Maddenin Özellikleri ve Ölçümü PDF
Document Details
Tags
Summary
Bu belge maddenin özellikleri ve ölçümü hakkında bilgiler sunmaktadır. Kimyasal bileşimlerin ve özelliklerinin detaylı açıklaması yapılmaktadır. Fiziksel ve kimyasal özellikler gibi konular ele alınmaktadır.
Full Transcript
Maddenin Özellikleri ve Ölçümü İçindekiler 1 Kimyanın Amacı 1-1 Bilimsel Yöntem 1-2 Maddenin Özellikleri 1-3 Maddenin Sınıflandırılması 1-4 Maddenin Ölçümü: SI (Metrik) Birimleri 1-5 Yoğunluk ve Yüzde Bileşimin Soru Çözümünde Kullanılması 1-6 Bilimsel Ölçümlerde Belirsi...
Maddenin Özellikleri ve Ölçümü İçindekiler 1 Kimyanın Amacı 1-1 Bilimsel Yöntem 1-2 Maddenin Özellikleri 1-3 Maddenin Sınıflandırılması 1-4 Maddenin Ölçümü: SI (Metrik) Birimleri 1-5 Yoğunluk ve Yüzde Bileşimin Soru Çözümünde Kullanılması 1-6 Bilimsel Ölçümlerde Belirsizlik 1-7 Anlamlı Rakamlar 1. Kimyanın Amacı Kimya bizi ve etrafımızdaki her şeyi içeren maddenin incelenmesidir. Kimya yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Kimya, bilimin diğer birçok alanıyla ve insanın uğraştığı birçok alanla ilişkili olduğu için, bazen “merkez bilim” olarak adlandırılır. Kimya “gelişimini tamamlamış” bir bilim olmakla birlikte, kimyanın iç yapısı yanıtlanmamış sorular ve açıklanmamış sorularla doludur. Güneş pilleri, transistörler ve fiber optik kablolar gibi elektronik aletleri iyileştirmek için yeni maddeler geliştiren kimyacılar, kimyanın fizik ve mühendislikle ortak konuları üzerinde çalışırlar. Kanser ya da AİDS’ e karşı kullanılacak yeni ilaçlar geliştiren kimyacılar kimyanın farmakoloji ve tıp ile ortak alanlarında çalışırlar. 1-1 Bilimsel Yöntem Bilimi diğer çalışmalardan ayıran şey bilim adamlarının bilgi edinmek için kullandıkları yöntem ve bu bilginin özel önemidir. Bilimsel bilgi doğal olayların açıklanmasında bazen de gelecekteki olayların önceden tahmin edilmesinde kullanılabilir. Bilimsel yöntem gözlemler, deneyler, yasa ve hipotezlerin formüllendirilmesi ve kuramların bir bileşimidir. 1-1 Bilimsel Yöntem Gözlem: doğal veya deneysel yasalar Geçici açıklama: Varsayım (doğal yasanın geçici açıklaması) (Hipotez) Deneyler varsayımın yetersiz olduğunu gösteriyorsa değiştir Varsayımı kanıtlamak için tasarlanan deneyler Varsayımı genişleten ve tahminler veren Kuram (Model) Deneyler modelin yetersiz olduğunu gösterirse kuramı değiştir Kuramın öngörülerini kanıtlamak için deneyler Son deneyler ve gözlemler modelin yetersizliklerini göstermezse kuram kanıtlandı. 1-2 Maddenin Özellikleri Kimya, maddenin bileşim ve özellikleriyle ilgilenen bilimdir. Madde boşlukta yer tutan, kütle denen bir özelliğe sahip ve eylemsizliği (bir cismin hareketsiz yada sabit hızlı olma hali) olan nesnedir. Modern anlamda madde; enerjinin yoğunlaştırılmış şekli olarak tanımlanır. Bu dönüşüm Einstein ’ın E = mc2 bağıntısına göre olur. Kütle madde miktarının bir ölçüsüdür ve herhangi bir cismin kütlesi o cismin uzaydaki