AYDINLANMA YOLCULARI: BÜYÜK ZEKÂLARIN İZİNDEN PDF

Summary

This document appears to be a historical text discussing various figures from the history of mathematics and astronomy, focusing on figures from Islamic Golden Age. It covers topics such as the life of Al-Khwarizmi and other influential contributors to the respective fields.

Full Transcript

AYDINLANMA YOLCULARI: BÜYÜK ZEKÂLARIN İZİNDEN Cebirin Kurucusu Harizmi Harizmi'nin yaşadığı dönem olan Orta Çağ'da Avrupa ve İslam dünyasının bilime bakış açısı nasıldı? Düşüncelerinizi paylaşınız. Hazır mıyız? Kültür ve medeniyetimizin önemli şahsiyetlerinden biri olan Harizmi, 780 yılında Horas...

AYDINLANMA YOLCULARI: BÜYÜK ZEKÂLARIN İZİNDEN Cebirin Kurucusu Harizmi Harizmi'nin yaşadığı dönem olan Orta Çağ'da Avrupa ve İslam dünyasının bilime bakış açısı nasıldı? Düşüncelerinizi paylaşınız. Hazır mıyız? Kültür ve medeniyetimizin önemli şahsiyetlerinden biri olan Harizmi, 780 yılında Horasan'ın kuzeyinde bulunan Harezm Bölgesi'nin Hive şehrinde dünyaya gelmiştir. Temel eğitimini Harezm'de almıştır. Bilime olan merakı nedeniyle yaşadığı dönemde önemli bir bilim merkezi olan Bağdat'a yerleşmiştir. Bilim insanlarına değer veren ve onları himaye eden Abbasi Halifesi Me'mun Dönemi'nde Bağdat'ta 813 ile 833 yılları arasında önemli bilimsel çalışmalar yapmıştır. Cebir biliminin kurucusu olan Harizmi; matematik, astronomi ve coğrafya alanlarında yaptığı çalışmalarla da adını duyurmuştur. Bu bilim dallarının gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Harizmi, yerkürenin bir derecelik meridyen yayı uzunluğunu ölçmek için Şam'da bulunan Kasiyun Rasathanesinde çalışan bilim heyeti ile çalışmalar yapmıştır. Ayrıca Hint matematiğini incelemek için Hindistan'a giden bilim heyetine başkanlık yapmıştır. Sıfır rakamını bulan ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük matematikçilerinin başında gelen Harizmi 850 yılında Bağdat'ta vefat etmiştir. Harizmi (780-850) 63 Harizmi, İslam kültür tarihinde ilk ilimler akademisi olarak adlandırılan Beytü'l Hikme'nin kütüphanesinde görev yapmıştır (Görsel 3.1). Beytü'l Hikme; Abbasi Halifesi Me'mun Dönemi'nde sadece tercümelerin yapıldığı bir yer olmaktan çıkmış, mevcut eserlerin sınıflandırıldığı ve yenilerinin yazıldığı bir merkez hâline gelmiştir. Beytü'l Hikme'nin içerisinde halka açık bir kütüphanenin yanında uzay araştırmalarının da yapıldığı bir rasathane bulunmaktaydı. Bu yönüyle Beytü'l Hikme, astronomi çalışmalarının da yapıldığı bir akademi özelliği göstermekteydi. Harizmi de astronomiyle ilgili çalışmalarını bu rasathanede sürdürmüştür. Harizmi'nin günümüze ulaşan eserlerini bu dönemde kaleme aldığı ve Halife Me'mun'a sunduğu bilinmektedir. Harizmi, matematik alanında yaptığı çalışmalarla ün kazanmıştır. Özellikle cebir alanında yaptığı çalışmalarla bu bilim dalının gelişimine büyük katkısı olmuş, astronomi alanında yaptığı çalışmalar da astronomi tarihçileri için kaynak teşkil etmiştir. Ünlü bilim tarihçisi ve felsefecisi George Sarton (1884- 1956) üç ciltlik "Bilim Tarihine Giriş" adlı eserinde 9. yüzyılın birinci yarısını "Harizmi Dönemi" olarak adlandırmıştır. Harizmi'nin bilim dünyasına kazandırdığı pek çok eser bulunmakta, eserlerinin sayısı konusunda bir uzlaşma olmamakla birlikte aşağıdaki eserlerin ona ait olduğu kabul edilmektedir. Harizmi'nin eserlerinden bir tanesini araştırınız. Eser hakkında ulaştığınız bilgileri kısaca yazınız. \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... Sıra Sizde Görsel 3.1 Beytü'l Hikme (Temsilî) Matematik Alanında Verdiği Eserler Kitâbü'l Hisâbi'l Hindî Kitabal-Muhtasar Fil Hisab El-Hind El-Mesahat Astronomi Alanında Verdiği Eserler Zîc'ül Harizmi Kitab al-amal Bi'l Usturlab Kitab'ul Ruhname 64 Harizmi'nin matematik ve astronomi alanında verdiği iki eseri birlikte inceleyelim. Zîc'ül Harizmi Abbasi Halifesi Mansûr zamanında (754-775) Hintli bir heyet beraberinde Hintli bir astronomi bilim insanı Brahmagupta'nın (Bırahmagupta) Sidhanta (Sithada) adlı kitabını Bağdat'a getirmiştir. Bu