Restoratif Diş Hekimliğinde Kullanılan Simanlar PDF
Document Details
Uploaded by GloriousIntelligence3233
İstanbul Kent Üniversitesi
Özlem ERÇİN SULTANZADE
Tags
Summary
Bu belge, restoratif diş hekimliğinde kullanılan simanlar hakkında kapsamlı bilgi sunmaktadır. Simanların toz ve sıvı bileşenlerini, sertleşme reaksiyonlarını ve farklı türlerini ayrıntılarıyla ele almaktadır. Ayrıca, simanların kullanım alanları, avantaj ve dezavantajlarını ve hazırlanma süreçlerini açıklamaktadır. Bu bilgi, diş sağlığı profesyonelleri için faydalı bir kaynaktır.
Full Transcript
RESTORATİF DİŞ HEKİMLİĞİNDE KULLANILAN SİMANLAR Dr. Öğr. Üyesi Özlem ERÇİN SULTANZADE Siman? Restoratif diş hekimliğinde simanlardan; kaide maddesi, geçici dolgu maddesi ve yapıştırma amaçlı olarak faydalanılmaktadır. Simanlar toz ve likit şeklindedir. Tozè Baz içeriğe, Likitè As...
RESTORATİF DİŞ HEKİMLİĞİNDE KULLANILAN SİMANLAR Dr. Öğr. Üyesi Özlem ERÇİN SULTANZADE Siman? Restoratif diş hekimliğinde simanlardan; kaide maddesi, geçici dolgu maddesi ve yapıştırma amaçlı olarak faydalanılmaktadır. Simanlar toz ve likit şeklindedir. Tozè Baz içeriğe, Likitè Asit içeriğe denk gelmektedir. Yani sertleşme reaksiyonu asit–baz reaksiyonudur. Simanlar altın, amalgam ve porselen gibi materyaller ile kıyaslandığında dayanıklılık, çözünebilirlik, direnç gibi özellikler açısından daha zayıftır. Siman likitleri: i- Fosforik asit, ii- Öjenol için şelasyon ajanı, iii- Poliakrilik ve diğer polikarboksilik asitler ve iv- Rezin simanlarında monomer, olmak üzere dört ana gruba ayrılabilir Bazı simanlar restoratif diş hekimliğinin yanında endodonti, ortodonti, periodontoloji ve cerrahi işlemlerde özel kullanım alanına sahip olabilmektedir. Simanlar; kaide maddesi, geçici kavite kapatması, sabit protez (kron, köprü) yapıştırmak amaçlı ve kanal dolgu simanı olarak kullanılmaktadır. Kaide maddesi amacı ile kullanılan simanlar dentin kanalcıkları aracılığı ile pulpa ile ilişkide olan dentin ve restoratif maddesi arasında bir set oluşturur. Özel durumlara göre kaidenin ısısal, kimyasal ve elektriksel set oluşturması istenir. Çok ince bir dentin tabakasının kaldığı çok derin kavitelerde hasta soğuk ve sıcak yiyecekler alması sonucu pulpada termal şok meydana gelebilir. Yeterli kalınlıktaki izole edici bir tabaka bunu önleyebilir I- Çinko fosfat siman II- Çinkooksit ojenol siman SİMANLAR III- Polikarboksilat siman IV- Cam ionomer siman Likit Fosforik Asit Poliakrilik Asit Toz ZnO Fosfat Siman Karboksilat Siman Cam Silikat Siman Cam iyonomer Asit + Baz = Siman I- Çinko fosfat siman: ( 1879, Dr Pierce) Çinko fosfat siman yaygın kullanıma sahip kaide dolgu maddesidir. Değişik firmalar tarafından üretilmiş çeşitli markalar piyasada mevcuttur. Çinko fosfat siman Toz ve Likitten oluşur Toz: Ana bileşeni çinko oksittir. Ayrıca magnezyum oksit, silikondioksit, bizmuttrioksit ve renk vermek amacıyla metal oksitleri bulunur. Likit: Fosforik asidin sudaki çözeltisidir. Tampon olarak alüminyum hidroksit, çinko ya da magnezyum içerir. ( Tampon madde fosforik asidin