Göz Histolojisi PDF
Document Details
Uploaded by BrilliantOboe
Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi
Berna Yıldırım
Tags
Summary
Bu belge, gözün histolojik yapısını ve bileşenlerini ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Gözün üç katmanlı yapısı, lens, iris, ve retina gibi temel yapıların özellikleri ve fonksiyonları incelenmektedir.
Full Transcript
GÖZ HİSTOLOJİSİ DR. ÖĞR. ÜYESİ BERNA YILDIRIM ATLAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ AD Sert ve fibröz bir küre…. Kamera rezolüsyonu: 20 Megapiksel İnsan Gözü: 576 Megapiksel (Fovea da mm2’ de 20...
GÖZ HİSTOLOJİSİ DR. ÖĞR. ÜYESİ BERNA YILDIRIM ATLAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ AD Sert ve fibröz bir küre…. Kamera rezolüsyonu: 20 Megapiksel İnsan Gözü: 576 Megapiksel (Fovea da mm2’ de 200bin hücre) Işığı kıran saydam dokular Fotosensitif hücreler Optik sinir Göz küresi 3 tunika (tabaka)’dan oluşur; Tunica Fibroza Tunica vasculosa Tunica nervosa OS Bu tabakalara dahil edilmeyen lens (mercek) suspansör ligament (zonula lifleri) ile silier cisme bağlanan saydam, iki yüzü dışbükey bir yapıdır. Lensin ön yüzeyini kısmen kaplayan opak ve pigmentli bir tabaka olan iris’in merkezinde pupil (göz bebeği) denilen açıklık yer alır. Gözün Kamaraları Anterior Kamara: Kornea ile İrisarası boşluk Posterior Kamara: İrisin Posterior yüzeyi ile lensin anterior yüzeyi arasındaki boşluk Bu kamaralar aköz humor denilen saydam bir sıvı içerir. Vitröz Kamara: Lensin Posterior yüzeyi ile Nöral Retina arası boşluk İrisvemercek aköz humor içerisinde yer alır. (5/6) (1/6) FİBRÖZ TABAKA: Hassas iç yapıları korur ve ekstraoküler kasların bağlanma yeridir. (1/6) (5/6) SKLERA: 0,5-1 mm kalınlığında Düzensiz sıkı bağdokusu Tip I kollajen demetleri çaprazlaşır Dış yüzeye yakın mikrovasküler yapılar Ekstraoküler kasların tendonları skleranın ön kısmına bağlanır. Arkada kalınlaşır (1mm) ve optik siniri saran epinöryuma bağlanır. Koroidi sardığı kısımlarda sklera daha az kollajen, daha fazla fibroblast, elastik lifler ve melanositler ile birlikte iç suprakoroid lamina içerir. LAMİNA SUPRACHOROİDALİS Saydam Tamamen damarsız 5 tabaka izlenir; 1. Nonkeratinize ÇKYE 2. Bowman membranı (ant. sınırlayıcı zar) 3. Stroma 4. Descement membranı (post. sınırlayıcı zar) 5. Endotel ÇKYE keratinleşmemiş, beş-altı hücre tabakası kalınlığındadır. Kornea kalınlığının yaklaşık %10’unu meydana getirir. Bazal hücrelerin bölünme kapasiteleri çok yüksektir, kornea yüzeyinin yenilenmesi ve tamiri için önemlidir. Bazal hücreler korneoskleral limbustaki kök hücrelerden köken alırlar. Korneayı çevreleyen limbus opak sklera ile saydam korneanın geçiş(birleşme) bölgesidir. Yassı yüzey hücrelerinin mikrovillusları lipid, su ve musin içeren koruyucu gözyaşı tabakasına (tear film) uzanır. Diğer bir koruyucu mekanizma korneanın zengin duysal sinir kaynaklarıdır. Confocal images of a whole mount E16 quail cornea immunostained with the TuJ1 (Neuron-specific class III beta-tubulin) monoclonal antibody Ferritin UV’yi absorbe ederek hücreleri UV’den korur. Corneal epithelial nuclear ferritin: developmental regulation of ferritin and its nuclear transporter ferritoid 8-10µm Stroma (substansia propria) korneanın %90’ını oluşturur. Yaklaşık 60 adet birbirine paralel tip 1 kollajen demet tabakalarından meydana gelir. Birbirine neredeyse dik açı ile yerleşir ve korneanın tüm çapı boyunca