konumuna göre değişmez. Bileşim, bir madde örneğinin bileşenlerini ve bunların madde içindeki bağıl oranlarını belirtir. Örnek: H2O, % 11,19 H ve % 88,81 O (kütlece) Özellikler, bir madde örneğini başka madde örneklerinden ayıran niteliklerdir. Kimi durumlarda özellikler gözle görülebilir. Maddenin özellikleri, genellikle, fiziksel özellikler ve kimyasal özellikler diye iki grupta toplanabilir. Fiziksel Özellikler ve Fiziksel Değişimler Fiziksel Özellik: Maddenin bileşimini değiştirmeyen özelliktir. Örneğin, renk bir fiziksel özelliktir. Örneğin, bakır dövülerek levha ya da yaprak haline getirilebilir. Bu özellik kırılgan olmama (dövülebilirlik) özelliğidir. Fiziksel Değişme: Fiziksel değişmede maddenin bazı fiziksel özellikleri değişir, ama bileşimi değişmeden kalır. Örneğin, sıvı su donarak katı su (buz) oluşturduğunda (fiziksel değişme), kesinlikle farklı görünürse de bileşimi hala kütlece % 11,19 hidrojen ve % 88,81 oksijendir. Kimyasal Özellikler ve Kimyasal Değişimler Kimyasal değişme ya da kimyasal tepkimede bir ya da daha fazla madde çeşidi farklı bileşimlerde yeni madde örneklerine dönüşür. Kimyasal değişme, maddenin bileşiminde meydana gelen değişmedir. Örnek olarak, kağıdın yanması gösterilebilir. Kimyasal Özellik: Bir madde örneğinin, belli koşullarda, bileşiminde bir değişme meydana getirebilmesi (ya da getirememesi) yeteneğidir. SİSTEMİN ÖZELLİKLERİ Özellik: Herhangi bir sistemin karakteristiği. Yeğin özellikler: Sıcaklık, basınç, yoğunluk gibi sistemin kütlesinden bağımsızdırlar. Yaygın özellikler: Sistemin kütlesiyle (büyüklüğü) orantılıdırlar. Özgül özellikler: Birim kütle için yaygın özelikler özgül ön eki ile ifade edilir. Kütle ve hacim kapasite özellikleridir. Kapasite özelliği, gözlenen madde miktarına bağlıdır. Yoğunluk şiddet özelliğidir. Şiddet özelliği gözlenen madde miktarından bağımsızdır. Yeğin ve yaygın özelliklerin ayırt edilmesi ölçütü. 11 Prof. Dr. Ali PINARBAŞI Bölüm 1: Giriş ve Temel Kavramlar 1-3 Maddenin Sınıflandırılması Madde, atom denen çok küçük birimlerden oluşur. Tek bir atom çeşidinden oluşmuş maddelere “element” denir. IUPAC (Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği-International Union of Pure and Applied Chemistry) günümüzde 120 adet elementi tanımlamıştır. Bilinen elementler karbon, demir ve gümüş gibi çok tanınan maddelerden, lutesyum ve talyum gibi fazla tanıdık olmayan maddelere kadar uzanır. Kimyasal bileşikler, iki ya da daha fazla farklı element atomunun birleşmesiyle oluşan maddelerdir. Bilim adamları milyonlarca farklı kimyasal bileşik tanımlamışlardır. Molekül, bileşiği oluşturan atomları, bileşikteki ile aynı oranda içeren en küçük birimdir. Su molekülü, iki hidrojen atomunun bir oksijen atomuna bağlı olduğu üç atomlu bir birimdir. Maddenin Sınıflandırılması Bir element ya da bileşiğin bileşimi ve özellikleri verilen bir örneğin her tarafında aynıdır ve bir örnekten diğerine