Gelişimin İlk Haftası PDF
Document Details
Uploaded by UnquestionableFresno
Medicine
Tags
Summary
Bu belge, insan üreme sistemindeki ovulasyon, fertilizasyon ve embriyonik gelişim adımlarını ve bu süreçteki önemli olayları anlatmaktadır. Ovulasyondan fertilizasyona, blastosist oluşumuna ve implantasyona kadar gebelik sürecinin ilk haftasını ele alıyor, çeşitli olayları detaylı bir şekilde özetliyor.
Full Transcript
Gelişimin İlk Haftası Ovulasyona dair dipnotlar Graff follikülü ovulasyonda 2.5 cm lik çapa ulaşmıştır. LH hormonu artışı ile I. mayoz bölünme tamamlanır ve II. Mayoz bölünme metafaz evresinde duraklar Perivitellin boşluğun oluşumu sağlanır Kollajenaz aktivitesinde ve pro...
Gelişimin İlk Haftası Ovulasyona dair dipnotlar Graff follikülü ovulasyonda 2.5 cm lik çapa ulaşmıştır. LH hormonu artışı ile I. mayoz bölünme tamamlanır ve II. Mayoz bölünme metafaz evresinde duraklar Perivitellin boşluğun oluşumu sağlanır Kollajenaz aktivitesinde ve prostaglandin miktarında artış meydana gelir. Kollajenaz ile follikül çevresindeki kollajen liflerin sinridimi gerçekleşirken, prostaglandinler ise ovaryumda lokal kas kontraksiyonlarına neden olarak ovulasyon gerçekleştirilir. Ovulasyon bazen hafif ağrılı olabilir, buna orta ağrısı (middle pain) denir. Bazal ısı artışı olur. Ovulasyonda fallop tüplerinin kan akımı ve motilitesi artar, fallop over üzerine doğru kıvrılır. Spermatozoaların taşınması, kapasitasyon ve fertilizasyon Spermatozoalar vagenden uterusa 6-8 saatte ulaşırlar ve bu esnada kapasitasyonlarını da tamamlarlar. Asit Ph da hareket azalırken alkali ph da artar. Kapasitasyon esnasında akrozomal bölgedeki glikoprotein kılıf ve seminal plazma proteinleri ortadan kaldırılır, kolesterol fosfolipit oranları ile membran potansiyeli değişir. Kapasitasyon, yaklaşık 7 saatte ve çoğunlukla fallop tüpleri içerisinde gerçekleşir. Fertilizasyon Spermatozoonların ancak %1’i serviksi geçer ve fertilizasyon bölgesine sadece birkaç yüz spermatozoon ulaşır. Fertilizasyonun gerçekleşebilmesi için Korona radiatanın geçilmesi Zona pellusidanın geçilmesi Oosit ve sperm zarlarının kaynaşması gereklidir. Korona radiyatanın delinip geçilmesi Dişi üreme kanalında biriken 200-300 milyon spermatozoanın ancak 300-500 kadarı oosite ulaşabilir. Sadece 1 tanesi fertilizasyonu gerçekleştirir. Diğerleri korona ve zona engellerinin aşılmasında yardımcı olurlar. Kapasitasyonu tamamlamış olan spermatozoonlar korona hücreleri arasından serbestçe geçerler. Korona radiatanın ayrılması sadece spermin hiyaluronidaz enzim aktivitesi ile olmaz tubal mukozal enzimlerde yardımcı rol oynarlar. Kuyruk hareketleri de bu engelin aşılmasında önemlidir. Zona; spermin ovuma Zona Pellusidanın bağlanmasını kolaylaştıran ve zona reaksiyonunu başlatan delinip geçilmesi glikoprotein bir kabuktur. Bunu sağlayan ZP3 proteinidir Zona akrozomal enzimlerle (akrozin, esteraz, nöraminidaz) eritilir ve spermin perivitellin aralıktan oolemma ile teması sağlanır. Bu temas oositten lizozomal enzimlerin salgılanarak zona yüzeyinde sperme özgü reseptörlerin bloke edilerek yeni sperm penetrasyonunun engellenmesine neden olur (Zona Reaksiyonu). Başka spermlerin içeri girerek polispermi oluşturması engellenir. Sperm ve oosit membranları temas Oosit ve Sperm zarlarının ederler ve kaynaşırlar. Kaynaşmada Oosit kaynaşması yüzeyindeki integrinler ile Sperm yüzeyindeki ligandin ve disintegrinler rol oynar. Füzyon