Full Transcript

12. RVSM / RNP RVSM, "Reduced Vertical Separation Minima" RVSM, "Reduced Vertical Separation Minima" kısaltmasıyla bilinen ve Türkçe olarak "Azaltılmış Dikey Ayrılma Minimumları" anlamına gelen bir kavramdır. RVSM, hava trafik kontrolünde kullanılan bir konsepttir ve genellikle yüksek irtifalarda uç...

12. RVSM / RNP RVSM, "Reduced Vertical Separation Minima" RVSM, "Reduced Vertical Separation Minima" kısaltmasıyla bilinen ve Türkçe olarak "Azaltılmış Dikey Ayrılma Minimumları" anlamına gelen bir kavramdır. RVSM, hava trafik kontrolünde kullanılan bir konsepttir ve genellikle yüksek irtifalarda uçan uçakların dikey ayrılma mesafelerini azaltarak hava sahasının daha yoğun bir şekilde kullanılmasını sağlar. Geleneksel olarak, uçaklar arasındaki dikey ayrılma mesafesi 2000 feet olarak belirlenmiştir. Ancak, RVSM sayesinde, belirli yükseklik aralıklarında uçan uçaklar arasındaki dikey ayrılma mesafesi 1000 feet'e düşürülmüştür. Bu, aynı hava sahasında daha fazla uçağın aynı anda uçabilmesini ve hava trafiğinin daha etkin bir şekilde yönetilmesini sağlar. RVSM'nin uygulanması, uçakların barometrik irtifa ölçümlerindeki doğruluğunu artırmak için özel ekipman ve sistemler gerektirir. Bu sistemler, uçağın tam olarak yüksekliğini belirlemek için gereken hassasiyeti sağlar ve hava trafik kontrol sistemine daha doğru bilgiler sunar. Bu da hava trafiği kontrolörlerinin daha güvenli ve etkin bir şekilde uçakları yönetmelerini sağlar. RVSM, modern havacılık endüstrisinde yaygın olarak kullanılan bir uygulamadır ve dünya genelinde birçok hava sahasında uygulanmaktadır. Bu kavram, hava trafik kontrolünün daha verimli hale getirilmesine, hava sahasının daha etkin bir şekilde kullanılmasına ve hava seyahatinin daha güvenli hale gelmesine katkıda bulunur. RVSM planlama usulleri, uçuş planlaması aşamasında ve uçuş sırasında dikkate alınması gereken birkaç önemli noktayı içerir: Uygun Ekipmanın Bulunması: RVSM kullanımı için uygun ekipman ve sistemlere sahip olunmalıdır. Bu, uçakta RVSM onaylı barometrik irtifa ölçüm sistemleri, hava veri bilgisayarları ve otomatik pilot sistemleri gibi ekipmanların bulunmasını içerir. RVSM Onayı ve Belgelendirme: Uçak, RVSM kullanımı için belirli standartlara ve gereksinimlere uygun olmalı ve ilgili yetkililer tarafından onaylanmış olmalıdır. Bu, hava araçlarının RVSM sertifikasyonunu ve onayını içerir. Uçuş Planlaması: RVSM kullanılan bir uçuşta, uçuş planlaması sırasında uygun dikey ayrılma mesafeleri dikkate alınmalıdır. Bu, planlanan rotanın irtifası, hava koşulları, hava trafiği ve diğer faktörler göz önünde bulundurularak yapılır. İrtifa ve Hız Kontrolü: RVSM kullanılan bir uçuşta, uçağın belirlenen irtifalarda ve hızlarda seyretmesi önemlidir. Bu, uçuş ekibinin otomatik pilot ve diğer sistemleri kullanarak uçağı doğru irtifada ve hızda tutmasını gerektirir. RVSM Yetkilendirme ve İzleme: Havayolu işletmecisi, RVSM kullanımı için yetkilendirilmelidir ve ilgili otoriteler tarafından düzenli olarak izlenmelidir. Bu, operasyonel prosedürlerin ve ekipmanın RVSM standartlarına uygunluğunun sürekli olarak kontrol edilmesini içerir. Alternatif Planlama: Beklenmedik durumlarda, RVSM kullanılan bir uçuşta alternatif planlama yapılmalıdır. Bu, belirli bir irtifada uçmak için uygun dikey