uzanır. Bu dizilim saydamlığa katkıda bulunur. Kollajen lameller arasında fibroblast benzeri keratosit denilen hücreler yerleşir. Ara maddede lumikan, keratan sülfat ve kondroitin sülfat bulunur. Kollajenlerin organizasyonunu korur. Endotel hücreleri metabolik olarak korneanın en aktif hücrelerini barındırırlar. Bu hücrelerin bazolateral membranlarındaki Na/K ATPaz’lar korneal stromanın su içeriğini düzenlemekten sorumludur. Bu sayede en üst düzeyde saydamlık ve en uygun ışık kırınımı sağlanır. Korneayı çevreleyen limbus opak sklera ile saydam korneanın geçişbölgesidir. Burada bowman membranı biter ve yüzey epiteli skleranın ön kısmını kaplayan ve göz kapaklarının sınırı olan konjunktivayı meydana getirir. Konjunktiva; ince, saydam bir mukozadır. ÇKYE Çok sayıda goblet içerir Pektinat ligamenti, korneanın normal eğilimini sağlar Stroma limbusta damarlı ve daha az düzenli hale gelir. Kollajen demetler skleradakiler ile birleşir. Limbus Limbusta descement membranı ve endotelin yerini endotelle çevrili kanallar sistemi olan trabeküler ağ alır. Bunlar korneoskleral bağlantıda stromayı delen kanallardır. Trabeküler ağlar, ileride şilem kanalına dönüşür. Aköz humor şilem kanalından venlere boşalır. Şilem kanalı gözyaşının sistemik dolaşıma geçme yeridir. Ön kamaradan aköz humorun yavaş ve devamlı olarak boşalmasını sağlayan kanallardır. Aköz humor bu kanallardan yakınındaki geniş boşluklar olan ve gözü çevreleyen skleral vönöz sinüse (Schlemm kanalı) hareket eder. Buradan da skleranın küçük venlerine akar. VASKÜLER TABAKA (UVEA) Koroid, gözün 2/3 arka kısmında yer alan gevşek, iyi damarlı bağ dokudan oluşur ve çok sayıda melanosit içerir. Melanositler koroidin karakteristik siyah tabakasını meydana getirir ve ışığın pupil dışında farklı bir yerden göze girmesini engeller. Koroido-kapiller lamina; dış retinal tabakaların beslenmesi açısından önemlidir, zengin bir mikrodolaşıma sahiptir. Brunch membranı; kollajen ve elastik liflerden meydana gelir. Siliyer cisim, limbusun arkasında yer alır. Uveanın ön taraftaki uzantısıdır. 1. Siliyer kas 2. Siliyer uzantılar 3. Siliyer zonula Siliyer kaslar, üç grup düz kas lifinden oluşur. Stromanın çoğunluğunu kapsar. Kasılmaları lensin şeklini etkiler ve akomodasyonun (görme uyumu) sağlanmasında önemlidir. Siliyer uzantılar, siliyer cismin vasküler bölgesinden çıkan yaklaşık 75 adet ışınsal uzantıdır. Alçak prizmatik epitel hücrelerinin çift katlı bir tabakası olan siliyer epitel ile çevrili geniş bir alan sağlarlar. Epitel hücreleri doğrudan stromayı sarar. Fazlaca melanin içerir ve pigmentli retina epitelinin ön çıkıntısına karşılık gelir. Yüzeydeki hücreler melanin içermez ve retinanın duyusal tabakası ile bitişiktir. Yüzeydeki hücreler alçak prizmatiktir. Alttaki melaninli hücreler yassıdır. Pigmentsiz yüzey epitel hücreleri aköz humor salgılamak için özelleşmiştir. Neredeyse hiç protein içermezler. Siliyer zonula, siliyer epiteldeki pigmentsiz epitel hücreleri tarafından üretilen fibrillin-1 ve 2’den oluşan ışınsal dizilimli liflerden oluşur. Lifler siliyer uzantılardan çıkıp lensin yüzeyine yapışır ve lensi yerinde tutar. İRİS; Uveal tabakanın en öndeki uzantısıdır. Lensi kısmen çevreleyerek merkezi, yuvarlak pupili oluşturur. Aköz humora maruz kalan irisin ön yüzeyi kalın bir fibroblast tabaka ve melanositlerden oluşur. Bunların uzantıları birbirine kenetlenir. Olağan dışı bir özellik olarak bu