kitap daha sonra Arapçaya çevrilmiştir. Harizmi, Zîc'ül Harizmi adlı astronomi eserini hazırlarken bu kitaptan yararlanmıştır. Gözlemevlerinde gerçekleştirilen gözlem sonuçlarının tablolar hâlinde gösterildiği kataloglara zîc denilmektedir. Zîc kitaplarında trigonometri, astronomi, takvim hazırlama, harita iz düşüm yöntemleri, gözlem aletlerinin yapımı ve kullanımı, astroloji ve ibadet vakitlerinin belirlenmesine ilişkin bilgiler de yer almaktadır. Harizmi, kendi zîcinde Hint sisteminden farklı olarak bazı astronomi konularında İran sistemini, bazılarında da Batlamyus sistemini esas almıştır. Ayrıca kendisi de birçok keşifte bulunmuş ve eserine yeni bilgiler eklemiştir. Harizmi'nin hazırladığı zîcin en önemli özelliği zamanımıza gelen ilk İslam astronomi eseri olmasıdır (Görsel 3.2). Eserde yedi gezegenin hareketleriyle ilgili cetveller ve denklem tabloları, Güneş ve Ay tutulması gibi astronomik olayların hesaplarına ilişkin çeşitli trigonometrik bilgiler bulunmaktadır (Görsel 3.3). Eserde ayrıca Dünya'nın 23° 27' olan eksen eğikliği doğruya yakın bir şekilde 23° 33' olarak verilmiştir. İki nüsha hâlinde düzenlenen eserin aslı günümüze ulaşmamıştır. Eser İslam âleminde çok geniş bir alanda kullanılmış, eserden Biruni ve İbn Yunus gibi Türk-İslam bilim insanları da yararlanmıştır. Ayrıca birçok batılı bilim insanı tarafından da bu eser incelenmiştir. Görsel 3.3 Güneş tutulması Görsel 3.2 Zîc'ül Harizmi Ek bilgi için karekodu okutunuz. 65 Kitâbü'l Hisâbi'l Hindî Harizmi'nin "Kitâbü'l Hisâbi'l Hindî" (Hind Hesabı) adındaki aritmetik kitabıdır. Bu kitabın Arapça aslı kayıptır. Eserin Bathlı Adelard tarafından "Hint Rakamları" adıyla Latince tercümesi yapılmış, bu sayede eser günümüze kadar ulaşabilmiştir. Harizmi, bu eserinde on rakamlı konumsal Hint rakam sistemiyle hesaplama sistemini anlatmıştır (Görsel 3.4). Batılı matematikçiler, Romalılardan bu yana yürürlükte bulunan harf rakam ve hesap sistemi yerine Hint rakam ve hesap sistemini kullanmayı bu yapıttan öğrenmişlerdir. Kitabın yazılma amacı Hint rakamlarıyla aritmetik denilen dört işlemin öğrenilmesini sağlamaktır. Hesap anlamına gelen Latince "algoritmus" terimi de "el-Hârezmî" adından türetilmiştir. On rakamdan oluşan rakam sistemi Harizmi tarafından dünyaya tanıtılmıştır. Harizmi'nin tanıttığı bu Arap rakamları, Hindistan kökenli olduğu için Hint-Arap rakamları olarak adlandırılmıştır (Görsel 3.5). Harizmi'nin sıfır rakamını bulması ve sıfır rakamının kullanılmasını sağlaması matematik tarihi açısından çok değerli ve önemlidir. Sıfırın kullanımına ait açıklaması şöyledir: "Çıkarma işleminde hiçbir şey kalmadığında küçük bir yuvarlak yaz ki böylece o yer boş kalmamış olsun. Bu küçük yuvarlak bir konum işgal etmek zorundadır çünkü aksi durumda daha az sayıda konum kalır ve o zaman da ikinci konum hatalı olarak birinci konum olur." Harizmi'nin "küçük yuvarlak" veya "daire" olarak adlandırdığı işaret bugün kullanılmakta olan sıfırdır. Küçük yuvarlağa Araplar sıfır (boş) demişlerdir. Latinceye zephyrum (zeyfriyum) olarak çevrilen sözcük, daha sonra İtalyanca zero (zero) olarak kısaltılmıştır. Görsel 3.4 Kitâbü'l Hisâbi'l Hindî Görsel 3.5 Hint-Arap rakamları Aşağıda Harizmi'nin eserlerinin özellikleriyle ilgili ifadeler verilmiştir. İfadelerin Harizmi'nin hangi eseriyle ilgili olduğunu belirleyip işaretleyiniz. Özellikler Harizmi'nin Eserleri Zîc'ül Harizmi Kitâbü'l Hisâbi'l Hindî 1 Aritmetik ile ilgili kitabıdır. 2 Astronomi alanında önemli bir kaynaktır. 3 Hint hesaplama sistemini anlatmıştır. 4 Sıfır rakamını ilk defa kullanmıştır. 5 İlk İslam astronomi eseridir. 6 Güneş ve Ay tutulmasıyla ilgili bilgiler vermiştir. 7 Dört işlemin öğrenilmesini kolaylaştırmıştır. 8 Biruni bu eserden yararlanmıştır. Sıra Sizde 66 Aşağıdaki soruların cevaplarını bularak soruların altında yer alan kutucuklara yazınız. 1\. Cebir biliminin kurucusu kimdir? 2\. Harizmi'nin kütüphanesinde çalıştığı bilim merkezinin adı nedir? 3\. Gözlem sonuçlarının tablolar şeklinde gösterildiği kataloglara verilen isim nedir? 