Gümrük Birliği ve Tam Üyelik Süreci

Gümrük Birliğinin Güncellenmesi

• Gümrük Birliği’nin dinamik etkileri, Türk imalat sektörünün rekabet ve verimlilik düzeyine olumlu yönde katkıda bulunmuş, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelmesinde etkili olmuştur.
• Sağladığı yapısal değişim ve ülkemize kazandırdığı rekabetçilik yaklaşımı, üretim yapısını çeşitlendirmiş, kaliteli ve güvenli ürün üretimini sağlamıştır.
• Ülkemizin AB’ye uygun şekilde oluşturduğu teknik mevzuat altyapısı, AB’nin fikri mülkiyet ve rekabet kurallarını benimsemesi, ülkemizin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü yükseltmiş, Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle entegrasyonunu artırmıştır.
• 1996 yılında ithalatın karşılama oranı %51,6 iken 2017 yılında %89,7 oranına yükselmiştir.
• Gümrük Birliği’nin uygulamadan kaynaklanan sorununlu tarafları da mevcuttur.
• Avrupa Komisyonu tarafından, Gümrük Birliği’nin bu sorunlarına ilişkin olarak Dünya Bankası’na (DB) bir çalışma yaptırılmıştır.
• Çalışma sonucunda Dünya Bankası tarafından hazırlanan rapor Nisan 2014’te kamuoyu ile paylaşılmıştır.
• Raporda, Gümrük Birliği’nin negatif ve pozitif etkilerine ilişkin tespitlerde bulunulmuş, Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin asimetrik yapısından kaynaklan sıkıntılarının çözümüne vurgu yapılmış ve değerlendirme sonucunda AB ile Türkiye arasındaki ticari entegrasyonun artmasının her iki tarafın da çıkarına olacağı önerisi getirilmiştir.

Gümrük Birliğinin Güncellenmesi Süreci

• Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusundaki temel yaklaşımız, sürecin ülkemizin AB üyeliğine alternatif teşkil etmeyecek şekilde yürütülmesidir.
• Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin resmi müzakerelerin 2017 yılının ilk çeyreğinde başlaması beklenmektedir.
• Bu çerçevede hâlihazırda ilgili kurum ve kuruluşlarımızla birlikte müzakerelere hazırlık süreci devam etmektedir.

Tam Üyelik Süreci

• Türkiye, Ankara Anlaşması’nda öngörülen aşamalı bütünleşme sürecinin tamamlanmasını beklemeden 14 Nisan 1987’de tam üyelik başvurusu yapmıştır.

• Bu erken başvuruya verilen cevapta, Toplulukların kendi iç bütünleşmesini tamamlamadan yeni bir üye kabul edemeyeceği; Türkiye’nin, Topluluklara katılmaya ehil olmakla birlikte ekonomik, sosyal ve siyasal alanda gelişmesi gerektiği ifade edilmiş ve ilişkilerin Ortaklık Anlaşması çerçevesinde geliştirilmesi önerilmişti.

• 1999’da özellikle Türkiye’de meydana gelen deprem sonrası Yunanistan ile ilişkilerde oluşan yumuşama havasının Avrupa Birliği ile ilişkilerine de olumlu yansıması olmuştur.

• Helsinki Zirvesi’nde alınan bu karar ilişkilere farklı bir boyut ve ivme kazandırmıştır.

• Katılım Ortaklığı Belgeleri, aday ülkelerin üyeliğine kadar geçerliliğini korumakta, ancak adayların gösterdiği ilerlemelere bağlı olarak Komisyon tarafından yenilenmektedir.### Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu

• Avrupa Birliği’nde (AB) tam üyelik süreci için 35 başlık altında sınıflandırılmıştır.

• Müzakerelerin başlamasından önceki hazırlık süreci olarak nitelendirilebilecek tarama sürecinde aday ülke ve AB mevzuatları karşılıklı olarak incelenmektedir.

• Tarama Süreci’nde esas olarak, AB müktesebatı kapsamındaki mevzuat hakkında bilgi verilmekte, AB müktesebatı ile aday ülke mevzuatı arasındaki farklılıklar belirlenmekte ve uyum sürecinin çok genel bir takvimi ve bu süreçte karşılaşılacak muhtemel sorunlar saptanmaya çalışılmaktadır.