etkinliğini azaltır). Toz ve likidin karıştırılması sonucu kuvvetli bir reaksiyon sonucu çinko fosfat oluşur. Kimyasal dengenin bozulmaması açısından likidin su miktarının korunması gerekir. Likide alüminyum, bazen çinko ilave edilerek (tampon ajan olarak) fosforik asidin kısmi nötralizasyonu sağlanarak likidin reaktivitesi yumuşatılır. Tamponlamak için ilave edilen maddeler fosfatlar oluşturarak asidin pH ‘ını stabilize ederler ve reaktivitesini azaltırlar. Çinko fosfat siman tozu, likit ile temasa geçirildiğinde kimyasal reaksiyon başlar. Bu reaksiyon ekzotermiktir. Su miktarı çok önemlidir. Karışım kaviteye yerleştirilirken sertleşme sırasında kavite kuru olmalıdır. Eğer siman tükürük altında sertleşmeye bırakılırsa bir miktar fosforik asit süzülerek uzaklaşacağından simanın yüzeyi mat, yumuşak olur ve oral sıvılardan etkilenir. Diş ile çinko fosfat siman arasında adezyon yoktur fakat mine ve dentin dokularına iyi tutunan bir simandır. Belli oranda tutunma sağlayan mekanik iç kilitlenme vardır. Bu tutunma kavite preparasyonundaki girinti ve çıkıntılara uyması ile oluşur. Antibakteriyel özelliği yoktur. Çinko fosfat simanlar kaide maddesi olarak kullanıldığında pulpa üzerinde irritan etkisi vardır, (Çinko fosfat simanın karıştırıldıktan bir süre sonra nötre yakın değeri olur). Bu siman karıştırılırken kullanılan toz oranının az olması pH’ın uzun süre asidik kalmasına neden olup, pulpaya zarar verebilir. Ayrıca yapısı poröz olup, mekanik dayanıklılığı azalır ve eriyebilirliği yükselir. İrritasyon derecesi kavitenin derinliği ve kalan dentin derinliğine bağlıdır. Derin kavitelerde kaide materyali olarak kullanımı uygun değildir. Derin kavitelerde önce kalsiyum hidroksit veya çinko oksit ojenöl yerleştirilmeli sonra üzerine çinko fosfat siman konulmalıdır. Bu siman daha çok amalgam dolgu altına kaide maddesi olarak kullanılmaktadır. Çinko fosfat siman ağız sıvılarında ve asitler karşısında zamanla çözünür. Birçok mekanik özellikleri geçici dolgu maddesi olarak yeterli olsa da bu özelliği dolayısıyla kavitede uzun zaman bekletilmemelidir Geçici amaçlı olarak kullanıldığında ağız sıvılarında erirliği göz önünde tutulmalı ve 4-6 hafta içinde dişin daimi dolgusu yapılmalıdır. Aksi takdirde diş ile siman arasında aralık oluşacak, siman eriyecek ve sızıntı şikâyetlerine neden olacaktır. Maddenin yüzeyi pürüzlüdür, bu durum plak tutunmasına neden olur. Bu da dezavantajdır. Kurallara uygun olarak karıştırıldığı zaman oluşan Çinko Fosfat simanın dayanıklılığı geçici olarak yeterlidir. Genellikle hazırlama oranı 1/3 tür. 3 kısım toz 1 kısım likitle karıştırılır. Çinko Fosfat siman hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken kurallar: Siman camı ve spatülü temiz ve kuru olmalıdır, Siman camı sıcak olmamalıdır, Karıştırma tozdan likite doğrudur, Toz birden likite karıştırılmaz, böylelikle istenilen kıvam elde edilebilir. Siman likitinin kapağı derhal kapatılmalıdır. Kavite temiz ve kuru olmalı, siman kuru ve temiz aletlerle kaviteye yerleştirilmelidir. Çinko Fosfat Simanın Endikasyonları: