Küresel Güvenlik Sorunları ve Kaynakları

Choose a study mode

Play Quiz
Study Flashcards
Spaced Repetition
Chat to Lesson

Podcast

Play an AI-generated podcast conversation about this lesson

Questions and Answers

Aşağıdakilerden hangisi küresel güvenlik sorunlarının derinleşmesi ile ilgili doğru bir ifadedir?

  • Ekonomik tehditlerin askeri yöntemlerle çözülmesi
  • Sadece askeri tehditlerin önlenmesi
  • Bireylerin, grupların ve uluslararası toplumun güvenliğinin de dikkate alınması (correct)
  • Sadece devletin toprak bütünlüğünün korunması

Aşağıdakilerden hangisi devletlerarası rekabetin küresel güvenlik sorunlarına yol açan nedenlerinden biri değildir?

  • Yayılmacı politikalar
  • Bölgesel hegemonyalar kurma çabası
  • Serbest ticaret anlaşmaları (correct)
  • Güç dengesi arayışları

Hangi küresel güvenlik sorunu, özellikle sınır aşan bulaşıcı hastalıklar yoluyla insan sağlığını tehdit eder, ekonomik faaliyetleri aksatır ve sosyal panik yaratır?

  • İklim değişikliği
  • Ekonomik krizler
  • Salgın hastalıklar (correct)
  • Siber güvenlik tehditleri

Aşağıdakilerden hangisi İnşacılık (Constructivism) yaklaşımının küresel güvenlik sorunlarına yönelik temel argümanlarından biridir?

<p>Güvenlik, sosyal bir inşa olup kimlikler ve normlar devletlerin davranışlarını etkiler. (D)</p> Signup and view all the answers

Türkiye'nin karşılaştığı aşağıdaki küresel güvenlik sorunlarından hangisi, Suriye'deki iç savaşın doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır?

<p>Göç akını ve sınır güvenliği sorunları (D)</p> Signup and view all the answers

Kişisel verilerin çalınması, sistemlere yetkisiz erişim ve fidye yazılımı saldırıları gibi eylemler, aşağıdaki küresel güvenlik sorunlarından hangisinin kapsamına girer?

<p>Siber güvenlik tehditleri (A)</p> Signup and view all the answers

Aşağıdakilerden hangisi, küresel güvenlik sorunlarının askeri boyutuna örnek olarak gösterilemez?

<p>Siber saldırılar (B)</p> Signup and view all the answers

Bir ülkenin enerji kaynaklarına erişiminde yaşanan kısıtlamalar, enerji hatlarının güvenliğinin tehdit altında olması ve enerji fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalar en çok hangi türde bir güvenlik sorununu tetikler?

<p>Ekonomik güvenlik (C)</p> Signup and view all the answers

Aşağıdakilerden hangisi, küresel güvenlik sorunlarına yönelik Eleştirel Güvenlik Çalışmalarının (Critical Security Studies) temel yaklaşımlarından biridir?

<p>İnsan güvenliğinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin ön plana çıkarılması (D)</p> Signup and view all the answers

Aşağıdakilerden hangisi iklim değişikliğinin neden olduğu küresel güvenlik sorunlarından biri değildir?

<p>Siber saldırıların artması (A)</p> Signup and view all the answers

Flashcards

Küresel Güvenlik Sorunları

Devletlerin sınırlarını aşan, uluslararası toplumu etkileyen tehditlerdir.

Geleneksel Güvenlik Kavramı

Devletin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini koruma.

Genişleyen Güvenlik Kavramı

Askeri, ekonomik, sosyal, çevresel ve insani tehditleri kapsar.

Devlet İçi Çatışmalar

Etnik, dini, ideolojik nedenlerle çıkan iç savaşlar.

Signup and view all the flashcards

Terörizm

Siyasi amaçlara ulaşmak için şiddet kullanma.

Signup and view all the flashcards

Kitle İmha Silahları

Nükleer, kimyasal ve biyolojik silahların yayılması.