bölgenin yüzeyi epitel ile örtülmez. Fibroblastlarla örtülüdür. ✓ İrisin arka yüzeyinde iki katlı epitel vardır ve siliyer çıkıntılarla devam eder. ✓ Fazlaca melanin içerir. Bu sayede ışığın göze pupil dışında bir yerden girmesini engeller. Miyoepitelyal hücreler dilatör pupilla kasını meydana getirir. Miyoepitelyal hücreler, kısmen pigmentli bir epitel tabakası meydana getirir ve kasılabilir ışınsal uzantılar uzatır. rİisin düz kas fibrilleri ise pupilin yakınında sfinkter pupilla kasını meydana getirir. Bu kaslar parasempatik ve sempatik innervasyona sahiptir ve pupilin açılıp kapanmasını sağlar. İrisstromasının melanositleri kişinin göz rengini belirler. Çok az pigmentli hücre bulunanlarda ışık arka siyah epitelden mavi renkle birlikte yansır ve mavi renk gözlenir. Stromada melanositlerin sayısı ve melanin yoğunluğu arttıkça iris rengi yeşil, gri ve kahverengi tonlarında değişir. LENS (MERCEK) İrisin hemen arkasında bulunan saydam, bikonveks yapıdır. Işığı retinaya odaklar. Damarsız, eşsiz bir dokudur. Yaşla birlikte azalan bir özellik olan oldukça elastik bir yapıya sahiptir. Lensin 3 temel bileşeni vardır; Kalın, homojen lens kapsülü proteoglikanlar ve tip IV kollajenden oluşur. Lensi sararak siliyer zonul liflerine tutunma bölgesi oluşturur. Kapsül altı lens epiteli tek katlı kübik epitelden oluşur ve sadece lensin ön yüzünde bulunur. Epitel hücreleri lens kapsülüne bağlıdır ve diğeryüzleri lens fibrillerine tutunur. Epitelin arka sınırında lensin ekvotaryol düzlemine yakın epitel hücreleri bölünerek yeni hücreleri meydana getirir. Bu hücreler lens lifleri olarak farklanır. Yaşam boyu lensin büyümesine ve yenilenmesine imkan tanır. Lens lifleri oldukça uzamışve farklılaşmış ince, yassı hücrelerdir. 7-10 mm uzunluğunda ve 8-10 µm genişliğindedir. Lens epitelindeki hücrelerden gelişir. Sitoplazması kristalin adı verilen protein ile doludur. Bu protein lensin şeffaf olmasını sağlar. Çekirdek ve organeller otofaji ile yok olur. Lens fibrilleri sıkıca paketlenerek kusursuz saydam bir doku meydana getirirler. Işığı kırmak için oldukça özelleşmiştir. Lensin konumu siliyer zonül lifleri ile korunur. Camsı cisim (vitreous body) merceğin arkasındaki vitröz odayı kaplar. Saydam jelimsi bağdokudan oluşur. Bu bağdokunun %99’u su (vitröz humor), kollajen lifler ve hiyaluronattan (GAG) oluşur. Bunlar dıştan camsı membran ile sarılıdır. The vitreous humor (arrow) appears as an amorphous material in standard tissue sections (H&E, 50). Camsı cisimdeki tek hücre tipi membran yakınındaki küçük mezenkimal hücrelerdir. Hiyalosit adı verilen bu hücreler hiyaluronat ve kolajen üretirler. Birkaç atık temizleyen makrofaj da görülebilir. Camsı boşluğun arka kısmı retina ile çevrilidir. Retina; gözün en iç tabakasıdır. Ora serratanın lateral kenarı 17-34 oluğa sahip Bu oluklar hem retinanın hem de koroidin anterior sınırını belirler. En fonksiyonel nöronlar: Rod ve Koni Rod ve Konilerin uçları pigmentli tabakaya girer. Pigmentli tabaka rod ve kon atıklarını temizler ve onları besler. Nöral tabaka Retinal pigmentli tabaka tek katlı kübik epiteldir. Melanin içerir. Brunch membranına ve coriocapiller laminaya bağlıdır. Aralarında zonula okludens ve adherens bağlantı; Kan-retina bariyeri Hücrelerde iyi gelişmiş bağlantı kompleksleri ve mitokondriden zengin bazal membran katlantıları bulunur. Çok sayıda fagositik vakuoller ve sekonder lizozomlar, peroksizomlar