Amalgam dolgunun altına kaide maddesi olarak kullanılır. Amalgam dolgunun sağlam bir taban üzerine oturmasını sağlar ve stress dağıtıcı olarak rol oynar. Süt ve sürekli dişlere açılan kavitelerin geçici olarak kapatılmasında kullanır. Düşmesi yakın süt dişlerinde açılan kavitelerin kapatılmasında kullanılır. Çinko Fosfat Simanın Hazırlanması: Hazırlarken endikasyon göz önüne alınmalıdır. Kaide olarak kullanılacaksa parmakla yuvarlandığında şekil verilebilecek ve ele yapışmayan kıvamda olmalıdır. Kron köprü yapıştırılmasında akıcı kıvamda hazırlanmalıdır (sabit protez yapıştırılmasında polikarboksilat siman tercih edilmelidir). Temiz bir siman camı ve metal siman spatülü kullanılır. Siman camı temiz, kuru ve oda ısısında olmalıdır. Karıştırma işleminde siman spatülünün karıştırıcı yüzey kısmı karışıma tam olarak temas etmelidir. Tüm simanlardaki gibi karıştırma tozdan likide doğrudur. Arzu edilen kıvamdaki siman kuru ve tükürükten izole edilmiş kaviteye bir ağız spatülü yardımıyla taşınır. Ancak karışımın ağız spatülüne yapışmasını önlemek amacıyla spatül siman tozuna hafifçe batırılabilir. Karışım tek parça halinde kaviteye yerleştirilir. Fazlalıklar siman donmadan evvel ağız spatülü, sond veya ekskavatörlerle kaldırılır. Sertleşip sertleşmediği sond ile kontrol edilir. Sondun ucu simana değdirilir ve iz (çökme) oluşmuyorsa sertleşme tamamlanmış demektir. Siman kaide sertleştikten sonra daimi restoratif materyal yerleştirilmelidir. II- Çinko oksit öjenol (ZOE, xZnOE) simanlar: (1873, Chisolm) Toz: Çinko oksit, çinko stearat, çinko asetat içerir. Likit: Öjenol ve yağ içerir. Çinko oksit tozu ile öjenölün karıştırılması ile çinko oksit öjenol siman elde edilir. Karışım toza birkaç damla likit damlatılarak yapılır. Düşük toz/likit oranına sahip karışımlardan sakınmak gerekir. Bu karışım çok yavaş sertleşmektedir fakat sertleşme özellikleri ideale yakındır. Yeterli çalışma zamanı sağlarlar. Kaviteye yerleştirme sonrası ağız ortamının ısısı ve nemi ile hızla sertleşirler. Dirençleri çinko fosfat simanlardan daha düşüktür. Derin kavitelerde kaide maddesi olarak kullanılabilirler. Pulpaya zararlı etkileri yoktur. Öjenolün irrite edici etkisi bilinirse de pulpa üzerinde yatıştırıcı etkisi vardır (sedatif ve antienflamatuar etkilerinden yararlanmak amacıyla derin dentin kavitelerinde kullanılmaktadır). Orta derecede bakterisid etkisi mevcuttur. ZOE biyolojik uyumu iyidir, pH: 7 cıvarındadır. Çalışma zamanı 2-5 dk, sertleşme süresi 4 - 14 dk arasındadır. Çekme ve basma kuvvetlerine karşı dirençleri düşüktür. Çözünürlükleri yüksektir. Çok derin kavitelerde pulpaya yakın kısıma kalsiyum hidroksit patı yerleştirilmeli onun üzerine ZOE patı konulmalıdır. Öjenolün simandan sızma kolaylığı ZOE simanların oldukça yüksek eriyebilme özelliğine neden olmaktadır. Sızan öjenolün yerini su alarak çinko ojenolatın hidrolize olmasına ve simanın yapısının bozulmasına yol açar. Bu nedenle daimi yapıştırma işlemlerinde kullanılmamaları, geçici yapıştırma işlemlerine kullanılmaları daha uygundur. Öjenol içeren