Tam Üyelik Süreci

• Her bir müzakere faslı için önce tanıtıcı sonra ayrıntılı tarama toplantısı yapılmaktadır.
• Komisyon, raporlarında, ayrıntılı tarama sırasında ülkemizin verdiği bilgilere dayanarak ülkemizin müzakerelere hazır olup olmadığını değerlendirmekte ve sonuç kısmında ya faslın müzakereye açılmasını önermekte; ya da bunun için tamamlanması gereken açılış kriterlerini (benchmarks) ortaya koymaktadır.
• 2004 yılında 10 yeni üye ülkenin katılmasının ardından Türkiye ile AB arasında ortaklık tesis eden Ankara Anlaşması’nı bu ülkelere genişleten Ek Protokol’ün imzalanması gündeme gelmiştir.

Müzakere Sürecinde Hangi Aşamadayız?

• Şu ana kadar AB ile katılım müzakerelerinde 16 fasıl müzakereye açılmış, ancak sadece bir fasıl, "Bilim ve Araştırma" faslı geçici olarak kapatılmıştır.

• Müzakereye açılan 16 fasıl açıldığı tarihlerle şu şekildedir:

  • Bilim ve Araştırma (Avusturya, 12.06.2006)
  • İşletme ve Sanayi Politikası (Almanya, 29.03.2007)
  • İstatistik (Almanya, 26.06.2007)
  • Mali Kontrol (Almanya, 26.06.2007)
  • Trans-Avrupa Ağları (Portekiz, 19.12.2007)
  • Tüketicinin ve Sağlığın Korunması (Portekiz, 19.12.2007)
  • Şirketler Hukuku (Slovenya, 17.06.2008)
  • Fikri Mülkiyet Hukuku (Slovenya, 17.06.2008)
  • Sermayenin Serbest Dolaşımı (Fransa, 19.12.2008)
  • Bilgi Toplumu ve Medya (Fransa, 19.12.2008)
  • Vergilendirme (Çek Cumhuriyeti, 30.06.2009)
  • Çevre (İsveç, 21.12.2009)
  • Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı (İspanya, 30.06.2010)
  • Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu (Litvanya, 05.11.2013)
  • Ekonomik ve Parasal Politika (Lüksemburg, 14.12.2015)
  • Mali ve Bütçesel Hükümler (Hollanda, 30.06.2016)### Müzakere Sürecinde Hangi Aşamadayız?

• Türkiye'nin AB'ye üye olma müzakere süreci 2006 yılında başlamış ve 33 fasılda tarama süreci sona ermiştir.

• Ancak, 9 fasıl hala tamamlanmamıştır ve bunlar AB Konseyi'nde görüşülmeye devam etmektedir.

Fasılların Durumu

• 7 fasıl teknik açılış kriteri (AK) kesinleşmiştir.
• "İşletme ve Sanayi Politikası" ile "Trans-Avrupa Ağları" fasılları teknik olarak kapatılmaya hazır durumdadır.
• 5 fasıl için 7 kapanış kriteri (KK) yerine getirilmiştir.

Gelecek Dönemdeki Açılış Kriterleri

• Önümüzdeki dönemde açılış kriterlerinin yerine getirilmesi koşulu ile açılması mümkün olabilecek olan ve siyasi blokaja tabi olmayan 3 fasıl bulunmaktadır:
• 5’inci Fasıl: Kamu Alımları
• 8’inci Fasıl: Rekabet Politikası
• 19’uncu Fasıl: Sosyal Politika ve İstihdam

Pozitif Gündem

• 18 Mayıs 2012 tarihinde resmen başlatılan "Pozitif Gündem" ile, Türkiye'nin AB sürecinde yeni bir ivme yaratılması hedeflenmiştir.
• Pozitif Gündem müzakerelerin yerini almayacak, ancak durağanlaşan müzakere sürecinin yeniden ilerlemeye başlamasını hedeflemektedir.

Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu

• 16 Mart 2015 tarihinde Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu’nun başlatılması kararı alınmıştır.
• Bu diyaloğun kapsamında tarafların yılda en az bir kere bakanlar düzeyinde bir araya geleceği belirtilmiştir.