postakrozomal bölgede olur. Oosit içine spermin başı girer. Ancak plazma zarı dışarıda kalır. Spermatozoanın, oosit içine girmesiyle Lizozomal enzimler içeren kortikal oosit granülleri serbestleşerek; oosit membranı ve zona pellusida sert, delinmez bir hale gelir. Oosit, II. Mayoz bölünmesini tamamlar ve kalıcı pronükleusu oluşturur. Oosit metabolik olarak da uyarılır. Fertilizasyon olmazsa oosit 2. mayoz’u tamamlayamaz ve dejenere olur. Fertilizasyon olursa embriyo 3-4 gün sonra uterusa ulaşır. Fertilizasyon=Fekondasyon=Döllenme Sperm çekirdeği şişerek erkek pronükleusunu, oosit çekirdeği dişi pronükleusunu oluşturur. Artık erkek ve dişi pronükleusları ayırt edilemez. Nükleolemmaları da eriyerek kaynaşırlar (füzyon) ve tek hücre (zygot) oluşur. Yeni hücre 23+23=46 kromozomludur (diploid restorasyon) Oosit 22+X (haploid) kromozomludur. Spermatozoa 22+ X veya Y (haploid) kromozomludur (dolayısı ile cinsiyeti belirleyicidir). DNA replikasyonu olur ve bölünme olayı başlar 2 yeni hücre oluşur. Döllenmenin sonuçları Sekonder oosit mayoz bölünmesini tamamlar Kromozomların diploid restorasyonu sağlanır Yeni bireyin cinsiyeti belirlenir Anne ve Babadan gelen kromozomlar birbirine karışarak fenotipik değişiklikler meydana gelir Yarıklanma (cleavage) başlar. KLİNİK NOT: Tüm gebeliklerin yaklaşık yarısı ilk birkaç haftada spontan düşükle sonuçlanır, bunların da %50’si kromozomal anomalilere bağlıdır ve büyük bir defekt söz konusudur. Bu sayede tüm bebeklerin %20-30’unda anomali görülmesi engellenir. Gebelikte Endometrium Fertilizasyon olmuşsa---Corpus Luteum fonksiyona devam eder (PG ve östrojen salgılama) --- endometrium sekresyondan menstruasyon evresine geçmez ve yapısı daha da gelişir (nidasyon için uygun zemin ve gebeliğe hazırlanır). Fertilizasyon tubanın ampulla-istmik (dış 1/3 zon) bölgesinde gerçekleşir. Zigot her 12-15 saatte bir hücre bölünmesi (mitoz) geçirir Yarıklanma Morula (12-16 hücre) 90-96. saatte görülür Her bir yeni hücreye “blastomer” denir ve her biri tüm bir canlıyı oluşturma kapasitesindedir. 8 hücreli blastomere kadar hücreler totipotent iken blastosist aşamasından itibaren pluripotent olurlar. Yarıklanmada bölünme eşzamanlı olmayabilir. Sınır hala zona ile belirlendiğinden bir kompaksiyon söz konusudur ve hücreler sıkı bir hücre topu (kompakt) gibidir. Her bölünme hücre hacmini azaltır. Segmentasyon olurken; morula uterusa doğru 3-4 gün ilerler. Endometrium kavitesi morula uterusa geldiğinde sıvı ile doludur. BLASTOKİST: Sıvıların morula kitlesi içine sızması ile içi sıvı dolu bir yapı (Blastokist/blastosist) oluşur. Bu olay ovülasyondan 4-5 gün sonra görülür. Döllenmeden itibaren 4-6. günlerdeki bu yeni blastosistin hücre sayısı 107’dir. İçte kalan iri ve nukleusu da iri olan 8 adet hücreye iç hücre kitlesi veya Embriyoblast denir ki embriyo bu hücrelerden gelişecektir. Geriye kalan 99 hücre ise dış hücre kitlesi veya trofoblastları oluşturacaktır. Trofoblastların 30 tanesi embryoblastları geri kalan 69 tanesi ise blastoselin etrafını çevirir. Blastosist deyimi iç hücre ve dış hücre tabakaları arasında bir çok noktada oluşan küçük veziküllerin birleşmesi ile blastosell veya blastoçöl denilen ve giderek büyüyen bir içi sıvı dolu boşluk oluşumundandır. Blastosist zona içinde gelişmektedir. Ancak bu aşamadan sonra zona erimeye başlar (Hatching=yumurta kabuğunun çatlatılması). Çünkü zona oldukça implantasyon olması