simanlar reçine esaslı dolgu maddelerinin ( kompozitlerin) altında kaide olarak kullanılmamalıdır. Hatta ileride kompozit kullanılması söz konusu ise kesinlikle ZOE ile kapatılmamalı, cam iyonomer siman tercih edilmelidir çünkü ZOE kompozitin polimerizasyonunu engellemektedir. Öjenol serbest halde doku irritanıdır, çünkü öjenol doymamış aromatik bir fenoldür ve karanfil yağından elde edilir. Öjenolün analjezik etkisi vardır. Fenol bir alkol olup kuvvetli bir antiseptiktir. ZOE patı pulpal iyileşmeyi stimüle eder, pH‘ı 7‘dır. Mikrosızıntıdan kaynaklanan irritasyonu minimuma indirir. Partikül boyutu ne kadar ufaksa siman o kadar dayanıklıdır. Süt ve sürekli dişlerde açılan kavitelerin geçici olarak kapatılmasında. (düşük fiziksel özelliklerinden dolayı geçici dolgu maddesi olarak kullanılır. ) Düşmesi yakın süt dişlerinde açılan kavitelerin kapatılmasında. Pulpa kuafajında kaplama maddesi olarak. (Pulpaya çok yakın derin kavitelerde öncelikle kalsiyum hidroksit Endikasyonları: yerleştirilmelidir). Kron ve köprülerin geçici olarak yapıştırılmasında Pulpaya uygulanan ilaçların üzerlerinin kapatılmasında Amalgam dolgunun altına kaide maddesi olarak Diş kesimi nedeniyle oluşan hassasiyetin giderilmesi amacıyla sabit protezin geçici amaçlı olarak yapıştırılmasında ve sökülmesi kolay olduğundan geçici simantasyon amaçlı olarak kullanılabilir. Temiz ve kuru bir siman camı ve metal bir siman spatülünden faydalanılır. 1 kısım likite 8 kısım toz katılır. Karıştırma tozdan likite doğru yapılır ve siman spatülü karıştırma yüzeyine iyice temas ettirilerek yapılır. Hazırlanması: Homojen bir karışım elde edilinceye kadar dairesel hareketlerle karıştırılır. Hazırlanan karışım temiz bir kağıt arasında sıkılarak fazla ojenolü alınır, temiz ve kuru kaviteye ağız spatülü ile yerleştirilir, fazlalıklar alınır hastaya ağzı kapattırılarak yükseklik kontrolü yapılır. Normalde sertleşme süresi 25-30 dakikadır. Sertleşmeyi hızlandırmak için içerisine az miktarda çinkoasetat, çinko proprionate ve çinko karbonat ilave edilir. Çinko Oksit Tozun partikül boyutları: Partikül boyutları Ojenolün ufaksa sertleşme süresi kısadır. Büyükse sertleşme süresi uzundur. Sertleşmesini Üzerine nemli pamuk konulduğunda sertleşmesi Etkileyen hızlanır. Alkollü pamuk da sertleşmeyi hızlandırır. Faktörler: Toz- likit oranı: Çok koyu kıvamda hazırlanırsa sertleşme süresi kısalır. Siman camının ve karıştırılan oda ısısının da sertleşme süresine etkisi vardır. Isı artarsa sertleşme süresi kısalır. Düşük ısıda yavaş sertleşir, gliserin katılırsa sertleşme süresi uzar. III- Polikarboksilat Simanlar: ( Poliakrilat simanlar), (1968,Dennis Smith) Diş yapısına adezyon gösteren ilk geliştirilmiş simandır. Dentin ve mine dokularındaki Ca iyonları ile şelasyon yaparak kimyasal bağlantı sağlarlar. Mine ve dentine bağlanma açısından fosfat simandan üstündür. Toz ve likit olmak üzere iki kısımdan oluşur. Tozu; çinkofosfat siman tozu ile aynı olup esas olarak çinkooksit ile bir miktar magnezyumoksit içerir. Likidi; poliakrilik asit ile kopolimerlerin