4\. Zîc'ül Harizmi kitabı hangi alanla ilgili bilgi veren bir eserdir? 5\. Harizmi'nin bulduğu rakam hangisidir? 6\. Hesap anlamına gelen Harizmi'nin adından türetilen matematik terimi nedir? 7\. Harizmi'nin bilimsel çalışmalarını yaptığı şehir hangisidir? 8\. Harizmi'nin bilimsel çalışmalarını destekleyen hükümdar kimdir? 9\. Harizmi, astronomiyle ilgili çalışmalarını nerede yapmıştır? 10\. Harizmi'nin doğduğu şehir neresidir? Sıra Sizde 67 ÜNİTEAYDINLANMA YOLCULARI: BÜYÜK ZEKÂLARIN İZİNDEN 3. Muallimi Sani Farabi Felsefe alanında Farabi'nin "ikinci öğretmen" olarak kabul edilmesinin sebepleri neler olabilir? Düşüncelerinizi paylaşınız. Hazır mıyız? Ünlü bir düşünür ve bilim insanı olan Farabi 870 yılında günümüzde Kazakistan sınırları içinde bulunan ve o zamanlarda Fârâb diye anılan Otrar şehrinde doğmuştur. Asıl adı Muhammed'dir. "Fârâblı" anlamına gelen Farabi adıyla tanınmıştır. Batı'da ise Alpharabius (Alfarabiyus) veya Avennasar (Avenasar) olarak bilinmektedir. Zeki ve çalışkan bir kişi olan Farabi; felsefe, mantık, psikoloji, musiki, matematik ve tıp alanlarında yaptığı çalışmalarla tanınmıştır. Buhara, Bağdat, Şam, Kahire, Harran ve Halep gibi zamanın önemli ilim merkezlerinde bilimsel çalışmalar yapmıştır. Felsefe alanında Muallim-i Evvel (İlk Öğretmen) olarak kabul edilen Aristo ile kıyaslanmakta ve Muallim-i Sani (İkinci Öğretmen) olarak kabul edilmektedir. Birçok dil bilen, günümüzdeki kemanın atası rebabın mucidi olan Farabi 950 yılında 80 yaşındayken Şam'da vefat etmiştir. Farabi (870-950) 68 Aristoteles felsefe alanında Batı dünyasında Magister Primus (Macistır Pirimus) ilk usta, İslam dünyasında ise "Muallim-i Evvel" yani ilk öğretmen olarak kabul edilmiştir (Görsel 3.6). Felsefeyi sistemli hâle getiren ve İslam felsefesini temellendiren ünlü Türk filozofu Farabi'dir. Farabi felsefe alanında "Muallim-i Sânî" yani ikinci öğretmen olarak anılmıştır. Hatta Latince yazılmış kitaplarda ondan Magister Secondus (Macistır Sekındıs) yani ikinci usta olarak söz edilmektedir. Rivayete göre Farabi'ye "Sen mi daha bilgilisin, Aristoteles mi?" diye sorulmuş, Farabi'nin "Eğer Aristoteles zamanında yaşasaydım onun en seçkin öğrencilerinden biri olurdum." diye cevap verdiği dile getirilmiştir. Farabi, Aristoteles'in eserlerini İslam dünyasına tanıtan ve yorumlayan bir filozoftur. Aristoteles'in politika ve etik konularındaki eserlerini İslam düşünce geleneğiyle bütünleştirmiştir. Bu sayede Farabi İslam dünyasında felsefi düşünceye önemli bir etki yapmış ve Aristotelesçi felsefenin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Farabi, felsefenin varlık üzerine gerçek anlamıyla akılcı bir uğraş hâline gelmesini sağlamıştır. Aristoteles'in eserlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma çabalarında öncü bir rol oynamıştır. Bu çaba Aristoteles'in felsefi mirasının kaybolmasının önüne geçmiş ve bu mirasın gelecek nesillere aktarılmasında büyük bir rol oynamıştır. Farabi'nin çalışmaları, özellikle Endülüs Emevi Devleti'nde (bugünkü İspanya) etkili olmuştur. Farabi'nin eserleri, özellikle Orta Çağ Avrupası'nda, Skolastik düşüncenin hâkim olduğu dönemde Aristotelesçi felsefenin temelini oluşturmuştur. Farabi, siyaset felsefesi ve devlet teorileriyle ilgili eserleriyle Türk siyasi ve toplumsal yapısının düzenlenmesine ve gelişmesine katkı sağlamıştır. "El-Medinet'ül Fâzıla" (Fazilet Şehri) adlı eseri, ideal bir toplum yapısı ve siyasi düzen üzerine kurulu bir kitaptır. Eğitim ve bilimin önemiyle ilgili yazdığı "Medinet'ül İlim" (Bilgi Şehri) adlı eserinde bilginin toplumsal hayata olan katkılarını anlatmıştır. Farabi felsefesinin en önemli yapı taşlarından biri de siyaset felsefesidir. Onun felsefesine göre mutluluğun kazanılması ancak erdemli bir toplumda yaşamakla mümkündür. Eserlerinde erdemli bir toplumun ve yöneticilerinin nasıl olması gerektiğini ayrıntılı olarak işlemiş, toplumu erdemli toplum, cahil toplum gibi sınıflara ayırmıştır. Görsel 3.6 Aristoteles heykeli / Çanakkale 69 Farabi, İslam dünyasının en önemli