değişmez. Element ve bileşiklere “saf madde” adı verilir. Saf maddelerin karışımlarını tanımlarken homojen karışımlar ya da çözelti terimlerini kullanırız. Örneğin; hava çeşitli gazların, başlıca azot ve oksijen elementlerinin homojen bir karışımıdır. Kum ve su örneğinde olduğu gibi heterojen karışımlarda bileşenler farklı bölgelere ayrılırlar. Buna göre, karışımın bir yerinden diğerine bileşim ve fiziksel özellikler değişebilir. Mayonez, bir beton parçası ve bir bitki yaprağı heterojendir. Genellikle heterojen karışımlar, homojen olanlardan kolaylıkla ayırt edilebilir. Bir sıvının başka bir sıvı içinde oluşturduğu heterojen karışımlara (birbiri içinde çözünmeyen iki sıvı karışımı) emülsiyon karışım adı verilir. Örneğin; tereyağ, margarin, süt, krema (yağ\su karışımı). Bir sıvı içerisinde bir katının tam olarak çözülmeyip küçük zerrecikler halinde dağılmasıyla oluşan heterojen karışımlara süspansiyon karışım adı verilir. Örneğin; ayran, pişmiş türk kahvesi.. Bir sıvının gaz ile oluşturduğu heterojen karışımlara aerosol denir. Örneğin; deodorantlar, sis, spreyler Karışımların Ayrılması Bir karışım uygun fiziksel yöntemlerle bileşenlerine ayrılabilir. Kum ve su karışımı gözenekli bir süzgeç kağıdı konulmuş bir huniye dökülürse su geçer, kum süzgeç kağıdında kalır. Bir katının, içinde bulunduğu sıvıdan ayrılma işlemi “süzme” diye bilinir. Diğer bir yöntem damıtmadır (distilasyon). Bir sıvıyı kaynatıp, oluşan buharını tekrar yoğunlaştırarak diğer bileşeninden ayırma işlemidir. Basit damıtmada, uçucu bir sıvı, içinde çözülmüş uçucu olmayan katıdan ayrılır. Ayrımsal damıtmada (fraksiyonlu distilasyon) bir sıvı çözeltinin bileşenleri farklı uçuculuklarından yararlanılarak birbirinden ayrılır. Diğer bir ayırma yöntemi kromatografidir. Bileşiklerin kağıt ve nişasta gibi farklı katı maddelerin yüzeylerine tutunma (adsorbsiyon) eğilimlerindeki farklılığa dayanan bir ayırma tekniğidir. Karışımların Ayrılması: Fiziksel Bir İşlem (a) Heterojen bir karışımın süzme ile ayrılması: Sıvı hekzan geçerken katı bakır (II) sülfat süzgeç kağıdında kalır. (b) Homojen bir karışımın damıtma ile ayrılması: Su önce buharlaşıp sonra yoğunlaşarak sağdaki balonda toplanırken bakır (II) sülfat soldaki balonda kalır. Katı Karışımların Ayrılması ⚫ Katı karışım; tuz-şeker, kum-tuz, un-tuz gibi iki bileşenli ise, katının birini çözecek diğerini çözmeyecek uygun bir çözücü kullanılarak, katı karışım süspansiyona dönüştürülür. ⚫ Süspansiyon süzülerek bileşenlerden biri (süzgeç kağıdında kalan) ayrılır. ⚫ Süzüntü buharlaştırıldığında, çözücü buharlaşır ve çözünen katı kapta kalır. 19 Çözeltilerin Ayrılması ⚫ Sıvı-sıvı homojen karışımları bileşenlerine ayırmanın en uygun yolu, damıtma (destilasyon) yöntemini uygulamaktır. ⚫ Bu yöntemle, kaynama noktaları birbirinden farklı, iki yada daha fazla sıvı birbirinden kolayca ayrılabilir. 