DİLLERİN DOĞUŞU İLE İLGİLİ KURAMLAR PDF

Summary

Bu belge, dillerin kökeni ve evrimi hakkındaki çeşitli kuramları ele alıyor. Çeşitli teoriler ve yaklaşımlar, dillerin nasıl oluştuğuna dair çeşitli görüşleri sunuyor. Belge, dilin gelişimi ve yapılandırılmasına dair farklı bakış açılarını araştırıyor.

Full Transcript

DİLLERİN DOĞUŞU İLE İLGİLİ KURAMLAR Yeryüzündeki dillerin nasıl ortaya çıktığı konusu insanoğlunun zihnini sürekli meşgul etmiştir. Bu konuda çeşitli araştırmalar yapılmasına rağmen sorunun cevabı bulunamamıştır. Bugün yeryüzünde kullanılan binlerce dil acaba tek bir...

DİLLERİN DOĞUŞU İLE İLGİLİ KURAMLAR Yeryüzündeki dillerin nasıl ortaya çıktığı konusu insanoğlunun zihnini sürekli meşgul etmiştir. Bu konuda çeşitli araştırmalar yapılmasına rağmen sorunun cevabı bulunamamıştır. Bugün yeryüzünde kullanılan binlerce dil acaba tek bir dilden mi ortaya çıkmıştır? Bu sorunun da bir cevabı yoktur. “Yeryüzünde kullanılan ilk dil hangisidir?” sorusu yine cevapsız kalan sorulardandır. Bu konuda insan zihnini meşgul eden konulardan biri de bugün kullanılan herhangi bir dildeki kelimelerin nasıl ortaya çıktığıdır. Yani bugün kullanılan bir dil nasıl oluşmuştur? O dilde kullanılan ilk kelimeler hangileridir? İşte bütün bu soruların ne yazık ki bir cevabı yoktur. Ancak yapılan çalışmalar dillerin doğuşuyla ilgili çeşitli kuramlar ortaya koymuştur. Bu kuramlar dillerin doğuşunu tam olarak açıklamaktan uzak olmalarına rağmen dillerin söz dağarcığının nasıl oluştuğu konusunda az da olsa bir fikir vermektedir. Dillerin Doğuşuyla İlgili Kuramlar 1. Yansıma kuramı 2. Ünlem kuramı 3. İş kuramı 4. Müzik kuramı 5. Jest ve mimik kuramı 6. Güneş dil kuramı 1. YANSIMA KURAMI Yansıma kuramı 20. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu kuramı savunan bilim adamlarına göre insanlar ilk olarak doğadaki sesleri taklit ederek ilk kelimelerini oluşturmuşlardır. Çevrelerindeki hayvanların, suyun, rüzgârın veya gördükleri ses çıkaran herhangi bir nesnenin sesini taklit ederek ilk kelimelerini oluşturmuşlardır. Bundan sonra dilin diğer kelimeleri oluşmuştur. Örneğin suyun sesini taklit eden insan şır kelimesini türetir. Bu kelimeden şırıl, şırla-, şırılda-, şırıltı vb. kelimeleri türeterek dildeki kelimeleri çoğaltır. Dillerin söz dağarcığında bu şekilde türetilmiş kelimelerin sayısı dilin bütün kelimelerine oranla az olduğu için bir dildeki bütün kelimelerin yansımadan türemiş olduğunu ileri sürmek doğru değildir. 2. ÜNLEMLERİ TEMEL ALAN KURAM Bu kuramı savunan dil bilimciler bir dildeki ilk kelimelerin insanların duygulanımları esnasında çıkardıkları seslerden yani ünlemlerden oluştuğunu belirtirler. İnsanlar çeşitli durumlarda ünlem dediğimiz sesleri çıkarırlar. Of, puf, vah, ah, oh gibi sesler zamanla kelimeye dönüşür. Zaman ilerledikçe bu kelimeler başka kavramları karşılar hâle gelir. Böylece dildeki kelimeler çoğalmaya başlar. Her dilde bu yöntemle türetilen kelimeler vardır. Ancak bir dildeki bütün kelimelerin bu yöntemle türediğini varsaymak mümkün değildir. 