filozoflarından biri ve çok yönlü bir bilim insanıdır. Felsefe, mantık, siyaset, eğitim, müzik, tıp, matematik, dil bilimi, gök bilimi gibi pek çok alanda eserler vermiş ve bu alanlarda İslam medeniyetinin gelişimine katkıda bulunmuştur. Farabi'nin çoğu felsefe ve müzik alanında olmak üzere yüzden fazla eserinin olduğu bilinmektedir. Yaşadığı coğrafyanın bilim dili Arapça olduğu için eserlerini Arapça yazmıştır. Yazdığı kitapların bir kısmı Latince, İbranice, Türkçe, Farsça, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca ve Rusça'ya çevrilmiştir. Farabi, yüzlerce yıl geçmesine rağmen çalışmalarıyla uluslararası düzeyde adından söz ettirmektedir. Farabi'nin siyaset felsefesi ve devlet teorileri hakkında düşüncelerini yansıttığı, Türk siyasi ve toplumsal yapısının düzenlenmesine ve gelişmesine katkı sağladığı eserlerinden bazıları şunlardır: Tıp Müzik Felsefe-Mantık Dil bilim Astronomi (Gök bilim) Matematik Siyaset El-Medinetü'l-Fazıla "Fazilet Şehri" anlamına gelen ve erdemli bir toplumu ayakta tutan unsurları anlatan eseridir. Eserinde aynı zamanda ideal bir yönetimin nasıl sağlanacağı hakkında bilgiler vermiştir. Et-Tahsilü's-Sa'âde "Mutluluğu Kazanma" anlamına gelen bu eserinde erdemler üzerinden hareketle toplumun mutlu olmasını sağlayacak ilkelerden bahsetmiştir. Mutlu bir toplumun oluşmasında eğitimin önemine vurgu yapmıştır. Es-Siyâsetü'l Medeniyye "Şehir Yönetimi" anlamına gelen ve siyaset felsefesi alanı ile ilgili eseridir. Eserinde toplumun bir arada yaşamasını sağlayacak, bütün insanlığa hayat verecek ilke ve kuralları anlatmıştır. 70 Farabi müzik alanında da yetkin bir kişidir. Müzik ile ilgili yazdığı en önemli eseri büyük müzik kitabı anlamına gelen El-Mûsika'l-kebîr kitabıdır (Görsel 3.7). Farabi kitabının girişinde müzik alanında yazılan eserleri incelediğini ve bu alanda tespit ettiği eksiklikleri gidermek amacıyla bu kitabı yazdığını belirtmiştir. Müzik teorisi üzerine çalışmalar yapmış, yaptığı çalışmalar sonunda ses titreşimlerinin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını tespit etmiştir. Müziğin insan ruhunu etkileyen gücünü açıklamış ve sanatın insanları eğitmek ve ahlaki değerleri pekiştirmek için kullanılması gerektiğini savunmuştur. Kanun ve ud gibi müzik aletleri çalabilen Farabi'nin müzik alanında kemanın atası olarak kabul edilen rebabın da mucidi olduğu kabul edilmektedir (Görsel 3.8). Matematik ve gök bilimi gibi farklı alanlarda da çalışmalar yapmıştır. Bu alanlardaki eserleri günümüze kadar ulaşamamıştır. Matematiksel mantığı felsefeyle birleştirmiş ve gökyüzüyle ilgili gözlemlerini felsefi yorumlarla desteklemiştir. Farabi yaşadığı dönemin çoğu yaklaşımlarından farklı olarak mantık bilimini felsefenin bir alanı olarak değil ayrı bir bilim olarak ele almıştır. Mantık ilminin zihni geliştirdiğini, insanı hakikate giden doğru yola yöneltip hataya düşme tehlikesinden kurtaracak genel kurallar gösterdiğini belirtir. Farabi'nin mantıkla ilgili çalışmaları genelde Aristo'nun "Organon" adlı eserinin açıklamaları ve düzeltmeleri ile ilgilidir. Farabi yaptığı bu çalışmalarla İslam dünyasında antik felsefesinin anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Görsel 3.7 El-Mûsîka'l-kebîr kitabının ilk iki sayfası Görsel 3.8 Kemanın atası olan rebab (Temsilî) 71 Tarihte öne çıkan kişilerle ilgili anlatılan kurmaca hikâyeler vardır. Bu hikâyelerden birinde Farabi kendi yöresine özgü kıyafetleriyle Halep Hükümdarı Seyfüddevle'nin sarayına girer. Hükümdar misafirine oturmasını söyler. Farabi bunun üzerine "Kendi yerime mi, senin yerine mi?" diye sorar. Hükümdar Farabi'ye kendisine layık gördüğü yere oturmasını buyurur. Bunun üzerine Farabi hükümdarın yanına geçip tahta oturur. Etraftaki herkes bu duruma şaşırırken hükümdar, farklı bir dilde adamlarına Farabi'ye bazı sorular soracağını ve Farabi bu soruları bilemezse edebe aykırı davrandığı için onu hemen dışarı atmalarını söyler. Hükümdar sözünü bitirir bitirmez Farabi hükümdara aynı dille sabırlı olmasını ve işin sonunun önemli olduğunu dile