerinin ancak % 22-25’i sindirilmektedir. Ayrıca pankreatik lipaz sn-1 pozisyonundaki ester bağlarına sn-3 ester bağlarından daha fazla afinite duyar. Anne ve inek sütündeki miktarca en fazla yağ asitleri C16:0 ve C18:0’dir. İnek sütünde, C16:0 ve C18:0 sn pozisyonları arasında eşit dağılmış durumdadır. - sn-2 pozisyonu – C16:0; %32 ve C 18:0; %10 - sn-1/3 pozisyonu – C16:0; %34 and C18:0; %10 İnsan sütünde; - sn-2 position: Daha çok C16:0 %58 ve daha az C18:0 %3 - sn-1/3 position: C16:0; %16 ve C18:0; %15 Anne sütünde en çok bulunan yağ asitinin (en önemli enerji kaynağı) sn1/3 pozisyonda bulunması emilimi bozar. Serbest kalan C16:0 nın barsakta minerallerle emilmeyen sabunlar oluşturması, ve emilmeden dışarı atılması nedeniyle Emilimi en iyi sn-2 MAG formunda gerçekleşir, bu form sindirim sırasında parçalanmadan korunabilir aynen emilir ve şilomikron TAG sentezinde kullanılır. Bu sayede anne sütünden yağ emilimi yüksektir ve Ca atımı minimumdur. Lipidlerin Biyolojik Rolleri 1. Enerji Sağlama - Uzun zincirli yağ asitleri (LCFA):9 kcal/g enerji sağlar. - Orta zincirli yağ asitleri (MCFA):7 kcal/g enerji sağlar. - Kısa zincirli yağ asitleri (SCFA): 2.5-4 kcal/g enerji sağlar. - Trigliserit (TAG):Vücutta enerjinin temel depo şeklidir. - Vücudun yağ depolama kapasitesi neredeyse sınırsızdır. - Adipoz hücreler kendi ağırlığının 50 katına kadar genişleyebilir. - Hücre genişlemesi sınırlandığında yeni yağ hücreleri oluşabilir. 2. Yağda Çözünen Vitaminlerin Emilimi ve Taşınması - Lipidler, A, D, E, ve K vitaminlerinin bağırsakta emilimini ve taşınmasını sağlar. - Yağ emilim bozukluklarında (örneğin kistik fibrozis) bu vitaminlerin eksikliği riski artar. 3. Vücudun Yapısal Bileşeni - Adipoz dokunun temel bileşenleri trigliseritlerden oluşur. Subkutan adipoz doku: Deri altında bulunur. Visseral adipoz doku: Organların çevresinde ve vücudun iç kısmında yer alır. 4. Adipoz Dokunun Fonksiyonları: - Enerji Kaynağı: Organlara yakıt sağlar. - Enerji Deposu: Fazla enerjiyi TAG formunda depolar. - Termoregülasyon: Isı düzenlemesine katkıda bulunur. - Koruma: Organları fiziksel hasara karşı korur. 5. Metabolik Su Üretimi - Yağların oksidasyonu metabolik su oluşturur: - 100 g karbonhidrat → 55 g su üretir. - 100 g yağ → 110 g su üretir. - Develerin hörgüçlerinde su yerine yağ bulunur; yağ oksidasyonu ile metabolik su sağlarlar. Lipidlerin Hücre ve Doku Fonksiyonları Sfingolipidler ve Sinir Sistemi Sfingolipidler: Sinir sistemi dokusunda bulunur. Sfingomyelin, sinir hücrelerinin elektriksel iletim hızını artıran miyelin tabakasını oluşturur. Ceramid, deri yapısında yer alarak su kaybını önler. Hücre Membranı Akışkanlığı ve Stabilitesi Doymamış yağ asitleri ve fosfolipidler, membran akışkanlığını artırır. Kolesterol: - Membran akışkanlığını azaltarak stabilite sağlar. - Küçük moleküllerin membrandan geçişini sınırlar. Elzem Yağ Asitleri EFA Türleri Linoleik asit (LA, n-6): Hücre membran yapısında rol oynar. Alfa-linolenik asit (ALA, n-3): Beyin gelişimi ve sinir fonksiyonlarında görev alır. -EFA Türevleri: AA (Arachidonik asit), EPA (Eikosapentaenoik asit), DHA (Dokozahekzaenoik asit). EFA Fonksiyonları Eikosanoidlerin Ön Maddesi: - Kan basıncı düzenlenmesi, inflamasyon tepkileri ve vazokonstriksiyonda rol oynarlar. - AA türevleri (örn. tromboksan, lökotrien): Güçlü inflamatuvar ve vazokonstriktör etkilidir. - EPA ve DHA türevleri (örn. resolvin, protektin): Antienflamatuvar etkileri ile bilinir. Omega-6 ve Omega-3 Dengesi Paleolitik çağda oran: Omega-6/omega-3 = 2:1 veya 1:1. Modern Batı diyeti: Omega-6/omega-3 = 15-20:1. Yüksek omega-6 alımı inflamasyonu artırabilir, ancak dengeli omega-3 alımı bu etkileri tersine çevirebilir. EFA Eksikliği Belirtiler: Deri geçirgenliğinde bozulma, büyüme geriliği, nörolojik bozukluklar, görme kaybı. Yol Açan Durumlar: Kistik fibrozis, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, uzun süreli yağ kısıtlaması. Lipidlerin Sindirimi ve Emilimi Ağız ve Mide Sindirimi Lingual ve Gastrik Lipaz: TAG’ın sn-3 pozisyonundaki yağ asitlerini parçalar. İnce Bağırsakta Sindirim Safra Asitleri: Yağların emülsifikasyonunu sağlar. Enzimler: - Pankreatik lipaz → TAG’ı parçalar. - Kolesterol esteraz → Kolesterolü serbest hale getirir. - Fosfolipaz A2 → Fosfolipidleri lizolesitin ve serbest yağ asidine dönüştürür. Misel Oluşumu ve Emilim Miseller: Yağların suda çözünmesini sağlayan yapılar oluşturur. İçeriğinde: MAG, serbest yağ asitleri, kolesterol, karotenoidler. Emilim: Lipidler enterositlere taşınır. Kısa ve orta zincirli yağ asitleri doğrudan karaciğere gider. Kolesterol ve Bitki Sterolleri - Kolesterol: Lenf sistemiyle karaciğere taşınır ve safra asidi sentezinde kullanılır. - Bitki Sterolleri: Kolesterolün emilimini engelleyerek LDL seviyesini düşürür. Diyet ve Yağ Tüketimi Önerileri Günlük yağ tüketimi: %20-35 toplam enerji. Omega-3 için haftada 2 kez balık tüketimi önerilir (yağlı balıklar tercih edilmeli). Yağ Asitleri Dağılımı ve Öneriler Doymuş yağ alımı: Mümkün olduğunca azaltılmalı. Omega-3 (EPA + DHA): Günlük 250 mg alınmalı. ENERJİ 1 kcal = 1 kg saf suyun sıcaklığını 1° C yükseltmek için verilmesi gereken ısı miktarı GROS ENERJİ Besinlerin tamamen yakılması ile elde edilen enerji, bomba kalorimetrede ölçülen maksimum enerji değeridir. Elde edilen bu değerden çıkarılması gerekenler; Gıdaların sindirilmeyen ve emilmeyen kısımlarından gelen enerji, Kolonda mikroorganizmalar tarafından fermentasyon yoluyla elde edilen enerji, Metabolize Edilebilir Enerji İnsanda sindirilebilen enerjinin tamamı metabolik olarak kullanılamaz. Bu nedenle aşağıda belirtilen kayıpların sindirilebilir enerji değerinden çıkarılarak metabolize edilebilir enerjinin bulunması gerekir. İdrarla atılan enerji: proteinlerin N içeren kısımlarının idrarla atılması, Vücut yüzeyinden ısı enerjisi olarak kayıp: metabolizmaya katkı vermez. Enerji Dönüşüm Faktörleri Metabolize edilebilir enerji değeri; Protein: 4.0 kcal/g (17 kJ/g) Yağ: 9.0 kcal/g (37 kJ/g) CHO: 4.0 kcal/g (17 kJ/g) Alkol: 7.0 kcal/g (29 kJ/g) Enerji harcamasının bileşenleri Bazal metabolizma Besinlerin termik etkisi Fiziksel aktiviteye bağlı enerji harcaması Bazal Enerji Harcaması Vücudun temel fizyolojik/biyokimyasal fonksiyonlarını sürdürmek için gerekli enerji miktarı 1. Dinlenme durumunda kaslar bir miktar çalışmaya devam ederler; Dolaşımı sağlamak, Solunumu gerçekleştirmek, Kas tonusunu sürdürmek 2. Na/K/Ca iyonlarının hücre zarları ve intrasellüler kompartmanlar arasında transportu 3. Protein döngüsü 4. Enzimlerin katalizlediği tepkimeler Termoregülasyon: Bazı kaynaklarda enerji