Signup and view all the flashcards

Organize Suçlar

Uyuşturucu, insan, silah kaçakçılığı, kara para aklama.

Signup and view all the flashcards

Siber Güvenlik Tehditleri

Bilgisayar sistemlerine yapılan saldırılar.

Signup and view all the flashcards

Salgın Hastalıklar

Sınır aşan bulaşıcı hastalıklar.

Signup and view all the flashcards

İklim Değişikliği Etkileri

Kuraklık, sel, deniz seviyesinin yükselmesi.

Signup and view all the flashcards

Study Notes

    • Küresel güvenlik sorunları, devlet sınırlarını aşarak küresel ölçekte uluslararası toplumu ya da önemli bir bölümünü etkileyen çok boyutlu tehditlerdir. Bu tehditler, yalnızca bir ülkenin ya da bölgenin değil, tüm insanlığın güvenliğini sorgulayan dinamiklerdir ve zaman içinde değişen şekillerde karşımıza çıkmaktadır.
    • Bu sorunlar, askeri, siyasi, ekonomik, sosyal, çevresel ve insani boyutlarda ortaya çıkabilir. Askeri boyutlar, genellikle silahlı çatışmalar ve savaşlar ile ilişkilendirilirken; siyasi boyutlar, uluslararası ilişkilerdeki gerginlikler ve iktidar mücadeleleriyle bağlantılıdır. Ekonomik boyutlar, küresel ticaret sisteminin istikrarı ve uluslararası finansal krizlerle ilgili sorunları kapsamaktadır. Sosyal boyutlar, toplumların yapısı üzerinde etkili olan eşitsizlikler, ayrımcılık ve insan hakları ihlalleri ile ilgilidir. Çevresel boyutlar ise iklim değişikliği ve doğal felaketlerin insanların yaşam alanlarını tehdit edici etkileri ile ilişkilidir. Son olarak, insani boyutlar, insanlık durumunu doğrudan etkileyen savaşlar, göçler ve mültecilik gibi konuları içerir.

    Güvenlik Kavramı ve Dönüşümü

    • Geleneksel olarak güvenlik kavramı, devletin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini dış tehditlere karşı koruma olarak, temelde devlet merkezli bir yaklaşımla tanımlanmıştır. Bu yaklaşım, devletin varlığını ve dolayısıyla ulusun varlığını sürdürmesi için zorunlu sayılır ve bunun korunması öncelikli bir mesele olarak kabul edilir.
    • Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle, güvenlik kavramı genişlemiş ve derinleşmiştir. Bu dönemde, sadece askeri tehditler değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal, çevresel ve insani tehditler de güvenlik alanına dâhil olmuştur. Böylece, güvenlik anlayışı artık daha kapsamlı ve multifaktöriyel bir hale gelmiştir.
    • Genişleme, askeri tehditlerin yanı sıra ekonomik, sosyal, çevresel ve insani tehditleri de kapsar. Bugün, güvenlik sadece savaş alanında değil, aynı zamanda ticaret, çevre koruma, insan hakları ve sosyal adalet gibi alanlarda da ele alınmaktadır. Bu da uluslararası toplumun genel işleyişini daha karmaşık hale getirirken, uluslararası işbirliğinin önemini de artırmaktadır.
    • Derinleşme, devletin yanı sıra bireylerin, grupların ve uluslararası toplumun güvenliğini de içerir. Dolayısıyla, bireylerin güvenliği, sosyal adalet, insan hakları ve kalkınma gibi unsurları da içerir hale gelmiştir. Birey odaklı güvenlik anlayışı, devlet merkezli güvenlik anlayışına karşı bir alternatif sunmaktadır.
    • Güvenlik kavramının dönüşümü; realizm, liberalizm, marksizm, eleştirel güvenlik çalışmaları ve feminist güvenlik çalışmaları gibi farklı siyaset bilimi yaklaşımlarıyla analiz edilmektedir. Bu yaklaşımlar, güvenlik alanındaki çeşitli dinamikleri anlamaya yönelik farklı perspektifler sunmakta ve akademik tartışmaları zenginleştirmektedir.