ayrılma mesafelerinin sağlanamaması durumunda alternatif rotaların ve irtifaların belirlenmesini içerir. RVSM kullanımı, uçuş güvenliği ve etkinliği için önemlidir, bu nedenle RVSM planlama usullerinin dikkatle takip edilmesi ve gerektiğinde güncellenmesi önemlidir. Bu, havayolu işletmecileri ve uçuş ekibi tarafından titizlikle uygulanmalıdır. Uçuş planı Uçuş planı yapılırken RVSM (Reduced Vertical Separation Minima) gereklilikleri dikkate alınmalıdır çünkü RVSM, yüksek irtifalarda uçan uçaklar arasındaki dikey ayrılma mesafesini azaltarak hava sahasının daha yoğun bir şekilde kullanılmasını sağlar. İşte uçuş planı yapılırken RVSM gerekliliklerinin dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar: RVSM Onayı: Planlanan uçuş rotası boyunca RVSM kullanılması gerekiyorsa, uçak RVSM onaylı olmalıdır. Bu, uçağın RVSM gereksinimlerini karşıladığı ve uygun ekipmana sahip olduğu anlamına gelir. Uygun Ekipmanın Varlığı: RVSM uçuşları için uçağın uygun ekipmana sahip olduğundan emin olunmalıdır. Bu, RVSM onaylı barometrik irtifa ölçüm sistemleri, hava veri bilgisayarları, otomatik pilot sistemleri ve diğer gereksinimlere uygun ekipmanın bulunmasını içerir. Planlanan İrtifaların Uygunluğu: RVSM uçuşları için planlanan irtifaların uygunluğu dikkate alınmalıdır. RVSM uçuşları için belirli irtifa aralıkları mevcuttur ve bu irtifaların planlanan rotada kullanılabilir olması gereklidir. Alternatif Rotalar ve İrtifalar: RVSM gerekliliklerine uygun irtifaların bulunmaması durumunda, alternatif rotalar ve irtifalar planlanmalıdır. Bu, hava trafiğinin RVSM standartlarına uygun bir şekilde yönetilmesini sağlar. Hava Verilerinin Doğruluğu: RVSM uçuşları için hava verilerinin doğruluğu önemlidir. Planlanan rotada, uygun hava verisi sağlayan hava istasyonlarının bulunması ve hava verilerinin güncel olması sağlanmalıdır. RVSM Yetkilendirme ve Belgelendirme: Havayolu işletmecisi, RVSM uçuşları için yetkilendirilmelidir ve uçakların RVSM gereksinimlerine uygunluğunu sağlamalıdır. Bu, operasyonel prosedürlerin ve ekipmanın RVSM standartlarına uygunluğunun sürekli olarak kontrol edilmesini içerir. Tüm bu faktörler, uçuş planının güvenli ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar ve RVSM gerekliliklerinin dikkate alınmasını içerir. Uçuş planı yapılırken, havayolu işletmecisinin ve uçuş ekibinin RVSM standartlarına uygunluğunu ve gerekliliklerini göz önünde bulundurması önemlidir. Hava Trafik Kontrolü (ATC), RVSM (Reduced Vertical Separation Minima) gerekliliklerini dikkate alarak uçuş planları hazırlar ve uçuş trafiğini yönetir. RVSM gereklilikleri, yüksek irtifalarda uçan uçaklar arasındaki dikey ayrılma mesafesini azaltarak hava sahasının daha yoğun bir şekilde kullanılmasını sağlar. İşte ATC'nin uçuş planı hazırlarken RVSM gerekliliklerini dikkate alması gereken bazı noktalar: Uçuş Planlama ve İrtifalar: ATC, RVSM gerekliliklerine uygun olarak uçuş rotalarını ve irtifaları planlar. Bu, yüksek irtifalarda uçan uçakların belirlenen dikey ayrılma mesafelerine uygun olarak seyretmelerini sağlar. RVSM Onayı: ATC, RVSM gerekliliklerine uygun olmayan uçakların belirli irtifalarda uçuş yapmasına izin vermez. Uçuş planı yapılırken, RVSM onaylı ve uygun ekipmana sahip uçakların kullanılmasına dikkat edilir. Alternatif Rotalar