Gümrük Birliğinin Güncellenmesi

• Gümrük Birliği’nin dinamik etkileri, Türk imalat sektörünün rekabet ve verimlilik düzeyine olumlu yönde katkıda bulunmuş, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelmesinde etkili olmuştur.
• Sağladığı yapısal değişim ve ülkemize kazandırdığı rekabetçilik yaklaşımı, üretim yapısını çeşitlendirmiş, kaliteli ve güvenli ürün üretimini sağlamıştır.
• Ülkemizin AB’ye uygun şekilde oluşturduğu teknik mevzuat altyapısı, AB’nin fikri mülkiyet ve rekabet kurallarını benimsemesi, ülkemizin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü yükseltmiş, Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle entegrasyonunu artırmıştır.
• 1996 yılında ithalatın karşılama oranı %51,6 iken 2017 yılında %89,7 oranına yükselmiştir.
• Gümrük Birliği’nin uygulamadan kaynaklanan sorununlu tarafları da mevcuttur.
• Avrupa Komisyonu tarafından, Gümrük Birliği’nin bu sorunlarına ilişkin olarak Dünya Bankası’na (DB) bir çalışma yaptırılmıştır.
• Çalışma sonucunda Dünya Bankası tarafından hazırlanan rapor Nisan 2014’te kamuoyu ile paylaşılmıştır.
• Raporda, Gümrük Birliği’nin negatif ve pozitif etkilerine ilişkin tespitlerde bulunulmuş, Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin asimetrik yapısından kaynaklan sıkıntılarının çözümüne vurgu yapılmış ve değerlendirme sonucunda AB ile Türkiye arasındaki ticari entegrasyonun artmasının her iki tarafın da çıkarına olacağı önerisi getirilmiştir.

Gümrük Birliğinin Güncellenmesi Süreci

• Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusundaki temel yaklaşımız, sürecin ülkemizin AB üyeliğine alternatif teşkil etmeyecek şekilde yürütülmesidir.
• Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin resmi müzakerelerin 2017 yılının ilk çeyreğinde başlaması beklenmektedir.
• Bu çerçevede hâlihazırda ilgili kurum ve kuruluşlarımızla birlikte müzakerelere hazırlık süreci devam etmektedir.

Tam Üyelik Süreci

• Türkiye, Ankara Anlaşması’nda öngörülen aşamalı bütünleşme sürecinin tamamlanmasını beklemeden 14 Nisan 1987’de tam üyelik başvurusu yapmıştır.

• Bu erken başvuruya verilen cevapta, Toplulukların kendi iç bütünleşmesini tamamlamadan yeni bir üye kabul edemeyeceği; Türkiye’nin, Topluluklara katılmaya ehil olmakla birlikte ekonomik, sosyal ve siyasal alanda gelişmesi gerektiği ifade edilmiş ve ilişkilerin Ortaklık Anlaşması çerçevesinde geliştirilmesi önerilmişti.

• 1999’da özellikle Türkiye’de meydana gelen deprem sonrası Yunanistan ile ilişkilerde oluşan yumuşama havasının Avrupa Birliği ile ilişkilerine de olumlu yansıması olmuştur.

• Helsinki Zirvesi’nde alınan bu karar ilişkilere farklı bir boyut ve ivme kazandırmıştır.

• Katılım Ortaklığı Belgeleri, aday ülkelerin üyeliğine kadar geçerliliğini korumakta, ancak adayların gösterdiği ilerlemelere bağlı olarak Komisyon tarafından yenilenmektedir.### Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu

• Avrupa Birliği’nde (AB) tam üyelik süreci için 35 başlık altında sınıflandırılmıştır.

• Müzakerelerin başlamasından önceki hazırlık süreci olarak nitelendirilebilecek tarama sürecinde aday ülke ve AB mevzuatları karşılıklı olarak incelenmektedir.

• Tarama Süreci’nde esas olarak, AB müktesebatı kapsamındaki mevzuat hakkında bilgi verilmekte, AB müktesebatı ile aday ülke mevzuatı arasındaki farklılıklar belirlenmekte ve uyum sürecinin çok genel bir takvimi ve bu süreçte karşılaşılacak muhtemel sorunlar saptanmaya çalışılmaktadır.