3. İŞ KURAMI Bu kuramı savunan dil bilimciler bir dildeki ilk kelimelerin insanların toplu iş yaparken çıkardıkları isteklendirme veya birliktelik ifade etme gibi seslerden ortaya çıktığını ileri sürerler. İnsanlar toplu iş yaparken hop, hey, hurra gibi bir takım sesler çıkarırlar. Bu sesler daha sonra kelimelere dönüşür. Ayrıca iş yapılırken kullanılan aletten çıkan ses veya işin yapılması sırasında çıkan sesler de ilk kelimeleri oluşturur. Bu kelimeler alet veya iş adı olarak kelimelere dönüşür. Bu kuram da bir dildeki bütün kelimelerin nasıl oluştuğunu açıklamak için yeterli değildir. İş yaparken insanların çıkardıkları seslerin ünlemlerden farkı yoktur. Alet kullanırken çıkan seslerin alete mi yoksa işe mi ad olacağı ise meçhuldür. 4. MÜZİĞİ TEMEL ALAN KURAM Bu kuramı savunan dil bilimcilere göre ilk insanlar çalışırken veya çeşitli törenlerde birtakım ritmik sesler çıkarırlar. Bu sesler şarkılara dönüşür. İşte dilin ilk kelimeleri de bu şarkılardan türetilmiştir. Bu kuramın iş kuramından fazla farkı yoktur. Bir dilde bu yöntemle türetilmiş kelimeler olabilir. Ancak dildeki bütün kelimelerin ritmik seslerden oluştuğunu kabul etmek mümkün değildir. 5. JEST VE MİMİĞİ TEMEL ALAN KURAM Bu kuramın esası insanın beden hareketlerine dayanmaktadır. İnsanlar bazen duygularını ifade etmek için çeşitli hareketler yaparlar. Daha sonra bu hareketler ses organına yansır. Ünlemlerin türeyişindeki tu, tükür-; hay, haykır- gibi kelimeler türer. Dildeki diğer kelimeler de zamanla bu kelimelerden türetilir. Bir dildeki bütün kelimelerin türeyişini böyle bir yöntemle açıklamak da mümkün değildir. 6. GÜNEŞ - DİL KURAMI Bu kuram, insanların ilk olarak güneşi tanıdıklarını ve onu adlandırdıklarını savunur. İlk insanlar güneşin kendisi, ışığı, sıcaklığı, ateşi, yüksekliği gibi kavram ve nesneleri adlandırmışlardır. Bunların her birini A sesiyle karşılamışlardır. Böylece A+A+A+A sesleri ağ hecesini oluşturur. Bundan sonra ak, kağ, hağ gibi heceler türetilir. Bu yolla dildeki kelimeler çoğalır. Güneş-Dil Kuramı bütün dillerin anasının Türkçe olduğunu ileri sürer. Mustafa Kemal’in tarih tezine uygun olarak ortaya koyduğu bu kuram, Türkçenin eskiliğini ispatlamayı ve Türk milletinin en eski uygarlıklardan birinin varisleri olarak kendine güven duygusunu pekiştirmeyi amaçlar. Aynı zamanda dilimize yabancı dillerden girmiş kelimelerin kökeninin aslında Türkçe olduğunu açıklamaya çalışır. Bu kuramların dışında çeşitli dinlerin dilin doğuşuyla ilgili görüşleri vardır. Dinlerin görüşü şu şekilde genellenebilir: İnsanın ilk atası olan Âdem’e bütün diller yaratıcı tarafından öğretilmiştir. Felsefede ise genelde iki görüş vardır. Bunlardan birincisi dinlerde olduğu gibi konuşma yetisinin insanlarda doğuştan var olduğunu savunur. İkincisi ise insanların doğuştan bir konuşma yetisinin olmadığını, bu yetiyi yaşadıkları sürede deneme yoluyla kazandıklarını savunur. DİL TÜRLERİ Dil Türleri 1. Ana dili 2. Madde dili 3. Yazı dili 4. Konuşma dili 5. Özel dil 6. Yapma dil 7. Argo 1. ANA DİLİ İnsanın bebeklik döneminde anne- babasından öğrendiği, yakın çevresinde geliştirdiği ve toplumsal ilişkilerinde güvenle ve sorunsuz olarak kullandığı dildir. Bir başka deyişle insanın düşünürken kullandığı dildir. İnsan çocukluğundan itibaren birçok dil öğrenebilir. Ancak bunlardan bir tanesini ana dili olarak kullanabilir. Dolayısıyla uluslaşma sürecinde ana dilinin önemi büyüktür. 