getirir. Hükümdar konuştuğu dilde Farabi'nin kendisine cevap vermesine çok şaşırır. Farabi'ye bu dili bilip bilmediğini sorar. Farabi de yetmişten fazla dil bildiğini söyler. Sonrasında hükümdarın çevresinde bulunan bilginler, sırayla Farabi ile kendi alanlarında tartışırlar ancak Farabi hepsine baskın gelir. Onun üstünlüğünü anlayan bilginler tartışmayı bırakıp Farabi'nin sözlerini not almaya başlar. Tartışmaların ardından mecliste biraz olsun eğlenmek isteyen hükümdar sarayın müzisyenlerini çağırır ancak Farabi çalan müziği beğenmez, müzisyenlere eksik ve yanlışlarını söyler. Ardından yanında getirdiği çalgıyla herkesi mest eder. Farabi son olarak ağır bir şarkı çalarak herkesi uyutur ve saraydan çıkıp gider. Sınıfta üç grup oluşturunuz. Oluşturduğunuz grupla aşağıdaki sorulardan birini seçerek soruyla ilgili cevaplarınızı kendi aranızda tartışınız. 1. Farabi, hükümdarın yanına oturarak hangi mesajı vermiştir? 2. Farabi'nin kültürüne bağlı bir kişi olduğu hangi cümlede anlatılmaktadır? 3. Farabi'nin birçok dil bilmesi ona hangi katkıları sağlamıştır? Sıra Sizde 72 3\. ÜNİTEAYDINLANMA YOLCULARI: BÜYÜK ZEKÂLARIN İZİNDEN Evrensel Dâhi Biruni Biruni'nin günümüz bilim dünyasında "Evrensel Dâhi" olarak kabul edilmesinin sebepleri neler olabilir? Düşüncelerinizi paylaşınız. Hazır mıyız? Biruni, 4 Eylül 973 tarihinde Harezm Bölgesi'nin kültür merkezlerinden biri olan Kas şehrinde dünyaya gelmiştir. Asıl adı Ebu Reyhân Muhammed b. Ahmed el-Biruni'dir. Gençlik yıllarından itibaren bilimsel çalışmalar yapan Biruni, Harezm'de siyasi ve askeri yönden birtakım karışıklıkların yaşanması nedeniyle 22 yaşında Harezm'i terk etmek zorunda kalmıştır. Bir süreliğine Rey'de ikamet eden Biruni daha sonra yeniden doğduğu topraklara geri dönüp kendisini bilim tarihinin zirvesine ulaştıracak eserlerini meydana getirmiştir. Türk-İslam âlimi Biruni, keşif ve buluşlarıyla bilim dünyasına ışık tutmuştur. Fizik, tıp, kimya, matematik, astronomi, trigonometri, coğrafya, felsefe, etnoloji, tarih, jeodezi, farmakoloji, jeoloji, filoloji ve dinî konularda toplam 113 eser meydana getirmiştir. Eserlerinde dil olarak daha çok Arapça ve Farsçayı kullanmasına rağmen bir eserinde ana dilinin Arapça ve Farsça olmadığını ifade etmiştir. Bu ifadesi onun bir Türk olduğunun açık bir kanıtı olmuştur. Biruni; bilimsel düşüncenin ve bilim adamlarının önündeki engellerin kaldırılmasını, bilimin açık ve sağlam metotlara dayalı olarak yapılmasının gerektiğini savunmuştur. İnsanlığın faydasına çok sayıda çalışmalar yapan Biruni 1061 yılında Gazne'de (Afganistan) vefat etmiştir. Biruni (973-1061) 73 Parlak zekâsıyla daha küçük yaşta dikkatleri üzerine çeken Biruni, dönemin ünlü matematik ve astronomi bilgini Ebû Nasr Mansûr b. Alî b. Irâk'ın mahiyetinde yetişmiştir. Biruni, el-Âsârü'lbâkıye adlı eserinde İbn Irâk'tan "hocam" diye bahsetmektedir. Yunan filozoflarından Aristo, Arşimet ve Demokritus'un çalışmalarından etkilenen Biruni; bilimsel çalışmalarına 17 yaşında başlamıştır. Güneş'in yüksekliğini ve yaşadığı şehrin boylamını hesaplamıştır. Güneş'in hareketlerinden mevsimlerin ne zaman başladığını belirlemiştir. Dünya'nın çapını, bugünkü değere çok yakın olarak hesaplamıştır (Görsel 3.9). Dünya'nın yarıçapını 6340 km olarak ölçmüştür. Dünya'nın tam olarak küre şeklinde olmadığını belirleyen Biruni, günümüzden bin yıldan fazla zaman önce trigonometriyi kullanarak Dünya'nın yarıçapını %1'den daha az hatayla hesaplamıştır. Yaptığı bu çalışmalarla jeodezi (yer ölçüm) biliminin kurucusu olarak kabul edilmiştir. Hindistan'dayken öğrendiği trigonometrinin astronomiden ayrı bir bilim olarak görülmesi gerektiğini savunmuştur. Trigonometrik fonksiyonlarda yarıçapın birim olarak kullanılmasını önermiştir. Biruni, farklı kültürlere ait çok sayıda eseri incelemiştir. Türkçe, Farsça, Yunanca, Arapça, Sanskritçe ve İbranice bilen Biruni; bu medeniyetlerin bilgi birikiminden de yararlanarak çok sayıda eser kaleme alıp keşifler gerçekleştirmiştir. Astronomi ve coğrafya ölçümleri için birçok alet