imkansızdır. Blastokist uterusta 1-2 gün kalır ve yapışır. İmplantasyon üç aşamada gerçekleşir Apozisyon (birleşme), Adezyon (yapışma) ve invazyon (yerleşme). Trofoblastik hücreler embriyonik kutuptan endometriuma penetre olmaya başlar (6-7 gün). Bu olayda proteolitik enzimler önemlidir. Uterus mukozası da bu olaya destek olur. İmplantasyon penceresi denen 16-22. günler önemlidir. Apozisyon: blastokist gelişimi belirgindir, embriyoblast ve trofoblastlar oluşur ve uterusta stromal hücreler desidual hücrelere dönüşürler (desidualizasyon). Pinopod adı verilen, düzgün çıkıntılara sahip hücreler blastokist-uterus birleşmesini engelleyen (musin 1) proteinleri ortadan kaldırarak implantasyonda rol oynarlar. Adezyon: trofoblastların uterus duvarına tutunmaları ve penetrasyonunu bu hücreler tarafından salgılanan integrinler, kaderinler, selektinler, laminin ve fibronektin gibi ekstrasellüler matriks molekülleri sağlar. İnvazyon: trofoblastlar sito ve sinsityotrofoblastlara farklanır ve hidrolitik enzimler ile uterus yüzeyi tahrip edilerek implantasyon gerçekleşir. Bu esnada konseptusun yabancı bir maternal olarak algılanıp red edilmememesi için immun sistemin de baskılanması gerekir. Blastokist embriyoblastların olduğu taraftan implante olur (Embriyonik kutup). Blastoçöl tarafına ise Abembriyonik kutup denir. İmplantasyonda blastosit ne kadar gelişirse gelişsin, endometriumun stratum kompaktası içinde kalır ve stratum spongiozuma kadar derinleşmez. İmplantasyonda endometrium Sekretuar evrededir. Bu esnada endometriyumda küçük bir kanama olabilir buna “üstüne görme” denir ve menstruasyonla karıştırılabilir. Trofoblastlar 2 tabaka şeklinde farklanırlar. 1- içte kalan ve hücre sınırları belirgin SİTOTROFOBLAST, 2- dışta kalan ve sinsityal yapı gösteren SİNSİTYOTROFOBLAST’lar. Sitotrofoblastlara Langhans hücreleri de denir. Protein ve steroid salgılayan hücre özellikleri gösterir (glikoprt-HCG, prt-PL, steroid-Öst, PG) İnfertilite: Evli çiftlerin %15-30 unu ilgilendiren bir problemdir. Anneye veya babaya bağlı nedenlere dayanabilir. Erkek infertilitesi; sperm anomalileri, sayısı veya motilitesindeki yetersizliklerine bağlıdır. Kadın infertilitesi; tüplerin kapalı olması, toksik mukus, sperm immünitesi ve ovulasyon yokluğu gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Doğum Kontrol Yöntemleri: Bariyer Teknikleri; Penil ve vaginal prezervatifler, servikal başlıklar ve doğum kontrol süngerleri Doğum kontrol hapları; hem kadınlar hem de erkekler Için FSH ve LH salınımını engelleyen mekanizmalar ile etkindir. Depoprovera; ovulasyonu 5 yıla kadar engelleyebilen cilt altı veya I.m. uygulanan progestinler Rahim Içi araçlar RU-486 aborta neden olurlar Vazektomi ve tüplerin bağlanması In vitro Fertilizasyon: Oositlerin laboratuvar şartlarında döllenmesi ve bölünen zigotun uterusa nakli olarak tanımlanır. Önce gonadotropinler verilerek foliküllerin gelişimleri uyarılır Gelişen folliküllerden oositler aspire edilir. Oositler spermlerle aynı ortama konularak fertilizasyonun gerçekleşmesi sağlanır. Zigot 4-8 blastomerli evreye geldiğinde uteusa nakledilir. Gamet İntrafallopian Transfer (GİFT): Oositler ve sperm Ampuller bölgeye bırakılarak doğal gelişimleri beklenir. Zigot İntrafallopian Transfer (ZİFT): Döllenmiş Oositler Ampuller bölgeye bırakılır İntrastoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI): Tek bir spermin oosit Içine enjeksiyonu gerçekleştirilir.