20 Emülsiyonların (birbiri içerisinde karışmayan sıvıların) Ayrılması ⚫ Emülsiyonlar (sıvı-sıvı heterojen karışımlar) öz kütle farkından yararlanılarak, bileşenlerine ayrılırlar. ⚫ Bu iş için ayırma hunisi adı verilen özel bir alet geliştirilmiştir. 21 Karışımların Ayrılması: Fiziksel Bir İşlem (c) Mürekkebin kromatografik olarak bileşenlerine ayrılması: Su kağıt üzerinde ilerledikçe siyah mürekkep koyu bir leke olarak görülür. (d) Su mürekkebin renkli bileşenlerini çözer ve bu bileşenler kağıda tutunma eğilimlerinin farklılığına göre kağıt üzerinde farklı bölgelerde tutunurlar. Bileşiklerin Ayrışması Fiziksel değişmeler süresince, bir kimyasal bileşiğin yapısında hiçbir değişiklik olmaz. Fakat kimyasal değişikliklerle onu oluşturan elementlerine ayrıştırılabilir. Bileşiklerin onları oluşturan elementlerine ayrıştırılması, karışımların sadece fiziksel ayrılmalarından çok daha zor bir konudur. Örneğin demiroksit filizlerinden saf demirin özetlenmesi yüksek sıcaklıkta fırın işlemi gerektirir. Genel olarak bir bileşiğin kimyasal bir tepkime ile diğer bir bileşiğe dönüştürülmesi, bileşiğin kendini oluşturan elementlere ayrılmasından daha kolaydır. Maddenin Halleri Maddenin Halleri Madde genel olarak üç halden birinde bulunur: katı, sıvı ve gaz. Bir katıda atomlar ya da moleküller yakın temas halinde bulunurlar. Bazen de kristal diye bilinen çok düzenli yapıya sahiptirler. Bir sıvı içerisindeki atom ya da moleküller katıya göre birbirinden daha uzaktırlar. Sıvılar akışkandır. Bir gazda ise atom ya da moleküller arasındaki uzaklık bir sıvıya göre çok daha büyüktür. Gazlar bulundukları kabı doldurmak üzere genleşirler. PLAZMA HALİ Maddenin katı, sıvı ve gaz halinden başka çok yüksek sıcaklıkta karşılaşılan, plazma olarak adlandırılan dördüncü bir hali daha vardır. Yüksek sıcaklığa ısıtılan gazlar önce atomlarına ayrılır, atomdan dış yörünge elektronlarının kopması ile pozitif yüklü iyon oluşur. Plazma yüksek sıcaklıkta oluşabildiği gibi yüksek basınç altında da oluşabilir. Yüksek basınçta atomların elektron kabukları çeker. Serbest elektronlar ve çekirdekten oluşan plazma meydana gelir. Laboratuvar şartlarında bu basınca ulaşılamaz, ancak Jüpiter gibi büyük gezegenlerde bu mümkün olabilir. 1-4 Maddenin Ölçülmesi: SI (Metrik) Birimleri Kimya nicel bir birimdir. Bu ise birçok durumlarda bir maddenin bir özelliğini ölçebileceğimiz ve bunu bilinen değerde bir özelliğe sahip olan bir standart ile karşılaştırabileceğimiz anlamındadır. Ölçümün bilimsel sistemi “Uluslararası Birimler Sistemi (Systeme Internationale d’Unites)” diye bilinir ve SI şeklinde kısaltılır. Bu sistem metre (m) olarak bilinen ve uzunluk birimini temel alan metrik sistemin modern şeklidir. 