ve fazlaca DER içerir. Retinal (A vitamini) izomerizasyon için özelleşmiştir. Nöral tabakadan geçen dağılmış ışığı emer, parlamayı önler. Kan-retina bariyerinin önemli bir kısmını oluşturur, retinafotoreseptörlerini damarlı coroidden korur. Pigmentli retinal hücrelerin apikal kısımları fotoreseptörlerin uçlarını saran uzantılar yapar. Bu uzantılarda ve apikalde melanin granülleri bol miktarda bulunur. NÖROEPİTEL 4 hücre grubu vardır: 1. Fotoreseptör nöronlar: Koni ve çubuk (rod) hücreleri 2. İletici nöronlar : Bipolar ve gangliyon hücreleri 3. İilişkili nöronlar: Horizontal ve amakrin hücreler 4. Destekleyici nörogliyal hücreler: Müller hücreleri DNT; fotoreseptörlerin (rod ve koni) hücre gövdelerini (nucleus) içerir. İNT; özellikle bipolar, amakrin ve horizontal hücrelerin ve müller hücre çekirdeklerini içerir. Diğer nöronlarla özel bağlantılar kurar, sinyalleri birleştirir. GHT; uzun aksonlu nöronlara (ganglion hücreleri) sahiptir. Bu hücreler sinir lifi tabakasını yapar, birleşerek optik siniri oluşturur. Ganglion Tabakası’nda bulunan görsel olmayan fotoreseptörler melanopsin proteini içerir. Gece gündüz ritminin korunmasına katkı sağlar. DPT; fotoreseptörlerin aksonlarını ve İç Nüklear Tabakanın bağlantı nöronlarının dendritlerini içerir. İPT; İç Nüklear Tabakanın nöronları ile ganglion hücrelerini birleştiren akson ve dendritleri içerir. DSM: Rod ve koni iç segmentleri hizasında fotoreseptör ile Müller hücreleri arasında oluşan bağlantılardır. İSM: Camsı cismin kollajenöz zarını saran diğer Müller hücre çıkıntılarının terminal uzantılarından meydana gelir. Müller hücreleri retinanın tüm nöronlarını destekleyen glia hücreleridir. Niş oluşturur. Rod ve koni hücreleri ileri derecede özelleşmiş hücrelerdir (nöronlardır). 92 milyon rod (çomak) Işığa çok duyarlı, tek bir fotona bile cevap verir; alacakaranlık gibi düşük ışıkta bile görüşsağlar DS; ışığa duyarlı ileri derece modifiye primer silyum, kısa çubuk İS; mitokondri, glikojen ve poliribozomlar bulunur, biyosentez aktivitesi gerçekleşir DS, etrafı hücre zarı ile çevrili 600-1000 adet membranöz diskten oluşur. Her diskin sitoplazmik yüzeyinde fazlaca rodopsin proteini bulunur. Bu diskler görme esnasında dökülüp yenilenir. Müller hücreleri dökülen yapıları temizler. Rodopsin (görme moru), ışıkla beyazlaşır ve görme uyartısını başlatır. Cone 4.6 milyon Işığa daha az duyarlı Yeterli ışıkta renkli görme duyusu DS; kısa ve koni şeklinde, tek taraftan plazma membranına bağlı İS; mitokondri, glikojen ve poliribozomlar bulunur. 3 farklı koni hücresi farklı dalga boyunda ışığa duyarlı. Farklı iodopsin (fotopsin) pigmenti içerirler. Optik disk (kör nokta) fotoreseptör ve hiçbir iletici nöron yok. Bu bölgede aksonlar birleşir, optik sinir oluşur ve retinadan çıkar. Fovea Centralis Görsel duyarlılık (keskinlik) fazla Merkezinde sadece koni hücreleri (4000), periferde gangliyon hücreleri ve iletici nöronlar Foveadaki iç nöral katmanların eşsiz yapısı fotoreseptör hücrelerin oblik oryantasyonuna neden olur. Macula Retinanın tüm tabakalarını içerir 17000 koni, periferde rodlar Antioksidan etkili Karotenoidlerce zengindir, sarı renk gözlenir Karotenoidler hasar verme olasılığı olan ışığın dalga boyunu kısar, foveayı korur GÖZ KAPAKLARI; deri, kas ve konjonktivadan oluşur. Derisi gevşek ve elastik. Yağ içermez. Distalde kirpiklerin kıl folikülleri yer alır. Sebase bezler ve ter bezleri içerir.