2. MADDE DİLİ İnsanların ses dışındaki araçları kullanarak oluşturdukları iletişim aracı ya da sistemidir. Çeşitli işaretler, ıslık, düdük, borazan, bayrak, flama gibi araçların kullanılmasıyla madde dilleri oluşturulur. 3. YAZI DİLİ (Kültür dili, Edebî dil) Bir ülkedeki insanların yazarken kullandığı, belli kuralları olan ve bu kurallar dışında yazılması yanlış kabul edilen dildir. Yazı dilinin kuralları dilin kullanılışından doğar ve dil bilimciler tarafından yazıya geçirilir. Bu yazı dilini kullanan her kişi dili bu kurallara göre yazmak zorundadır. Yazı dilini kullanan herkes kendine göre bir yöntem belirleyemez. Bir ülkenin yazı dilini oluşturmak için genellikle o ülkenin kültür merkezlerinin konuşma dili esas alınır. Örneğin Türkçede yazı dilinin temelini İstanbul ağzı oluşturur. 4. KONUŞMA DİLİ Bir milletin konuşurken kullandığı, yazı dilindeki gibi dil bilgisi kurallarına bağlı olmayan ancak kendine özgü özellikleri olan dildir. Konuşma dilinde yazı diline göre ses ve söz dizimi bakımından farklılıklar görülür. Bir dilde her kelime yazıldığı gibi söylenmeyebilir. Aynı zamanda yazı dilinin cümleleri konuşma dilinde farklı şekillerde sıralanabilir. Cümle ögelerinin yeri rahatlıkla değiştirilebilir. 5. ÖZEL DİL İnsanların içinde yaşadıkları yaşa, gruba veya mesleğe göre oluşmuş dillerdir. Gençlerin kendi aralarında konuşmaları, şoförlerin kendi aralarında kullandıkları özel kelimeler, gemicilerin, doktorların dili bu diller için örnek sayılabilir. 6. YAPMA DİL İnsanların daha kolay anlaşmasını sağlamak ve bütün ulusların kısa sürede öğrenip kullanabilmeleri amacıyla uydurulan dillerdir. Bu diller doğal değil, uydurma oldukları için herhangi bir toplum içinde tutunmaları mümkün değildir. Yapma dillerin en ünlüsü, kelime dağarcığı İngilizce, Almanca, Fransızca gibi dillerin en çok bilinen kelimelerinden seçilmiş olan ve on altı kuralı bulunan Esperanto’dur. Volapük, Bâlîbilen gibi diller de diğer yapma dil örnekleridir. 7. ARGO Toplumun bir kesiminin, genellikle alt kültür gruplarının farklı bir biçimde iletişim kurmak amacıyla oluşturdukları özel dildir. Argo, alt kültür gruplarının tercih ettiği bir dil olmasına rağmen her sınıftan insanın zaman zaman başvurduğu bir dildir. Argo, dildeki kelimelere farklı anlamlar yükleyerek oluşturulur. Yapay değil, doğal bir dildir. Her dilin bir argosu olabilir. Argo, kısmen sanatlı, nükteli bir dildir. Bir dilin içinde öğrenci argosu, sanayi argosu, şoför argosu gibi farklı argo konuşmalar olabilir. Türkçede küfür ve bayağı söz yerine de argo kelimesi kullanılır. Bu, kelimenin sonradan kazandığı anlamdır. Bir dil türü olarak argo, esas itibariyle kaba konuşma olsa da küfür ve bayağı söz anlamına gelmez. Örnek olarak sınıfta kalmak yerine çakmak, öğretmene ders yaptırmamak yerine dersi kaynatmak gibi ifadeler öğrenci argosunun söz dağarcığını oluşturur.

Use Quizgecko on...
Browser
Browser