ve İrtifalar: RVSM gerekliliklerine uygun rotalar ve irtifaların bulunmaması durumunda, ATC alternatif rotalar ve irtifalar belirler. Bu, hava trafiğinin RVSM standartlarına uygun bir şekilde yönetilmesini sağlar. Hava Verilerinin Doğruluğu: ATC, RVSM gerekliliklerine uygun hava verilerini sağlayan hava istasyonlarına erişim sağlar ve uçuş planlarını bu verilere göre hazırlar. Bu, uçakların güvenli bir şekilde RVSM uçuşları gerçekleştirmesini sağlar. RVSM Yetkilendirme ve İzleme: ATC, RVSM gerekliliklerine uygun uçuşların yapılmasını sağlamak için havayolu işletmecilerinin RVSM yetkilendirmelerini ve belgelerini izler. Bu, uçuş trafiğinin RVSM standartlarına uygun bir şekilde yönetilmesini sağlar. ATC'nin RVSM gerekliliklerini dikkate alarak uçuş planları hazırlaması, hava trafiğinin güvenli ve etkin bir şekilde yönetilmesini sağlar. Bu sayede, yüksek irtifalarda uçan uçakların güvenli bir şekilde seyretmeleri ve hava sahasının daha verimli bir şekilde kullanılması sağlanır. Gereksinimler Sadece özel olarak RVSM sertifiyesi almış olan uçaklar bu hava sahasına girebilir. Eğer uçak RVSM şartlarını taşımıyorsa ve uçuş anında kaybetmiş ise, tırmanarak ve alçalararak RVSM hava sahasından çıkmalı veya hava trafik kontrolörüne durumu ileterek özel muafiyet talep etmelidir. Buna ek olarak, havayolu şirketleri ülkenin Sivil Havacılık Yetkili Kurumu'ndan RVSM havasından operasyon yapabilmesi için yetki belgesi alması gerekir. Onaylanmış şirket ve ülke belgelerine göre gereksinimler bunlardan fazlasını isteyebilse de, RVSM için genel olarak minimum şartlar şu şekildedir: 2 bağımsız altimetre Önceden belirlenmiş ve ulaşılmış seviyeden ayrılma durumda uyarı verecek ekipman Oto pilot Altimetreye bağlı yükseklik iletimi ve bağlantısı olan bir transponder Performans Temelli Seyrüsefer (PBN) Günümüzde artan hava aracı kullanımına paralel olarak hava sahalarının kullanımı giderek artmıştır. Artan trafik ile birlikte geleneksel seyrüsefer yardımcıları aracılığıyla gerçekleştirilen trafik akışı yetersiz kalmıştır. Bunun için rotalarda esneklik sağlayan, optimize edilebilir bir sistemin gerekliliği doğmuştur. Bu bağlamda geliştirilen saha seyrüseferi (RNAV) ve Gerekli Seyrüsefer Performans (RNP) yöntemleri ile uçuşun tüm safhalarında daha optimum rotaların tasarlanması olanaklı olmuştur. Tasarım aşamasında ICAO tarafından ilk olarak RNP olarak adlandırılan geliştirme adımı ICAO DOC 9619 ile Performansa Dayalı Seyrüsefer (PBN) olarak adlandırılmıştır. Bu sayede PBN yöntemi ile RNAV ve RNP gereksinimleri bir araya toplanmıştır. Performans Temelli Seyrüsefer (PBN) Gelişimi Hava seyrüsefer sistemlerinin gelişimi incelendiğinde ilk olarak hava araçlarının yer temelli seyrüsefer sistemleri (VOR, NDB vb.) aracılığı ile seyrüseferini gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu sistemde hava araçları, seyrüsefer gereksinimlerini yer temelli seyrüsefer sistemlerinin üzerinden veya bu sistemlerin radyalleri üzerinden uçarak gerçekleştirmekteydiler. Bu tür seyrüsefer sisteminin en büyük dezavantajı tüm rota boyunca seyrüsefer yardımcılarına ihtiyaç duyulması ve rota boyunca tanımlanan hava yollarının sayısının az olmasıdır. Buna çözüm olarak geliştirilen RNAV sistemi ile yer temelli seyrüsefer sistemlerine ek olarak GPS ve uçak