sulu çözeltisidir. Likitin 1.7 olan pH değeri toz ilavesi ile hızla nötralize olur. Başlangıçtaki yüksek asiditesine rağmen pulpada minimal irritasyon yapar. Toz ile likit karıştırıldığı zaman başlayan siman sertleşme mekanizmasının çinko iyonlarının karboksil grupları üzerinden poliakrilik asit ile reaksiyonu şeklinde meydana geldiği sanılmaktadır. Çinko, komşu poliakrilik asit zincirlerinin karboksil grupları ile reaksiyona girerek iyonik olarak çapraz bağlı bir yapı oluşturur. Dolayısı ile sertleşmiş siman, çinkopolikarboksilat matriksinde dağılmış olan çinkooksit partikülleri ihtiva eder. Toz-likit oranı 1.5/1 olmalıdır. Cam üzerine toz ve likit konduktan sonra karıştırma 30 sn içinde tamamlanmalıdır. Likit hava etkisinde kalınca çok çabuk, hatta 1 dakika içinde suyunu kaybeder. Sertleşme Hazırlanması: süresi 3 dakikadır; bu nedenle çalışma süresi 3 dakikayı geçmemelidir. Sertleşme süresini uzatmak için cam soğuk olmalıdır. Sertleştikten sonra siman cama çok sıkı yapışacağı için cam hemen temizlenmelidir. Kron ve köprülerin yapıştırılmasında (akıcı kıvamda olmalıdır). Kullanıldığı Diğer dolguların altında kaide dolgu maddesi olarak kullanılabilir. Yerler: (Kıvam koyu olmalıdır, fakat amalgam restorasyonun altına siman kaide olarak ilk tercih çinko fosfat siman sonra ZnOE olmalıdır). IV- Cam İonomer Siman (CIS): ( 1971 Wilson&Kent) Kullanım yerlerinin çeşitliliğidir (yapıştırma, kaide, restoratif amaçlı, fissür koruyucu). TOZ: FLOROALUMINOSILIKAT CAM TOZU Silisyum, alüminyum, kalsiyum ve alüminyum florür LİKİT: Poliakrilik asit, tartarik asit, itakonik asit, disEle su Sınıflandırması: Tip 1: Yapıştırıcı Siman Tip 2: Restoratif Materyal Tip 3: Kaide Maddesi ve fissür örtücü (Pulpaya olan mesafe 0,5mm den az ise dentin yüzeyine mutlaka kalsiyum hidroksit astar uygulamak gerekir.) Avantajları: Diş dokusu ile biyoreaksiyona girerek otoadezyon oluştururlar (Kimyasal Bağlanma). Flor salarlar ve rezervuar görevi görürler. Antikaryojeniktir. Çürüğü dayanıklı floroapatit oluştururlar. Çürük aktif ağızlarda mikroorganizma sayısını azaltırlar. Mine ile olan kimyasal bağ ve moleküler temasla iyon alışverişi ve florür salınımı olur. Florür 2 hafta maksimum düzeyde salınırken; 2-3 hafta içinde azalır fakat etkisi 18 ay sürer. Minenin kazandığı florür etkisi restorasyon düşse bile 6 ay sürebilir. Termal genleşme katsayıları diş sert dokularına yakındır. Dezavantajları: Geleneksel olanları renklenir. Fiziksel özellikleri zayıftır. Aşınıp kırılabilirler. İlk uygulamada neme ve kurutmaya çok hassastır. Tranlüsenslikleri yoktur. Sınıf II dolgularda kenarları kopabilir. Endikasyonları: 4. Kök yüzey çürüklerinin restorasyonunda 1. Yapış(rma simanı olarak PÇK 5. Tünel kavite restorasyonlarında Ortodon+k bant ve braketler 6. Kompozit rezinlerle birlikte sandwich tekniğinde Kron ve köprüler 7. Pit ve fissür örtücü olarak Metal inlayler 2. Kaide materyali olarak 8. Core yapımında 3. Süt dişlerinin restorasyonunda 9. ART Sertleşme Mekanizması Cam iyonomer simanların sertleşme reaksiyonu, fluoroaluminosilikat (FAS) cam tozu ve poliakrilik asit içeren sulu solüsyonun karışNrılması ile başlar ve FAS cam tozunun temelini oluşturduğu bir asit-baz reaksiyonudur. Başlangıç reaksiyonu karışNrma sırasındaki ilk 3-4 dakikada tamamlanır ancak iyonik reaksiyon 24 saat boyunca devam eder ve olgunlaşma saXası tamamlanır. AsiYe bulunan hidrojen iyonları, suyun varlığında cam parEküllerine geçerken; kalsiyum, stronsiyum, alüminyum, sodyum ve flor iyonları açığa çıkar Poliakrilik asit zincirleri, ka? bir kütle oluşturmak için kalsiyum iyonları ile bağ yapmaktadır. 24 saat sonra, alüminyum iyonlarının karışıma bağlanmasıyla, daha sağlam, sertleşmiş bir siman meydana geEren saFa gerçekleşir. Sodyum ve flor iyonları, simanın çapraz bağlanma işlemine ka?lmazlar. Bununla beraber, bir kısım sodyum iyonu, karboksilik gruplardaki hidrojen iyonlarının yerini alırken, diğer kısım sertleşmiş siman içerisinde sodyum florid oluşturmak için flor iyonları ile birleşir. Yaklaşık 24-72 saat içerisinde kalsiyum iyonları, aluminyum iyonları ile yer değişErir, güçlü çapraz bağlar oluşur ve cam iyonomer siman daha dayanıklı bir yapı kazanır. Bu sırada polialkenoik asitlerin karboksil grupları, diş yüzeyindeki kalsiyum iyonlarına da şelasyon ile bağlanırlar. Tüm bu reaksiyonlar sonucunda diş ile restoraEf madde arasında kimyasal bir bağlanma (6-12 Mpa) oluşur. Asit uygulamadan önce Yüzey Hazırlanması ve adezyonu: Cam iyonomer simanların adezyonu kaviteye kısa süreli bir fosforik asit yada poliakrilik uygulaması ile geliştirilebilir. Poliakrilik asitin karboksil grupları ile mine ve dentindeki hidroksi apatit içerisindeki Ca ile şelasyon yapar. Asit uygulamadan sonra LAKLAR VE VERNİKLER Kavite Lakı (Liners) : Uçucu organik bir likit süspansiyonu ( kloroform veya alkol) içerisinde eritilmiş çinko oksit ya da kalsiyum hidroksitten oluşur. Organik sıvı metil veya etil selluloz ile yoğunlaştırılabilirler. Mekanik direncinin olmaması, ısı izolasyonu sağlayamaması ve ağız sıvılarında erimeleri gibi olumsuz nedenlerden dolayı amalgam dolgu altında pek kullanılmazlar. Laklar kavite içine ince bir tabaka olarak uygulanırlar fakat ağız sıvıları karşısında erirler. Laklar sığ kavitelerde tek başlarına, derin ve büyük kavitelerde üzerlerine kaide maddesi konularak uygulanırlar. Kalsiyum hidroksit ve çinko oksit içeren laklar hassas dentin veya açığa çıkmış kök yüzeyi dentininde geçici ağrı giderebilirler. Adeziv materyallerin gelişmesiyle günümüzde kullanımları yok denecek kadar azdır. Kavite Verniği: ( Varnishes): Eter, aseton veya kloroform gibi bir organik çözücü içinde eritilmiş doğal veya sentetik bir rezinden oluşmaktadır. Vernikler çinko oksit, kalsiyum hidroksit, florür gibi maddeler içerebilir. Uygulamayı takiben çözücü ajanın buharlaşması ile bir rezin tabakası kavite duvarlarında kalabilmektedir. Kavite vernikleri mikrosızıntı ve korozyon ürünlerinin dentine penetrasyonunu önlemede başarılıdır. Ağız likitlerinde erimeyen kavite vernikleri dişe bir kez uygulandıklarında çözücü ajanın uçmasıyla kavite yüzeyinde pöroziteli bir tabaka