Tam Üyelik Süreci

• Her bir müzakere faslı için önce tanıtıcı sonra ayrıntılı tarama toplantısı yapılmaktadır.
• Komisyon, raporlarında, ayrıntılı tarama sırasında ülkemizin verdiği bilgilere dayanarak ülkemizin müzakerelere hazır olup olmadığını değerlendirmekte ve sonuç kısmında ya faslın müzakereye açılmasını önermekte; ya da bunun için tamamlanması gereken açılış kriterlerini (benchmarks) ortaya koymaktadır.
• 2004 yılında 10 yeni üye ülkenin katılmasının ardından Türkiye ile AB arasında ortaklık tesis eden Ankara Anlaşması’nı bu ülkelere genişleten Ek Protokol’ün imzalanması gündeme gelmiştir.

Müzakere Sürecinde Hangi Aşamadayız?

• Şu ana kadar AB ile katılım müzakerelerinde 16 fasıl müzakereye açılmış, ancak sadece bir fasıl, "Bilim ve Araştırma" faslı geçici olarak kapatılmıştır.

• Müzakereye açılan 16 fasıl açıldığı tarihlerle şu şekildedir:

  • Bilim ve Araştırma (Avusturya, 12.06.2006)
  • İşletme ve Sanayi Politikası (Almanya, 29.03.2007)
  • İstatistik (Almanya, 26.06.2007)
  • Mali Kontrol (Almanya, 26.06.2007)
  • Trans-Avrupa Ağları (Portekiz, 19.12.2007)
  • Tüketicinin ve Sağlığın Korunması (Portekiz, 19.12.2007)
  • Şirketler Hukuku (Slovenya, 17.06.2008)
  • Fikri Mülkiyet Hukuku (Slovenya, 17.06.2008)
  • Sermayenin Serbest Dolaşımı (Fransa, 19.12.2008)
  • Bilgi Toplumu ve Medya (Fransa, 19.12.2008)
  • Vergilendirme (Çek Cumhuriyeti, 30.06.2009)
  • Çevre (İsveç, 21.12.2009)
  • Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı (İspanya, 30.06.2010)
  • Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu (Litvanya, 05.11.2013)
  • Ekonomik ve Parasal Politika (Lüksemburg, 14.12.2015)
  • Mali ve Bütçesel Hükümler (Hollanda, 30.06.2016)### Müzakere Sürecinde Hangi Aşamadayız?

• Türkiye'nin AB'ye üye olma müzakere süreci 2006 yılında başlamış ve 33 fasılda tarama süreci sona ermiştir.

• Ancak, 9 fasıl hala tamamlanmamıştır ve bunlar AB Konseyi'nde görüşülmeye devam etmektedir.

Fasılların Durumu

• 7 fasıl teknik açılış kriteri (AK) kesinleşmiştir.
• "İşletme ve Sanayi Politikası" ile "Trans-Avrupa Ağları" fasılları teknik olarak kapatılmaya hazır durumdadır.
• 5 fasıl için 7 kapanış kriteri (KK) yerine getirilmiştir.

Gelecek Dönemdeki Açılış Kriterleri

• Önümüzdeki dönemde açılış kriterlerinin yerine getirilmesi koşulu ile açılması mümkün olabilecek olan ve siyasi blokaja tabi olmayan 3 fasıl bulunmaktadır:
• 5’inci Fasıl: Kamu Alımları
• 8’inci Fasıl: Rekabet Politikası
• 19’uncu Fasıl: Sosyal Politika ve İstihdam

Pozitif Gündem

• 18 Mayıs 2012 tarihinde resmen başlatılan "Pozitif Gündem" ile, Türkiye'nin AB sürecinde yeni bir ivme yaratılması hedeflenmiştir.
• Pozitif Gündem müzakerelerin yerini almayacak, ancak durağanlaşan müzakere sürecinin yeniden ilerlemeye başlamasını hedeflemektedir.

Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu

• 16 Mart 2015 tarihinde Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu’nun başlatılması kararı alınmıştır.
• Bu diyaloğun kapsamında tarafların yılda en az bir kere bakanlar düzeyinde bir araya geleceği belirtilmiştir.