üzerinde bulunan IRS sisteminden aldığı veriler ile oluşturulan bir ağ içerisinde istenilen noktalar arasında hava aracının uçmasını sağlayan noktaların oluşturulmasını sağlamaktadır. Bu sayede hava sahası sadece yer temelli seyrüsefer sistemleri ile sınıflandırılmamış olmakta ve verim artmaktadır. RNP yöntemi ise RNAV yöntemine ek olarak hava aracında olması gereken dahili gözetleme ve uyarı (Monitoring, Alerting) sistemlerinin varlığı ile hassasiyetinin arttırılıp hava sahası optimizasyonunun gerçekleştirmesini sağlamıştır. Şekil 1 geleneksel yöntemden RNP yöntemine geçişin aşamalarını göstermektedir (Boeing Operational Benefits of Performance Based Navigation). Şekil 1 Hava sahalarının optimizasyonu ve etkin kullanımına ilişkin ilk proje 1999 yılında RNP olarak adlandırılmıştır. Ancak RNAV ve RNP kavramının bir arada verilmesi, tanımların karmaşıklığı sistemin anlaşılır olmasını zorlaştırmıştır. Bu sebeple 2006 yılında tüm kavramlar PBN üst kavramı ile yeniden organize edilmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmaları takiben 2008 yılında ICAO 9619 belgesi ile uçuşun tüm aşamalarında PBN yöntemlerinden yararlanılması için bir tasarım dokümanı oluşturulmuştur. PBN yönteminin temelinde RNAV sistemi yatmaktadır. Bu sistem uçak üzerinde dâhili gözetleme ve uyarı sistemleri ile desteklenmesi ile PBN sisteminin temeli oluşturulmaktadır. PBN sisteminin operasyonunun emniyetli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için uçuş ekibinin ve hava trafik kontrolünün sistemin yetenekleri ve limitleri hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Bu sebeple hava yolu şirketlerinin uçuş ekiplerine PBN gereksinimi olan eğitimleri simülatör ve teorik ortamda vermesi gerekmektedir. Geçerli bir eğitimden sonra uçucu ekipler RNAV, RNP vb. yaklaşmaları gerçekleştirebilmektedir. PBN KAVRAMI Sistem temelinde 3 alt bileşeni yapısında bulundururlar. Bunlar seyrüsefer uygulaması, seyrüsefer altyapısı ve seyrüsefer gereksinimleridir. PBN’i oluşturan üç alt madde birbirine sıkı sıkıya bağlı bir yapı oluşturmaktadır. Uygulamanın gerçekleştirilebilmesi için altyapının iyi tasarlanıp gerekleri şartları sağlaması gerekmektedir. Bunlardan herhangi birinin eksik olması uygulamanın gerçekleştirilmesini olanaksız hale getirir. PBN’in alt yapısını oluşturan elemanlar yer ve hava temelli seyrüsefer yardımcılardır. VOR, DME, GPS vb. seyrüsefer yardımcıları altyapının temel taşlarıdır. NDB kullanımı eskiyen yapısı ve hassasiyeti karşılayamadığı gerekçeleri ile PBN altyapısında değerlendirilmemektedir. Şekil 2,1, PBN’in temel yapı taşlarını göstermektedir. PBN’i oluşturan gereksinimler bölümü ise sistemin fonksiyonelliği ve performans gerekliliğini belirlemede kullanılmaktadır. Performansa dayalı seyrüsefer aşamasında şartların belirlenmesinde iki farklı yöntem bulunmaktadır. Bunlar RNAV ve RNP’dir. İkisi arasındaki en temel fark RNP sisteminde uçak içinde gözetleme ve uyarma sistemine sahip aviyonik sistemlerin varlığı gerekmektedir. Bu sebeple PBN operasyonları için uçağın ve ekibin bu operasyon için geçerli sertifikaları olması gerekmektedir. 