1 metre, ışığın vakumda 1/299,792,458 saniyede kat ettiği mesafedir. Kütle, bir cisimdeki madde miktarını tanımlar. Ağırlık ise bir cisim üzerindeki yerçekimi kuvvetidir. W=mxg Yerçekimi ivmesi (g) yeryüzünde bir yerden başka bir yere az da olsa değişir. Cismin ağırlığı bir yerden başka bir yere değişmesine rağmen kütlesi her yerde aynıdır. Sıcaklık Ölçekleri Tüm sıcaklık ölçekleri suyun donma ve kaynama noktaları gibi, kolayca elde edilebilir Farklı fakat hallere dayanır. düşük Buz noktası: Bir atmosfer basınçtaki buharla basınçlarda doymuş hava ile su-buz karışımının denge dört halinde bulunması buz noktasında ayrı gaz gerçekleşir. kullanan sabit Buhar noktası: bir atmosfer basınçtaki su hacimli gaz buharı (hava olmaksızın) ile sıvı halindeki su termometresi karışımı dengededir. ile elde edilen Celcius ölçeği: SI birim sisteminde deneysel Fahrenheit ölçeği: İngiliz birim sisteminde ölçümlerin P- V eğrileri. Termodinamik sıcaklık ölçeği: herhangi bir madde veya maddelerin özeliklerinden bağımsız bir sıcaklık ölçeğine denir. Kelvin ölçeği (SI) Rankine ölçeği (E) Kelvin ölçeği ile hemen hemen aynı olacak şekilde oluşturulan bir sıcaklık ölçeği de ideal gaz sıcaklık ölçeğidir. Bu ölçekte sıcaklıklar Sabit hacim gaz termometresi mutlak sıfır sabit hacimli gaz termometresi ile ölçülür. basınçta 273.15 ˚C değerini gösterir. 45 Prof. Dr. Ali PINARBAŞI Bölüm 1: Giriş ve Temel Kavramlar Sıcaklık ölçeklerinin karşılaştırılması. Değişik sıcaklık birimlerinin büyüklüklerinin karşılaştırılması Orijinal Kelvin ölçeğinde referans noktası buz noktasıydı, ve bu nokta suyun donma (veya buzun erime) sıcaklığı 273.15 K’di. Referans noktası olarak suyun üçlü noktasının sıcaklığının 273.16 K olması tayin edilmiştir. 46 Prof. Dr. Ali PINARBAŞI Bölüm 1: Giriş ve Temel Kavramlar Sıcaklık Eşellerinin Karşılaştırılması Buzun erime Suyun noktası kaynama noktası Bağıl Sıcaklıklar Isı: iki sistem arasında (veya sistemle çevresi arasında) sıcaklık farkından dolayı gerçekleşen enerji geçişi diye tanımlanmıştır. Sıcaklık farkı ısı geçişine neden olur. Enerji bir sistemin sınırlarından Yüksek sıcaklık farkı yüksek ısı ısı veya iş olarak geçebilir. geçişine neden olur. 49 Prof. Dr. Ali PINARBAŞI Bölüm 2 Enerji Dönüşümleri ve Enerji Çözümlemesi BASINÇ Pressure: bir akışkanın birim alana 68 kg 136 kg uyguladığı kuvvet. Afeet=300cm2 0.23 kgf/cm2 0.46 kgf/cm2 P=68/300=0.23 kgf/cm2 Bazı etkin basınç Kilolu birinin ayakları üzerindeki ölçüm normal gerilme (ya da "basınç") zayıf cihazları. birininkinden çok daha fazladır. 50 Prof. Dr. Ali PINARBAŞI Bölüm 1: Giriş ve Temel Kavramlar Mutlak basınç: Verilen bir konumdaki gerçek basınca mutlak basınç denir ve mutlak vakuma (yani mutlak sıfır basınca) göre ölçülür. Etkin basınç: Mutlak basınçla yerel atmosferik basınç arasındaki farktır. Bununla birlikte çoğu basınç ölçme cihazlan atmosferde sıfıra kalibre edilir. Dolayısıyla bu cihazlar mutlak basınç ile yerel atmosferik basınç arasındaki farkı gösterir. Bu farka etkin basınçtır. Vakum basıncı: Atmosferik basıncın altındaki basınçlar Bu yazıda aksi belirtilmedikçe P mutlak basıncı göstermek için kullanılacaktır. 