    Küresel Güvenlik Sorunlarının Kaynakları

    • Devletlerarası rekabet; güç dengesi, yayılmacılık, kaynak rekabeti, bölgesel hegemonyalar gibi faktörler, devletlerarası gerginliklere ve çatışmalara yol açabilir. Bu rekabet, özellikle stratejik kaynakların (örneğin enerji) kontrolü ve paylaşımı konusunda belirginleşmektedir.
    • Devlet içi çatışmalar; etnik, dini, ideolojik, ekonomik veya siyasi nedenlerle ortaya çıkan iç savaşlar, terörizm, ayrılıkçı hareketler ve insan hakları ihlalleri gibi sorunlara neden olabilir. Bu tür çatışmalar, toplumun bütünlüğünü tehdit etmekte ve sosyal doku üzerinde derin yaralar açmaktadır.
    • Terörizm; siyasi amaçlara ulaşmak için şiddet kullanan örgütlerin eylemleri, devletlerin ve uluslararası toplumun güvenliğini tehdit eder. Bu eylemler, toplumsal huzursuzluğa, ekonomik duraksamalara ve uluslararası ilişkilerin gerilmesine neden olabilmektedir.
    • Kitle imha silahları; nükleer, kimyasal ve biyolojik silahların yayılması, kullanılması veya teröristlerin eline geçmesi büyük bir güvenlik riskidir. Bu silahların kontrolsüzce yayılması, uluslararası güvenliğe yönelik ciddi tehditler oluşturmakta ve çatışmaların seyrini değiştirebilmektedir.
    • Organize suçlar; uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti, silah kaçakçılığı, kara para aklama gibi suçlar, devletlerin otoritesini zayıflatır ve toplumların güvenliğini bozar. Bu tür suçlar, sosyal yapıyı sarsarak geniş çaplı etkiler yaratmaktadır.
    • Siber güvenlik tehditleri; devletlerin, şirketlerin veya bireylerin bilgisayar sistemlerine yapılan saldırılar, bilgi hırsızlığı, sabotaj, casusluk gibi amaçlarla gerçekleştirilebilir. Bu tehditler, çağdaş dünyada giderek daha fazla önem kazanmakta ve teknolojik altyapının güvenliği üzerinde ciddi endişelere yol açmaktadır.
    • Ekonomik krizler; küresel ekonomik sistemdeki istikrarsızlıklar, finansal krizler, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunlara yol açarak sosyal ve siyasi gerginlikleri artırabilir. Ekonomik istikrarsızlık, sosyal huzursuzluk ve çatışmaların doğmasına zemin hazırlayabilir.
    • Salgın hastalıklar; özellikle sınır aşan bulaşıcı hastalıklar insan sağlığını tehdit eder, ekonomik faaliyetleri aksatır ve sosyal panik yaratır. Bu tür sağlık tehditleri, küresel işbirliğini gerektirir ve farklı ülkelerin sağlık sistemleri arasında dayanışmayı gerektirmektedir.
    • İklim değişikliği; kuraklık, sel, deniz seviyesinin yükselmesi ve aşırı hava olayları gibi etkiler, doğal kaynakların azalmasına, göçlere, gıda krizlerine ve çatışmalara neden olabilir. İklim değişikliği, sadece ekosistemlere değil, aynı zamanda insan yaşamına da ciddi tehditler oluşturmakta ve uluslararası güvenlik dinamiklerini de etkilemektedir.
    • Göç ve mültecilik; savaş, çatışma, şiddet, yoksulluk ve doğal afetler gibi nedenlerle yerlerinden edilen insanların kitlesel hareketleri hem göç veren hem de göç alan ülkeler için güvenlik sorunları yaratır. Bu durum, sosyal entegrasyonu zorlaştırmakta ve toplumsal gerginliklere sebep olabilmektedir.