Gümrük Birliğinin Güncellenmesi

• Gümrük Birliği’nin dinamik etkileri, Türk imalat sektörünün rekabet ve verimlilik düzeyine olumlu yönde katkıda bulunmuş, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelmesine etkili olmuştur.
• Sağladığı yapısal değişim ve ülkemize kazandırdığı rekabetçilik yaklaşımı, üretim yapısını çeşitlendirmiş, kaliteli ve güvenli ürün üretimini sağlamıştır.
• Ülkemizin AB’ye uygun şekilde oluşturduğu teknik mevzuat altyapısı, AB’nin fikri mülkiyet ve rekabet kurallarını benimsemesi, ülkemizin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü yükseltmiştir.
• Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle entegrasyonunu artırmıştır.
• Gümrük Birliği’nin uygulamadan kaynaklanan sorunlu tarafları da mevcuttur.

Tam Üyelik Süreci

• Ankara Anlaşması’nda öngörülen aşamalı bütünleşme sürecinin tamamlanmasını beklemeden 14 Nisan 1987’de tam üyelik başvurusu yapılmıştır.

• 1999’a gelindiğinde özellikle Türkiye’de meydana gelen 17 Ağustos Marmara depremi sonrası Yunanistan ile ilişkilerde oluşan yumuşama havasının Avrupa Birliği ile ilişkilere olumlu yansımıştır.

• 2001’de bu belgede yer alan önceliklerin hayata geçirilmesine yönelik program ve takvimi içeren bir ulusal program açıklamıştır (İlk Ulusal Program-24 Mart 2001).

• 17 Aralık 2004’te Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Birliği Zirvesi ve 2002 Kopenhag Zirvesi’nde alınan kararlar teyit edilmiş ve Türkiye’nin reform sürecinde atmış olduğu kararlı adımların memnuniyetle karşılandığı belirtilmiştir.

• 3 Ekim 2005 tarihinde tam üyelik müzakereleri başlamıştır.

• AB Müktesebatı, AB Hukuk sistemine verilen addır. Yaklaşık 120 bin sayfadan oluşmaktadır.### Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu

• 35 başlık altında sınıflandırılmıştır.

• Tam Üyelik Süreci, 17 Aralık 2004 tarihinde Brüksel’de düzenlenen Zirve toplantısında başlar.

Tam Üyelik Süreci

• 3 Ekim 2005 tarihinde AB’ye katılım müzakerelerinin resmen başlatılması yönünde alınan karar.
• Tarama sürecinde aday ülke ve AB mevzuatları karşılıklı olarak incelenmektedir.
• Tarama toplantıları "Bilim ve Araştırma" faslı ile başlamış, "Yargı ve Temel Haklar" faslı ile sona ermiştir.

Müzakere Sürecinde Hangi Aşamadayız?

• 2007 yılının ilk yarısında Almanya’nın Dönem Başkanlığı sırasında “İşletme ve Sanayi”, “İstatistik” ve “Mali Kontrol” fasılları açılmış.
• 2007 yılının ikinci yarısında Portekiz Dönem Başkanlığı sırasında açılan “Trans-Avrupa Ağları” ve “Tüketicinin ve Sağlığın Korunması” fasılları ile 2007 yılında açılan müzakere faslı sayısı beşe yükselmiştir.
• Slovenya’nın Dönem Başkanlığı yaptığı 2008 yılının ilk yarısına, İrlanda’nın 12 Haziran 2008 tarihinde yapılan_referandumda Lizbon Antlaşması’nı reddetmesi damgasını vurmuş.
• Fransa Dönem Başkanlığı sırasında da “Sermayenin Serbest Dolaşımı” ve “Bilgi Toplumu ve Medya” başlıklı fasıllarda müzakerelerin açılmasıyla 2008 yılı içinde açılan toplam fasıl sayısı dört olmuştur.
• Çek Cumhuriyeti’nin AB Dönem Başkanlığı'nı yürüttüğü 2009 yılının ilk yarısında sadece “Vergilendirme” faslı müzakerelere açılmış.
• İsveç’in Dönem Başkanlığı görevinde bulunduğu yılın ikinci yarısında da yalnızca “Çevre” faslının müzakerelere açılmasıyla 2009 yılında açılan müzakere faslı sayısı ikide kalmıştır.
• 3 yıllık bir aradan sonra 5 Kasım 2013 tarihinde gerçekleşen Hükümetlerarası Katılım Konferansında 22’nci fasıl “Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” müzakerelere açılmış.
• 14 Aralık 2015’te ‘’Ekonomik ve Parasal Politika’’ faslı, 30 Haziran 2016’da ise ‘’Mali ve Bütçesel Hükümler’’ faslı müzakerelere açılarak açılan fasıl başlıklarının sayısı 16’ya çıkmıştır.