2013 yılı itibari ile PBN’in seyrüsefer gereksinimleri için toplam 11 başlık tanımlanmıştır. Şekil 3, PBN Seyrüsefer gereksinimlerinin özetini göstermektedir. Kırmızı ile yazılmış olan gereksinimler, dokümana sonradan tanımlanan güncellemeleri göstermektedir. Tablo 1, uçuşun aşamalarına bağlı olarak gerekli olan RNAV ve RNP gereksinimleri içermektedir PBN Konseptinin Bileşenleri Seyrüsefer Spesifikasyonu, belirli bir Hava Sahasında önerilen operasyonlar için doğruluk, bütünlük ve süreklilik açısından performans gereksinimlerini belirler. Seyrüsefer Şartnamesi ayrıca bu performans gereksinimlerinin nasıl elde edileceğini, yani öngörülen performansa ulaşmak için hangi seyrüsefer işlevlerinin gerekli olduğunu açıklar. Seyrüsefer spesifikasyonu ile bağlantılı olarak pilot bilgisi ve eğitimi ve operasyonel onay ile ilgili gereklilikler de bulunmaktadır. Bir Seyrüsefer Spesifikasyonu ya bir RNP spesifikasyonu ya da bir RNAV spesifikasyonudur. Bir RNP spesifikasyonu yerleşik bağımsız performans izleme ve uyarı için bir gereklilik içerirken, bir RNAV spesifikasyonu içermez. Seyrüsefer Altyapısı, her bir Seyrüsefer Spesifikasyonunda çağrılan yer veya uzay tabanlı seyrüsefer yardımcılarıyla ilgilidir. Seyrüsefer uygulamasını mümkün kılmak için seyrüsefer yardımcı altyapısının mevcudiyeti dikkate alınmalıdır. Bir uçuş planlaması PBN gereklilikleri dikkate alınarak uygun rotalar ve uçuş profilleri belirlenir. Bu, uçağın navigasyon becerilerine, ekipmanına ve hava sahasının özelliklerine dayalı olarak belirlenen rotaların ve irtifaların optimize edilmesini sağlar. İşte bir dispatcherın uçuş planlaması yaparken PBN gerekliliklerini göz önünde bulundurması gereken bazı önemli noktalar: Uygun Rota Seçimi: PBN gerekliliklerine uygun olarak, uçağın donanım ve navigasyon kabiliyetlerine bağlı olarak uygun rotaların seçilmesi önemlidir. Bu, belirli RNP (Required Navigation Performance) değerlerine ve navigasyon özelliklerine sahip olan rotaların seçilmesini içerir. Uygun Uçuş Profili ve İrtifalar: PBN gereklilikleri doğrultusunda, uçağın performans ve navigasyon kabiliyetlerine uygun olarak uygun uçuş profilleri ve irtifalar belirlenmelidir. Bu, belirli RNP değerlerine uygun olan irtifaların seçilmesi ve optimize edilmiş uçuş profillerinin oluşturulması gerekliliğini içerir. Uygun Ekipman Seçimi ve Doğrulama: PBN gerekliliklerine uygun olarak, uçağın PBN gereksinimlerini karşılayacak uygun ekipmana sahip olup olmadığı değerlendirilmelidir. Dispatcher, uçağın donanımının ve ekipmanının PBN gerekliliklerini karşıladığını doğrulamak için ilgili belgelere ve verilere erişmelidir. Alternatif Planlama ve Rota Seçenekleri: PBN gerekliliklerine uygun rotaların ve uçuş profillerinin bulunmaması durumunda, dispatcher alternatif rota seçenekleri belirlemelidir. Bu, uçuşun güvenli ve etkili bir şekilde devam etmesini sağlamak için önemlidir. Uçuş İzleme ve Değerlendirme: Uçuş sırasında, dispatcher PBN gerekliliklerine uygunluğun sürekli olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi gereklidir. Bu, gerektiğinde rotalarda ve uçuş profillerinde değişiklikler yapılmasını sağlar ve uçağın PBN gerekliliklerine uygun bir şekilde seyretmesini sağlar. PBN gereklilikleri, havacılık otoriteleri tarafından belirlenen uluslararası standartlar ve yönergeler doğrultusunda uçuş planlaması yapılırken dikkate alınmalıdır. Bu, uçuşların güvenli, etkin ve çevre dostu bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.