    Küresel Güvenlik Sorunlarına Karşı Siyaset Bilimi Yaklaşımları

    • Realizm; devletlerin güç mücadelesine odaklanır, uluslararası sistemin anarşik yapısını vurgular ve caydırıcılık ile denge politikalarını savunur. Bu perspektif, uluslararası ilişkilerin temel dinamiklerini anlamak için güçlü bir zemin sunmaktadır.
    • Liberalizm; uluslararası işbirliği, diplomasi, hukuk, örgütler ve serbest ticaretin önemini vurgular, devletlerarası bağlılıkların, çatışma riskini azaltacağını savunur. Bu yaklaşım, barışçıl bir uluslararası düzenin sağlanabilmesi için işbirliğinin önemine dikkat çekmektedir.
    • İnşacılık (Constructivism); güvenliğin sosyal bir inşa olduğunu, kimliklerin, normların ve söylemlerin devletlerin davranışlarını etkilediğini savunur. Bu bağlamda, güvenliğin inşasında diyalog ve müzakere yoluyla toplumsal katılımcılığı teşvik etmeyi önerir.
    • Eleştirel güvenlik çalışmaları; güvenliğin kimin için ve neyin güvenliği sorusunu sorar, devlet merkezli yaklaşımları eleştirir. Bu yaklaşımlar, insan güvenliğini, toplumsal cinsiyet eşitliğini, çevreyi ve diğer marjinalleşmiş grupların güvenliğini ön plana çıkararak güvenlik anlayışını daha geniş bir çerçevede ele alır.

    Türkiye'nin Karşılaştığı Küresel Güvenlik Sorunları

    • Terörizm: PKK, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütlerinin saldırıları, Türkiye'nin iç ve dış güvenliğini tehdit etmekte ve devletin otoritesini rahatsız eden durumlar yaratmaktadır. Bu tehditler, hem toplum üzerinde travma yaratmakta hem de uluslararası ilişkilerde gerginlikler oluşturmaktadır.
    • Suriye Krizi: Suriye'deki iç savaş, Türkiye'ye yönelik göç akınına, sınır güvenliği sorunlarına ve terör tehditine yol açmıştır. Bu kriz, Türkiye'nin güvenlik politikasını ve sınır yönetimini zorlaştırmaktadır.
    • Bölgesel İstikrarsızlık: Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Kafkasya bölgelerindeki devam eden çatışmalar, gerginlikler ve güç mücadeleleri, Türkiye'nin güvenliğini etkilemekte ve stratejik karar alma süreçlerini zorlaştırmaktadır.
    • Enerji Güvenliği: Türkiye'nin enerji kaynaklarına erişimi, enerji hatlarının güvenliği ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, ekonomik ve siyasi güvenlik açısından kritik öneme sahiptir. Enerji bağımsızlığı, Türkiye'nin ulusal güvenliğinin temel bileşenlerinden biridir.
    • Siber Güvenlik: Türkiye'nin kamu kurumları, özel sektör kuruluşları ve kritik altyapıları hedef alan siber saldırılar, önemli bir tehdit oluşturarak ülke güvenliğini risk altına almaktadır. Bu tür saldırılar, düşmanca niyetler taşıyan bireyler ya da gruplar tarafından gerçekleştirilmekte ve uluslararası siber güvenlik işbirliğini zorunlu kılmaktadır.
    • İklim Değişikliği: Kuraklık, su kıtlığı, sel, orman yangınları gibi iklim değişikliğiyle ilgili etkiler, Türkiye'nin doğal kaynaklarını, tarımsal üretimini ve ekonomik yapısını olumsuz etkilemekte ve uluslararası güvenlik dinamiklerine de yansıyan sorunlar yaratmaktadır.

Studying That Suits You

Use AI to generate personalized quizzes and flashcards to suit your learning preferences.

Quiz Team

More Like This

Use Quizgecko on...
Browser
Browser