geliştirmiştir. Ne yazık ki geliştirdiği ölçme aletlerinin birçoğu zaman içerisinde kaybolmuştur. Yoğunluk ölçmeye yarayan piknometre, gök cisimlerinin konumlarını belirleyen mekanik usturlap ve bazı harita projeksiyonları günümüze ulaşan ölçme araçlarıdır (Görsel 3.10). Biruni, çok iyi bir ansiklopedi yazarıdır. El-Asar'il-Bakiye an'ilKuruni'I Haliye isimli kitabında Orta ve Yakın Doğu'da kullanılmakta olan takvim sistemlerini incelemiştir. Kitabında Hindistan'ın erken Orta Çağ bilimlerini betimleyerek matematik, astronomi ve astrolojinin temellerini anlatmıştır. El-Kanunü'l-Mesudi adlı eserini matematiksel coğrafya alanında yazmıştır. İstihrâc el-Evtâr fî Dâire isimli kitabında Türkistan'ın topografyasını belirlemiştir. Kitabü'I Cemahir fi Ma'rifeti Cevahir adlı eserinde ellinin üzerinde mineral, maden, metal, alaşım, porselen gibi maddeler hakkında detaylı bilgi vermiştir. Bu eserde her bir maddenin maddelerini birbirinden ayırt etmeye yarayan özgül ağırlığını göstermiştir. Ömrü boyunca incelediği bitkileri "Kitâbü's-Saydele" isimli kitabında listelemiş ve eserinde doğal ilaçların hangi hastalıklara iyi geldiğini kapsamlı bir şekilde anlatmıştır. Newton'dan (Nivtın) 700 yıl önce Newton'ın matematiksel olarak ispatladığı yer çekimi kuramı üzerine ilk fikirleri Biruni ileri sürmüştür. Geliştirdiği teleskoplarla yaptığı gözlemleri sonucunda gezegenlerin Güneş etrafında döndüğünü doğrulayan Galileo'dan (Galile) 600 yıl önce Dünya'nın döndüğü fikrini savunmuştur. "Dünya dönüyorsa ağaçlar ve taşlar neden fırlamıyor?" sorusuna merkezde bir çekicilik olduğu ve her şeyin Dünya'nın merkezine düştüğü cevabını vermiştir. Kuzey, güney, doğu ve batının farklı noktalarda buluştuğunu; denizlerin ardında bir kara parçasının bulunduğunu (bugünkü Amerika) öngörmüştür. Görsel 3.9 Biruni'nin Dünya'nın çapıyla ilgili hesaplamaları Görsel 3.10 Biruni'nin yaptığı usturlap 74 Biruni; bilim tarihi çalışmaları, bilimsel tutum ve araştırma tutkusu, kaleme aldığı çalışmalarının hacmi ve içeriği yönüyle bütün zamanların en büyük bilginlerinden biridir. Pozitif ve toplumsal bilimlerde sergilediği özgünlük ve yaptığı keşifler onun "Evrensel Dâhi" ünvanıyla anılmasını sağlamıştır. Biruni, bilimsel zihniyetin gerektirdiği nesnel ve kanıta dayalı bilgi anlayışını benimsemiştir. Bütün hayatını ve varlığını bilime adamış olan Biruni, yaptığı çalışmalarla X ve IX. asır Orta Çağ Türk-İslam dünyasının temsilcisi olmuştur. Gazneli Devleti Hükümdarı Sultan Mahmut Biruni için "Sarayımın en kıymetli hazinesidir." demiştir. Batı'nın bilim dünyası onu Aliboron ismiyle tanımış, modern bilimin babası olarak kabul edilen Georges Sarton (Corc Sartın) XI. yüzyıla "Biruni Asrı" adını vermiştir. Biruni, kendinden çok sonra gelen Newton, Toricelli (Toriçelli), Copernicus (Kopernik), Galileo (Galile) gibi bilim insanlarına ilham kaynağı olmuştur. Türkçe dâhil 15 dilde yayımlanan The UNESCO Courier (Dı Yunesco Kariyır) dergisi 1974 yılında çıkardığı sayıyı Biruni'ye ayırmıştır. Dergi Biruni'yi "Binlerce yıl önce Türkistan'da yaşamış evrensel deha" olarak tanıtmıştır. Biruni, yaptığı bilimsel çalışmalarla hem yaşadığı döneme hem de sonraki çağlara ışık tutmuş, çok sayıda eser meydana getirmiştir. Biruni'nin eserlerinden bazıları şunlardır: Astronomi ve Astrolojide Mesud'un Kanunu Yıldızlar, gezegenler ve gök cisimleriyle ilgili araştırmalarının yer aldığı kitabıdır. Biruni'nin önemli eserleri ve keşifleri hakkında bir araştırma yapınız. Araştırma sonucunda elde ettiğiniz bilgileri aşağıya yazınız. \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... Sıra Sizde Unutulmuş Çağların Ölümsüz Eserleri Diğer medeniyetlere ait eserleri incelediği kitabıdır. Tıp ve Eczacılık Kitabı Tıp ve farmakoloji (eczacılık) alanında yaptığı çalışmalarının yer aldığı kitabıdır. 