51 Prof. Dr. Ali PINARBAŞI Bölüm 1: Giriş ve Temel Kavramlar Hacim 1-5 Yoğunluk ve Yüzde Bileşimin Soru Çözümünde Kullanılması Yoğunluk, kütlenin hacme oranıdır. d= m/V (g/mL) Kimyacılar genellikle kütleyi gram, hacmi de santimetre küp ya da mililitre cinsinden ifade ederler. Genel olarak katılar sıvılardan, hem katı hem de sıvılar gazlardan daha yoğundur. YOĞUNLUK VE ÖZGÜL AĞIRLIK Yoğunluk Özgül (Bağıl) yoğunluk: Maddenin yoğunluğunun standart bir maddenin belirli bir sıcaklıktaki (genellikle 4 ˚C sıcaklıktaki suyun yoğunluğu) Özgül hacim yoğunluğuna oranı Özgül ağırlık: Bir maddenin birim hacminin ağırlığına denir. Yoğunluk birim hacimdeki kütle,özgül hacim ise birim kütledeki hacimdir. 55 Prof. Dr. Ali PINARBAŞI Bölüm 1: Giriş ve Temel Kavramlar Çevirme * Kenar uzunluğu 1,25 inç. olan osmiyum küpünün kütlesi nedir? (1 inç = 2,54 cm) d = 22,48 g/cm3 ÇEVİRME FAKTÖRÜ ⚫ Örnek: 36 km/saat kaç m/sn’dir? m km 1000 m 1 saat ? 36 X X 10 m/sn sn saat 1 km 3600 sn İstenen miktar Verilen miktar Çevirme ve birimi ve birimi f aktörü 57 Doğruluk, Hassasiyet ve Anlamlı Basamaklar Mühendisler kullandıkları birim sisteminden bağımsız olarak sayıları yerinde kullanabilmek için şu prensiplere dikkat etmelidirler. 1. Doğruluk hatası : Bir ölçümün sonucundan doğru sonucun çıkarılması ile elde edilen değerdir.Çoğunlukla bir ölçümün doğruluğu,ölçümlerin ortalamasının gerçek değere yakınlığının bir ölçüsüdür. Doğruluk,genellikle tekrarlayabilir sabit hatalarla ilgilidir. 2. Hassasiyet hatası : Bir ölçümün sonucundan tüm ölçüm sonuçlarının ortalamasının çıkarılması ile bulunan değerdir.Çoğunlukla bir grup ölçümün hassasiyeti, ölçme aletinin çözünürlüğüne ve ölçümün tekrarlanabilirliğine bağlıdır.Genellikle tekrarlanmayan ,rastgele hatalarla ilişkilidir. 3. Anlamlı basamaklar : Önemli ve anlam taşıyan basamaklardır. 1-6 Bilimsel Ölçümlerde Belirsizlikler Sistematik Hatalar: Ölçme aletlerinin yapısından ya da doğasından ileri gelen hatalara “sistematik hatalar” denir. Örneğin, termometre daima 2°C daha düşük gösterebilir. Tesadüfi (Rastgele) Hatalar: Deneyi yapan kişinin bilimsel bir aleti okumaktaki beceri ve yeteneğindeki sınırlar da hatalara ve verim sonuçlarının çok yüksek ya da çok düşük bulunmasına yol açabilir. Bu hatalara “tesadüfi hatalar” denir. Bilimsel Ölçümlerde Belirsizlikler Kesinlik: Ölçülen miktarın tekrarlanabilirlik derecesini gösterir. Yani, miktar birkaç kez ölçüldüğünde sonuçlar arasındaki yakınlığı belirtir. Eğer her bir ölçüm serisi ortalamadan az bir miktar saparsa, bu ölçüm serilerinin kesinliği yüksektir (ya da iyidir). Aksine, ölçümler arasında büyük sapma varsa kesinlik zayıftır (ya da düşüktür). Doğruluk: Ölçüm değerinin kabul edilen ya da “gerçek” değere ne kadar yakın olduğunu gösterir. Kesinliği yüksek ölçümler her zaman doğru değildir; büyük bir sistematik hata olabilir. Yine de kesinliği yüksek ölçümlerin düşük olanlarınkine göre doğru olma olasılığı daha fazladır. 