Türk Halk Masalları

Study Notes

Yüzyıllardır süregelen, nesilden nesile, ağızdan ağıza aktarılan masal geleneği tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir kuşak var.
Masallar, insanoğlu kendi yaşadıklarını, kendi tecrübelerini kahramanlara yüklemiş ve gelecek kuşaklara ders vermek, ikaz etmek için kullanılmıştır.

Masallar, eğlenme, eğlendirme, hoşça vakit geçirme işlevinin yanında toplum kurallarına ve değerlere destek verme, kültürü gelecek kuşaklara aktarma, toplumsal ve kişisel baskılardan kaçıp kurtulma gibi farklı işlevleri bulunmaktadır.

Masal anlatan ile dinleyen çocuk arasında canlı bir iletişim vardır.
Çocuğun zihinsel ve duygusal dünyasını harekete geçirmiş olur.
Masal dinlerken sadece zihinsel bir aktarım değil aynı zamanda duygusal bir aktarım da meydana gelir.
Çocuğun tam anlamıyla aktif olduğunu söylememiz gerekir.
Masalı anlamak adına zihinsel faaliyetlerini harekete geçirirken, masal kahramanlarıyla ilgili hayaller kurarak duygusal dünyasını harekete geçirmiş olur.

Masallara bakıldığında kardeşlik, yardım, mütevazı olma gibi insani değerler ve erdemler, aile ilişkileri ve aile yapısı, sağduyu, empati, akıl gibi sosyal, psikolojik, bilişsel ve ahlaki gelişim alanlarıyla ilgili söylemlerin olduğu dikkati çekmektedir.
Masallara bakıldığında olumlu ile olumsuzun bir mücadelesi sürüp gitmektedir.
Hakkı ile haksızın, zenginlik ile yoksulluğun, adalet ile adaletsizliğin, güzellik ile çirkinliğin yani zıt kavramlarla özdeşleşen kahramanların mücadelesi dile getirilmektedir.

Hedeflerine ulaşmada azimle, korku ve umutsuzluğa düşmeden, sabırlı olmayı öğretmektedir.
Karşılıklı ilişkilerde paylaşımı, merhameti, sevgi ve saygıyı öğretmektedir.
Kıskançlık gibi insanı kemirip bitiren hasletler yerine şükretmeyi, kanaat etmeyi, alın teriyle kazanmayı öğretmektedir.