harcamasının 4. bileşeni olarak geçmektedir. Vücudun iç sıcaklığının korunması ve sürdürülmesi için metabolizmada gerçekleşen değişimleri ifade eder. Termogenez: Uyaranlara cevap olarak vücut sıcaklığında ve bazal metabolizma hızında gerçekleşen artıştır. Vücut Bileşimi: Yağ kütlesi + Yağsız Vücut Kütlesi Yağ kütlesi; elzem lipidler, elzem olmayan depo lipidler Yağsız kütle; Kas, kemik, bağ dokusu, iç organlar Çeşitli Doku ve Organların REE’ye Katkısı Çok düşük REE’ye sahip olanlar; Plazma, kolajen doku, kemikler, vb. Düşük REE’ye sahip olanlar; Adipoz doku Orta düzeyde REE’ye sahip olanlar; Kaslar Yüksek REE’ye sahip olanlar; Beyin, kalp, karaciğer, böbrek Metabolik hızı en yüksek olan organlar; Beyin, karaciğer, kalp, böbrek Total vücut ağırlığının %5-6’sını oluşturmalarına rağmen enerji harcamasının yaklaşık %60’ını oluştururlar Büyümenin hızlı olduğu ve devam ettiği yaş gruplarında BMR yüksektir. Yetişkinlikten sonra ise her 10 yılda % 1-2 azalır. Diyetin REE’ye Etkisi Proteinler - % 20 – 30 CHO’lar - % 5 – 10 Yağlar - % 0 – 5 Alkol - % 15 – 20 Kafein; ✓ - E: 200-350 mg; % 7-11 artış, ✓ - K: 240 mg; % 8-15 artış. Nikotin; ✓ - E: % 3-4 artış, ✓ - K: % 6 artış. Alkol; ✓ - REE’de % 9 artış oluşturabilir (K) Hormon etkisi Tiroid hormonları çeşitli dokularda bazal metabolik hızı arttırırlar. Hipertiroidizm: REE artarak 2 katına kadar çıkabilir. Hipotiroidizm: REE düşer. Gebelik ve Laktasyon: REE’de artış gözlemlenir. Uyku REE’yi yaklaşık % 10 kadar azaltır. Enerji Harcamasının Ölçülmesi Direk Yöntem Tam Oda Kalorimetresi: altın standart. Bireyler izolasyonlu bir oda içerisine alındıktan sonra günlük aktivitelerine devam eder. enerji harcamasının belirlenmesinde en kesin metot. pahalı ve kişilerin 24 saat veya daha fazla süre bu odaya bağlı kalmasına yol açar. İndirek Yöntem İndirek Kalorimetre: Sabit veya portatif cihazlarla ölçüm yapılır. Weir’s formülasyonundan hesaplanır Çift Etiketli Su Yöntemi: altın standart. Serbest yaşam koşullarında ölçüm yapma olanağı sağlar. Fiziksel aktivite üzerine yeterli bilgi sağlamaz. Diğer Yöntemler: Akselerometre: hareketleri dikey, lateral ve horizontal olarak sayar. aktivite çeşitliliği arttığında enerji harcamasını tahmin gücü düşük Kalp atım hızı: Polar saat kullanılır. Sedanter ve hafif aktiviteleri ölçmede yetersiz Pedometre: Adım sayısını ölçen cihazlardır. Sadece yürüme hakkında bilgi verir. Self report Subjektif Yöntemler: Fiziksel aktivite kaydı Anket (IPAQ, FADA, vb.) MET Değeri 1 MET = ortalama bir yetişkin için dinlenme anında 3.5 ml/kg/dk oksijen tüketimi sağlayan durumdur. < 3 MET; Hafif aktiviteler 3 – 6 MET; Orta aktiviteler ≥ 6 MET; Ağır aktiviteler EFSA komitesi yapılan değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki denklemlerin geçerli olduğunu ve birbirine eşdeğer olduğunu kabul etmiştir; Harris-Benedict, Schofield, Mifflin, Müller, Henry. REE ‘ye bağlı enerji gereksiniminin bulunması o EFSA tarafından kullanımı önerilen 5 farklı denklem ile hesaplanabilir o Bu denklemlerde enerji harcamasından farklı olarak arzu edilen vücut ağırlığı kullanılır Arzu edilen vücut kütlesi (kg) = 22 (kg/m2) X Boy uzunluğu2(m2) Denklemlerle REE hesabı yapılırken denklemde sahip olunan vücut kütlesi yerine ARZU EDİLEN VÜCUT KÜTLESİ bulunur

Use Quizgecko on...
Browser
Browser