1-7 Anlamlı Rakamlar Mühendislikte sayılarla sürekli olarak uğraşıldığı için rakamların doğru ifade edilmesi çok önemlidir. Burada standart bir gösterim belirlenmelidir. 4.567,3 Avrupa 4,567.3 ABD İki gösterim de aynı anlama gelebilir. Ortak gösterim; 4 567.3 1-7 Anlamlı Rakamlar Ölçülen nicelikteki anlamlı rakam sayısı, ölçüm aletinin duyarlılığının ve ölçümlerin kesinliğinin bir göstergesidir. Sıfır dışındaki tüm rakamlar anlamlıdır. Sıfır da anlamlıdır; fakat 1’den küçük sayılar için iki önemli istisna vardır. Virgülden (ondalık basamaktan) önce gelen sıfır ve virgülden sonra ilk rakama kadar olan sıfırlar anlamlı değildir. Nicelikler 1’den büyük olduğunda ondalık virgülünden önce gelen sıfırların olması durumunda belirsizlik vardır. (Örnek: 7500) Anlamlı değil Ondalık basamak Anlamlı için kullanılan sıfırlar sıfırdan farklı sayılar arasındaki sıfırlar Anlamlı değil (ondalık sıfır) 0,004004500 Anlamlı Anlamlı Sıfır olmayan Bir sayıda ondalık tam sayılar basamağın sağındaki sayılar Tam sayının sonunda sıfır (0) varsa anlamlı rakam sayısını belirtmek için sayı üstel yazılır. 6300 m’ nin anlamlı rakam sayısı: 6,300 x 103 m için ; 4 6,30 x 103 m için ; 3 6,3 x 103 m için ; 2 Sıfır (0) ile başlayan kesirli sayıların anlamlı rakam sayılarını belirlemek için sayı üstel olarak yazılabilir. 0,00160 m’nin anlamlı rakam sayısı ; 1,600 x 10-3 m için ; 4 1,60 x 10-3 m için ; 3 1,6 x 10-3 m için ; 2 Sıfır (0) ile başlamayan kesirli sayıların rakamlarının tümü anlamlıdır. 1,318 g rakamında anlamlı rakam sayısı ; 4 ÖRNEKLER Sayı Anlamlı Sayı Sayı Anlamlı Sayı 0,0050 L 2 1,34000 x 10 7 nm 6 18,00 g 4 5600 ng 2 0,00012 kg 2 87000 L 2 83,000 L 5 78 002,3 ng 6 0,006002 g 4 0,000007800 g 4 Avagadro Sayısı 602 213 670 000 000 000 000 000 Bu sayının daha anlaşılabilir gösterimi şu şekildedir; 6,0221367 x 1023 Hesaplamalarda 6,02 x 1023 olarak alınır. 1-7 Anlamlı Rakamlar Soldan itibaren sıfır TOPLAMA ve ÇIKARMA olmayan haneden başlayarak sayın En Küçük Sayıda Ondalıklı Kısma Sahip Olan Sayıyı Anlamlı Kullanın. Sayı Rakam 1,14 6,29 g 3 0,6 0,00348 g 3 11,676 9,0 2 13,416 ➔ 13,4 1,0 10-8 2 Anlamlı Rakamlar ÇARPMA ve BÖLME YUVARLAMA En küçük anlamlı rakamları 4. sayı hanesi 5 ise 3. sayı kullanın. hanesi bir arttırılır 3 anlamlı sayı yazılması.. 0,01208 0,236 = 0,0512 10,235 ➔ 10,2 12,4590 ➔ 12,5 = 5,12 10-2 19,75 ➔ 19,8 15,651 ➔ 15,7 Yuvarlama Kuralları Kalması istenen son rakamdan sonra gelen rakam 5’ten küçük ise, son rakam olduğu gibi bırakılarak takip eden rakamlar atılır. *Örneğin; 3,6247 sayısının 3 anlamlı rakamla yazılışı 3,62’dir. Kalması istenen son rakamdan sonra gelen rakam 5 veya 5’ten büyük ise, son rakam 1 arttırılarak onu takip eden rakamlar atılır. *Örneğin; 7,5647 sayısının 4 anlamlı rakamla yazılışı 7,565 ve örneğin 6,2501 sayısının 2 anlamlı rakamla yazılışı ise 6,3’tür. Örneğin; 54,1875 sayısını 54,2 54,1275 sayısını 54,1 0,016880 sayısını 1,7 x 10-2 168,80 sayısını 1,7 x 102 olarak gösteririz.