Müzakere Sürecinde Hangi Aşamadayız?

• Kısaca müzakereye açılan 16 fasıl açıldığı tarihlerle şu şekildedir: • 25) Bilim ve Araştırma (müzakerelere geçici olarak kapanmıştır) (Avusturya, 12.06.2006) • 20) İşletme ve Sanayi Politikası (Almanya, 29.03.2007) • 18) İstatistik (Almanya, 26.06.2007) • 32) Mali Kontrol (Almanya, 26.06.2007) • 21) Trans-Avrupa Ağları (Portekiz, 19.12.2007) • 28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması (Portekiz, 19.12.2007) • 6) Şirketler Hukuku (Slovenya, 17.06.2008) • 7) Fikri Mülkiyet Hukuku (Slovenya, 17.06.2008) • 4) Sermayenin Serbest Dolaşımı (Fransa, 19.12.2008) • 10) Bilgi Toplumu ve Medya (Fransa, 19.12.2008) • 16) Vergilendirme (Çek Cumhuriyeti, 30.06.2009) • 27) Çevre (İsveç, 21.12.2009) • 12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı (İspanya, 30.06.2010) • 22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu (Litvanya, 05.11.2013) • 17) Ekonomik ve Parasal Politika (Lüksemburg, 14.12.2015) • 33) Mali ve Bütçesel Hükümler (Hollanda, 30.06.2016)

Müzakere Sürecinde Hangi Aşamadayız?

• Avrupa Birliği Bakanlığı’na göre son durum itibarıyla (30 Haziran 2016):

  1. Türkiye’nin katılım müzakerelerinde 16 fasıl açılmış, 1 fasıl geçici olarak kapatılmıştır.
  2. Toplamda 14 fasıl AB Konseyi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin siyasi nitelikli engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır.### Müzakere Sürecinde Hangi Aşamadayız?

• Türkiye'nin AB müzakere sürecinde 33 fasıldaki tarama süreci 2006 yılında sona ermiş olmasına rağmen, 9 faslın tarama sonu raporu Konsey tarafından henüz onaylanmamıştır.

• Teknik açılış kriteri kesinleşen 7 fasıl bulunmaktadır: 1.Fasıl: Malların Serbest Dolaşımı, 3.Fasıl: İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, 4.Fasıl: Teknik açılış kriteri, 5.Fasıl: Kamu Alımları, 8.Fasıl: Rekabet Politikası, 11.Fasıl: Tarım ve Kırsal Kalkınma, 24.Fasıl: Adalet, Özgürlük ve Güvenlik.

• 5 fasılda 7 kapanış kriterini yerine getirdiğimiz Komisyon tarafından yazılı olarak teyit edilmiştir: 6.Fasıl: Şirketler Hukuku, 20.Fasıl: İşletme ve Sanayi Politikası, 21.Fasıl: Trans- Avrupa Ağları, 28.Fasıl: Tüketicinin ve Sağlığın Korunması, 32.Fasıl: Mali Kontrol.

Pozitif Gündem ve Üst Düzey Enerji Diyaloğu

• 18 Mayıs 2012 tarihinde resmen başlatılan “Pozitif Gündem” ile, Türkiye’nin AB sürecinde yeni bir ivme yaratılması hedeflenmiştir.
• Pozitif Gündem müzakerelerin yerini almayacak ya da müzakerelere bir alternatif oluşturmayacaktır.
• 16 Mart 2015 tarihinde Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu'nun başlatılmasıdır.
• Üst Düzey Enerji Diyaloğu kapsamında tarafların yılda en az bir kere bakanlar düzeyinde bir araya geleceği belirtilmiştir.