oluşturmaktadır. Bu nedenle birinci tabakanın kurumasını takiben ikinci bir kat uygulanması gerekmektedir. Bu amaçla COPALİTE kullanılabilir. Kompozit monomeri vernikleri bozabilir. Bu yüzden vernikler kompozitin polimerizasyonunu bozabilir. Bu nedenle kompozitler ile kullanılmamalıdır. Vernikler düşük termal iletkenliğe sahip olmalarına rağmen, termal bir yalıtım sağlayacak kalınlıkta uygulanmazlar. Eğer kavite kenarlarında aşırı miktarda vernik bırakılırsa restorasyon kenarlarının iyi bir şekilde bitirilmesi engellenir. Kavite lakı ve verniği de yeni materyallerin gelişmesi nedeniyle günümüzde pek kullanılmamaktadır. KALSİYUM HİDROKSİT PATI (CA(OH)2), (1930, Hermann): Ana bileşeni kalsiyum hidroksittir. Kalsiyum hidroksit; yoğunluğu 2.1 olan, şekilsiz ince toz şeklinde, yumuşak ince bir tozdur. Kalsiyum hidroksit patı beyaz toz halindeki kalsiyum oksitin su ile karıştırılmasıyla elde edilir. Kavite tabanına uygulanarak, kurur ve kalsiyum hidroksit tabakası oluşur. Kalsiyum hidroksit patı çalışılması zor maddelerdir. Kolayca kopar ve kırılan tabakalar oluşturur. Kalsiyum hidroksit iyonları doku tarafından iyi tolere edilmektedir. Hücre proliferasyonu, kan koagülasyonu ve mineralizasyon açısından önem taşımaktadır. Günümüzde kullanılan Kalsiyum Hidroksit patların çoğu karıştırma sonucu sertleşen iki patlı sistemlerdir. ² Terapötik etkiye sahiptirler ² pH’sı 11’dir. Pulpada ileri bir hasar oluşturmaması yanında, alttaki dentin dokusunda pH’yı yükseltmekte ve dentin kanalcıklarının permeabilitesini azaltmaktadır. Böylece pulpanın rezidüel mikroorganizmalarla irritasyon riski azaltılmaktadır. ² Doku dostudur. Derin dentin kavitelerinde kavite tabanını örtmede kullanılır. ² Özellikle aerop mikroorganizma (mo) olmak üzere dezenfektan ve bakterisit özellikleri vardır. ² Çözüldüğünde Ca+ ve OH- iyonları oluşur. Hidroksil iyonları bakteriler üzerinde öldürücü etki yapar, Ca+ enzimleri bloke eder. ² Kuafaj maddesi olarak kullanılır. ² Sulandırılmış Ca(OH)2’ in hemostatik etkisi vardır. ² Tamir dentinin oluşma hızını arttırır ² Ağız sıvılarında çözünürlüğü fazladır. *Direkt ve indirekt kuafaj tedavisinde *Vital ampütasyon tedavisinde Kullanıldığı *Kök kanal tedavisinde kanal antiseptiği ve kanal patlarının alanlar: yapısında *Kök teşekkülünü tamamlamamış dişlerin apeks gelişiminde kullanılırlar. Kalsiyum hidroksit pulpa dokusuna uygulandığında PH’sı 11-12 olduğundan, bir yandan kostik etki yaparken, bir yandan da enzimleri bloke etmektedir. Bu alkalen ortamda fosfataz enzimi kandan inorganik fosfat salımını aktive etmekte ve kalsiyum fosfat çökelmektedir. Perfore olan pulpa dokusunda kaplama maddesi altında gelişen doku cevabı irrite edici ajanı kontrol altına almak ve elimine etmek için damarsal bir cevap oluşması iltihap hücrelerinin migrasyon ve proliferasyonu, kollagen formasyonu ve skar oluşumu şeklinde tamir olayının gerçekleşmesi şeklindedir. Etki Pulpa irritasyondan korunduğunda doku formasyonu artmakta, pulpa hücreleri odontoblastlara diferansiye olmakta ve dentin benzeri bir doku