75 Aşağıda Biruni ile ilgili ifadeler verilmiştir. Verilen ifadeler doğru ise "Doğru", yanlış ise "Yanlış" bölümündeki kutuyu örnekteki gibi işaretleyiniz. Sıra Sizde Batı bilim dünyasında Aliboron ismiyle tanınmıştır. Doğru Yanlış Ay'ın hareketlerini takip ederek mevsimlerin ne zaman başladığını belirlemiştir. Doğru Yanlış Selçuklu Hükümdarı Alparslan Biruni için "Sarayımın en değerli hazinesi" demiştir. Doğru Yanlış Jeodezi biliminin kurucusu olarak kabul edilmiştir. Doğru Yanlış Galileo'den (Galile) 600 yıl önce Dünya'nın döndüğü fikrini savunmuştur. Doğru Yanlış Eserlerindeki özgünlük ve yaptığı keşifler onun "Evrensel Dâhi" ünvanı almasını sağlamıştır. Doğru Yanlış Trigonometri ile ilgili bilgilerini Çin kaynaklarını inceleyerek elde etmiştir. Doğru Yanlış Yunan filozoflarından Aristo, Arşimet ve Demokritus'un çalışmalarından etkilenmiştir. Doğru Yanlış Astronomi ve coğrafya alanında kullanılmak üzere birçok ölçüm aleti geliştirmiştir. Doğru Yanlış Farmakoloji (ilaç yapma) alanında El - Kanun Fi't- Tıb adlı eseri yazmıştır. Doğru Yanlış ✓ ✓ 76 3\. ÜNİTEAYDINLANMA YOLCULARI: BÜYÜK ZEKÂLARIN İZİNDEN Modern Tıbbın Babası İbni Sina İbni Sina hangi alanda çalışmalar yapmıştır? İbni Sina'nın kültür ve medeniyetimize katkılarıyla ilgili bildiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. Hazır mıyız? İbni Sina, 980 yılında bugün Özbekistan sınırları içinde yer alan Buhara yakınlarındaki Efsene köyünde dünyaya gelmiştir. Ebu Ali Sina olarak da bilinen İbni Sina, Batı dünyasında "Avicenna" ismiyle tanınmaktadır. Başta tıp olmak üzere astronomi, felsefe gibi birçok alanda eserler veren İbni Sina, "modern tıbbın babası" "filozofların prensi" olarak bilinmektedir. Küçük yaşta Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş; dil, edebiyat ve fıkıh eğitimi görmüştür. Babasından geometri, aritmetik ve felsefe konusunda ilk bilgilerini aldıktan sonra babasının isteği üzerine Hint aritmetiği eğitimi de almıştır. Astronomi, cebir, trigonometri gibi bilimleri yorumlayan İbni Sina; tıp bilimiyle de ilgilenmeye başlamış, tıp alanındaki keşif ve buluşlarıyla dikkat çekmiştir. Kanın besinleri taşıyan bir sıvı olduğunu, şeker hastalığının varlığını idrardan alınacak numune ile belirlenebileceğini ilk kez dile getiren İbni Sina olmuştur. Ayrıca kızıl, şarbon ve karaciğere bağlı olan hastalıkları ve hepatiti keşfetmiştir. Hastalıkların kaynağının gözle görülmeyen mikroplardan kaynaklandığını ilk kez ortaya koyan İbni Sina'dır. Tıp literatürüne "mikrop" kavramını kazandıran, hacamat tedavisini uygulayan, hastaları uyuşturup onların acı çekmeden ameliyatını yapan ilk kişidir. Avrupa tıp geleneğini derinden etkileyen Kitabü'ş-Şifa (İyileşme Kitabı) ve el-Kānûn fi't-tıb (Tıp Kanunu) adlı kitapları en önemli eserleridir. 1037 yılında Hemedan'da vefat etmiştir. El-Kānûn fi't-tıb adlı kitabı ölümünden kısa süre sonra İspanya'da Latinceye çevrilmiş ve Avrupa üniversitelerinde 17. yüzyıla kadar ders kitabı olarak okutulmuştur. İbni Sina (980-1037) 77 Görsel 3.11 İbni Sina'nın Tıp Kanunu kitabı İbni Sina'nın Tıp Kanunu adlı kitabı 17. yüzyıla kadar pek çok Avrupa üniversitesinde temel kaynak olarak okutulmuştur. Eser; İbanice, Latince, Farsça, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca gibi birçok dile çevrilmiş ve defalarca yayımlanmıştır (Görsel 3.12). Görsel 3.12 El-Kānūn'un Latince çevirisinden dersler (Temsilî) İbni Sina'nın ortaya koyduğu özgün yapıtların özellikle Orta Çağ Avrupası'nın üniversitelerinde okutulmasının sebepleri neler olabilir? Yazınız. \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... Sıra Sizde İbni Sina; henüz 19 yaşındayken doktor ünvanı almış, 21 yaşında ise dünyanın en büyük hekimleri arasına girmiştir. İbni Sina'nın çalışmaları ve eserleri hem Orta Çağ'da hem de sonraki dönemlerde tıp bilimine büyük katkılar sunmuştur. Beş kitaptan oluşan "Tıp Kanunu" kitabı bütün zamanların en ünlü tıp kitabıdır (Görsel 3.11). 