oluşmaktadır. mekanizması: Oluşan sıkı ve sınırlı nekroz tabakası pulpada hafif irritasyona neden olmakta ve pulpa hücrelerinin koruma mekanizmasını harekete geçirerek tamiri sağlanmaktadır. Daha sonra bu nekroz alanı doku sıvılarından mineralleri çekerek kalsifiye olmaktadır. Bu olay ve kalsiyum karbonat granüllerinin çökelmesi yeni oluşan kollagenin mineralizasyonu ve yeni odontoblastların differansiasyonunu sağlayarak iki tabakalı bir sert doku bariyeri oluşturmaktadır. Bu bariyer incelendiğinde koronal yönde irregüler bir doku gözlenmektedir. ÇİNKO OKSİT- ÇİNKO SÜLFAT (ZnO- ZnSO4) İÇERİKLİ PATLAR: Günümüzde en çok kullanılan geçici dolgu maddeleridir. Kaviton, Cavit, Coltasol gibi çeşitli isimler altında piyasada bulunmaktadırlar. Bunlardan biri olan Cavit; ZnO ve ZnSO4 içerir. Tükürük ile sertleşir (su çeker). Kuru kaviteye yerleştirildiğinde negatif basınçla odontoblast aspirasyonuna neden olurlar ve postoperatif sensitivite görülür. Günümüzde vital bir dişin cavit ile kapatılması mikrosızıntı olasılığı nedeni ile de tavsiye edilmemektedir. Ayrıca suyu absorbe ettiğinde hacmi genişlediği için vital dişte basınca neden olarak hassasiyet yapabilir. Bu nedenle vital dişlerden ziyade devital dişlerin geçici olarak kapatılmasında tercih edilirler. Kanal tedavilerinin ara seanslarında pulpa üzerine konulan çeşitli ilaçların üzerlerinin geçici olarak kapatılmasında bu tip dolgu maddeleri kullanılır. Kanal tedavisinin ara seanslarında dolgu sökümünün kolay ve pratik olması için geçici dolgu materyali olan Cavit tercih edilmektedir. Geçici bir süre için görev yapacak olan bu maddeler kavitede bulunduğu sürece sızdırmaz olarak kaviteyi kapatmalı ve bir miktar aşınarak da olsa kavitede belirli bir süre kalma özelliğine sahip olmalıdır. Genelde bu sınıflamadaki patlar piyasada hazır halde bulunurlar, uygun miktarda ağız spatülü yardımı ile alınarak kaviteye yerleştirilirler. Sertleşmeleri esnasında tükürüğü absorbe ederler. Sertleşme de su ve tükürük ile kalsiyum sülfat ve çinko-oksit, çinko-sülfat arasında ki reaksiyonlar rol oynar. Aynı firmaların ürünlerinin değişik versiyonları da vardır ve farklı amaçlara göre seçim yapılabilir. Örneğin klasik Cavit okluzal güçler altında oldukça uygundur. Cavit W endodontik tedaviler için daha uygun olarak azalmış sertliğe sahiptir, ancak diş dokularına adezyonu artmıştır. Cavit G ise özellikle inley restorasyonlarda kullanıma daha uygundur, kaviteden uzaklaştırılması ve preparasyon alanının temizlenmesi daha kolaydır. Kaviteye uygulandıktan sonra sertleşmesine kadar geçen süre uzun olmasına rağmen tüm bu sürede hastanın ağzını açık tutması gerekmemektedir ancak bir süre dişler çiğneme işlemine maruz bırakılmamalıdır. Geçici dolgu maddesinden beklenen özellikler şunlardır: 1) Ağıza giren maddeler ve tükürük ile şeklini, kalitesini bozmadan muhafaza etmeli, 2) Hacim ve şekil değiştirmemeli, 3) Adezyon kabiliyeti olmalı, 4) Diş dokularına karşı irritan olmamalı, 5) Hafif antiseptik olmalı, 6) Sökülmesi esnasında dişe zarar vermemeli 7) Isıyı iletmemelidir.