78 İbni Sina, tıp tarihi açısından klasik dönemde İslam dünyasında yetişen bilim insanlarının en önemlilerinden biridir. İbni Sina'nın eserlerinin en belirgin özelliği tamamen çağdaş yöntemlerle hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaç ve cerrahi tedavi yöntemlerini göstermesidir (Görsel 3.13). Tıp alanındaki araştırmalarını "Nedensiz sonuç olmaz." düşüncesiyle yapmıştır. İlk kez hastalıkları salgın, kalıtımlı ve psikolojik olmak üzere sınıflandırmıştır. Ayrıca hastalıkların etkenlerini, belirtilerini, tedavilerini, hastalıklardan korunma yollarını belirlemede mevsimlerin, kişinin yaşının ve hastalıklara karşı yatkınlığının dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür. Özellikle dikkatli gözlemleri sonucunda alerjiden kaynaklanan rahatsızlıkların nedenlerini, bağışıklıktan kaynaklanan hastalıkları ve parazitleri bugünkü gibi tarif etme başarısını göstermiştir. İbni Sina ayrıca hastalık etkenlerinin hava, su, iklim, yiyecek gibi çevre faktörleri arasındaki ilişkiden kaynaklandığını ortaya koymuştur. İbni Sina; kendisine ölümsüzlük kazandıran Tıp Kanunu eserini nasıl kaleme aldığını, bu eserin önemini, işlevini ve hangi bölümleri içerdiğini eserinin girişinde şöyle özetlemiştir: "Güvenilir bazı arkadaşlarım ve kendisine yardım etmem gereken kişiler tıbbın genel ve özel kanunlarını içeren bir kitap yazmam konusunda gayret ve çaba harcadılar. Bu isteğe uyarak hazırladığım bu yapıt, ayrıntıda konunun hakkını çok iyi verecek şekilde düzenlendi. Öncelikle, tıbbın genel konularından bahsetmek istiyorum. Daha sonra, müfred (basit) ilaçların etkileri hakkındaki görüşlerden genel olarak bahsedeceğim sonra da tek tek organların ve yardımcı organların anatomisini, onlarda görülen hastalıkları ele alacağım (Görsel 3.14, 3.15). Hastalıkları genel olarak açıkladıktan sonra hastalıkların sebeplerini ve belirtilerini açık ve seçik olarak belirteceğim ve tedavi yöntemlerini anlatacağım. En sonunda da ilaçların genel kullanılış prensiplerini ele alacağım, basit ve mürekkep ilaçları vereceğim. Bu kitabı tamamladıktan sonra tek bir organı değil, genel olarak vücudun tamamına yayılan ve yaygın şekilde görülen hastalıklarla ilgili bölüme başlayacağım.'' Görsel 3.13 İbn Sina'nın İran'daki sarayda hükümdarın yeğenini tedavi eden minyatürü (Temsilî) Görsel 3.15 İbni Sina'nın Tıp Kanunu kitabından anatomi çizimi Görsel 3.14 İbni Sina'nın Tıp Kanunu kitabından sinir sistemi çizimi 79 Tıp bilimini uygulamalı ve kuramsal olmak üzere ikiye ayıran İbni Sina, sadece klasik anlamda tedavi eden ve ilaç geliştiren bir tıp uzmanı değil, aynı zamanda tıbbın doğası üzerine kuramsal ve felsefi açıklamalar geliştiren bir tıp felsefecisidir. Cerrahi alanında çağlar boyunca kullanılan ve bugün dahi geçerliliğini koruyan ilkeler ortaya koymuştur. Üstelik cerrahi uygulama için sadece anatominin iyi bilinmesinin gerekliliğini vurgulamakla kalmamış, periferik damarların anatomisini en ince ayrıntısına kadar tarif etmiştir. Örneğin İbni Sina, vücuttan kan alınabilecek 43 damarın olduğunu bildirmektedir (Görsel 3.16). Karın kaslarının sayısının sekiz, göz kaslarının sayısının altı olduğunu ve bu kasların görevlerini doğru olarak tespit etmiştir. İbni Sina'nın Doğu'daki ve Batı'daki etkisi göz önüne alındığında hiçbir bilim insanının onun kadar yüksek bir konuma ve onunki kadar güçlü ve sürekli bir etkiye ulaşamadığı açıkça anlaşılmaktadır. Görsel 3.16 İbni Sina'nın çizdiği kan damarları İbni Sina'nın tıp biliminde bu denli başarılı olmasının sebepleri neler olabilir? Düşüncelerinizi ilgili alana yazınız. \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... \...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\...\... Sıra Sizde 80 İbni Sina; tıp biliminin yanı sıra mantık, ontoloji, epistemoloji gibi felsefi konularda Batı dünyasını etkilemiştir. İbni Sina'ya göre; İbn-i Sina'nın tıp biliminin yanı sıra mantık, ontoloji ve epistemoloji gibi felsefe ve bilim alanlarındaki çalışmaları, Batı dünyasında derin ve kalıcı bir etki yaratmıştır. Onun eserleri, Ortaçağ Avrupası'nda bilim ve felsefenin gelişimine önemli katkılar sunarken felsefi öğretileri de Batı dünyasında Ortaçağ boyunca büyük ilgi görmüş ve filozoflar arasında derinlemesine tartışmalara yol açmıştır. Öğretileri, Batı düşüncesinin temelini oluşturan önemli bir kaynak hâline gelmiştir.

Use Quizgecko on...
Browser
Browser